Kızımız İçin

Kİ 60.BÖLÜM

Multi: AdAs😻

ASEL'DEN DEVAM;

Adar'ın ismiyle seslenen karşımda ki kıza bakıp tanıdıyıp tanımadığımı ölçüp tartım. Karşımda ki sarı kafayı tanımadığıma emindim. Sapsarı ciyak saçları esmer teni ve çırpı bacaklaklı kıza bakıp kaşlarımı çattım. Adara baktığım da kıza şaşkınlık ve nefret dolu gözleri ile bakıp duruyordu. Adarı sarstığım da ikisi birbirinden gözlerini ayırmıştı. Adar elimi tutup çekiştirmeye başladığın da onu durudum. Tam ağzımı açmıştım ki,"Adarcım yeni sevgilinle beni tanıştırmayacak mısın? " diye kıza bakıp kaşlarımı tekrardan kaldırdım.

Adara dönüp,"Bir açıklama yapacak mısın adar?" adar elimi bırakmadan karşıda ki kıza bakıp,"Seninle konuşacak, veya seninle tanıştıracağım kimse yok sude. Defolup git. " dediğin de kızın sırıttan yüzü asılmıştı. Hala istediğim cevabı almamıştım. Bu kız kimdi? Ve adarla işi neydi?

"Hayır benden sonra bu kız pek olmamış. " diyen sudeye bakıp kahkaha attım. Adarın eski sevgilisi olduğunu anlamam uzun sürmemişti. "Değişik," diyen adara bakmadan karşımda ki kızı yanıtladım."Senden sonra diye birşey yok sudecim. Senin adın bile buralarda geçmezken ve benim seni tanımazken, senden sonrası seni ilgilendirmiyor canım. " dediğim de kızın moraran yüzüne bakmadan adarın elini tutup havuzdan çıktım.

Kapının önün geliğimiz de adarın elini bırakıp karşısına geçtim."Adar neden bana eski sevgilini hiç anlatmadın?" dediğim de elini belime attıp beni kendine doğru çekmişti."Değişiğim, sudeyi sana anlattım hatta ilk sana anlattım. " kaşlarımı çattıp hatırlamaya çalıştım. Aklıma ilk tanıştığımız an geldiğin de kaşlarımı düzelttim."Bu o mu?" kafasını saladığın da daha da birşey söylemedim. Asansöre binip katımızı tuşlayıp beklemeye başladık.

Asansörün dur düğmesine basan adarka bakışlarımı yerden kaldırıp yüzüne sabitledim."Değişik sakın unutma; hayatıma senden değerli kimse girmedi. " istemsizce gülümsediğim de yanağını öpmüştüm. Şımarık bi şekilde gülüp diğer yanağını gösterdiğin de ona hafifçe vurup asansörün çalışmasını sağladım.

Duran asansör açıldığın da karşımız da alpleri görmeyi elbette beklemiyorduk. Asaösörün kapısı açıldığın da durumumuz tam olaraj böyleydi; adarın kolu belime dolanmış bi şekildeydi. Dudakları da saçlarımraydı ve artı olarak benim üzerimde sadece bikini vardı. Sude gerizekalısı havuz sefamızın içine sıçtığı için şenzloktaki elbisemi almamıştım. Alpin seyiren gözüne bakıp gülmeye çalıştım. Adar ışık hızıyla benden ayrıldığın da alp benim kolumdan tutarak yanına çekmişti. Poyraz ceketini üzerime giydirdiğin de stresten tırnaklarımı yemeye başlamıştım. Durum yanlış anlaşılmaya açık mıydı? Bence değildi.

Alp,çağan ve poyraz asansöre adarın yanına binip kapıyı kapattıkların da şaşkınlıktan gözlerim yuvalarından çıkacak gibi olmuştu."Alp hayır! Ya saçmalamaz mısınız? " dediğim de çok geçti çünkü asansör hareket etmişti bile. Elimi ıslak saçlarıma attıp dudaklarımı ısırdım.

Adarı öldürme ihtimalleri çok yüksekti.

Efonun koluma girmesi ile beraber odama gelmiştim. Bi o tarafa bi bu tarafa yürürken kalbim ağzım da atıyordu. Mini dolabtan aldığı gazozu yudumlayan efo,"Merak etme bacıcanım sadece kelesini uçururlar." hızla efoya dönüp şaşkınlıkla baktığım da ayakların üst üste atmış bi şekilde gazozu yudumlamaya devam etti. Ben burda dokuz doğuracağım beyefendinin rahatına bak.

Alt tarafı adarın dudakları saçlarımdaydı ve birazcık yanyanaydık bunda ne vardı acaba?

Stresten elim ağzımda beklerken kapı tıklanmıştı hemen ayaklanıp kapıyo açtığım da karşımda bizimkiler tek vardı. Ayak ucumda yükselip arkaya bakmaya çalıştığım da alp kafamı göğsüne yapıştırmıştı. Kafamın her yerini öperken özellikle adarın öptüğü yeri öpmeye dikkat ediyordu. Gözlerimi devirip kafamı kurtardım. Alpe dönüp,"Adar nerde alp?" dediğim de hepsi içeriye girmişti. Yatağımı işgal eden 5 erkeğe baktım. Sinirle dilimi ısırdım."En son bıraktığımız da beyaz ışık almıştı onu bebeğim." diyen çağanla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Poyraz içlerinde en akılısı olarak çağanın kafasına vurup beni kolumdan çekerek yanına oturmuştu. Hiç birinin yüzüne bakmadan kafamı çevirdiğim de poyraz çenemden tuturarak ona bakmamı sağlamıştı.
"Bir yobaz mıyız kızım? Adara birşey yapmış olacağımıza inanıyor musun?" sorduğu soruyla kafamı saladım. Tabiki adara birşey yaparlardı hatta birşey değil çok şey bile yapabilirlerdi.