Etraf sessizdi. Çünkü içeride bizden ve çalışanlardan başka kimse kalmamıştı. Meriç sık nefes alıp veriyordu. Konuşmamın üzerinden neredeyse yarım saat geçmişti ve meriç bu süre boyunca sadece yüzüme şaşkınlıkla bakmıştı. Bir gülüyor bir ciddileşiyordu beni de endişelendiriyordu. Sonunda ağzını açtığında oturduğum yerde dikleştim "n-ne demek g-gördüm." Kekeliyor ve sürekli yutkunuyordu. Birden ayağa kalkıp hızla elini saçına daldırdı. "Deniz sen...sen hatırlıyorsun" bir gülüyor bir durup soluklanıyordu. Endişeyle yerimden kalktım "Meriç" beni duymuyordu , resmen kendi kendine konuşuyordu. "İnanamıyorum deniz hatırlıyorsun AMAN TANRIM SEN HATIRLIYORSUN!!" Sonunda gözleri bana değince olduğum yerde duraksadım. Meriçin yüzündeki mutluluğu ilk defa görüyordum. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki oturup ağlama isteğimi tetikliyordu. Meriç Hızla yanıma gelip bana sarılınca hemen karşılık verip kollarımı boynuna doladım. Belimdeki elleri kollarımı boynuna dolamamla daha da sıkılaşmıştı. Meriçin burnunu boynumda hissedebiliyordum. Kıkırdayarak saçlarını karıştırdım "sanırım...hatırlamaya başlıyorum sevgilim" meriç hızla başını boynumdan kaldırıp gülerek bana baktı. Dudaklarıma tüy gibi hafif bir öpücük kondurup tekrar boynuma sokuldu. Etrafta kimse olmadığı için rahattım, neyse ki kimse görmemişti.
"Bence bir hastaneye gitmeliyiz" meriçin yüzüne bıkkınlıkla bakıp 50. Kere gözlerimi devirdim "hadi ama deniz doktordan yardım almalıyız böyle surat asma lütfen" kedi bakışlarıyla bana bakmaya başlayınca kıkırdadım, şu an çocuk gibi masum ve tatlıydı. "Meriç ben doktora gitmek istemiyorum ,bak belki gene rüyamda görürüm hı ?" Meriç kafasını olumsuz anlamda salladı. "Sevgilim bir profesyonelden yardım almalıyız" sürekli bunları söyleyip duruyordu ama atladığı bir şey vardı, benim hislerim. "Meriç ben korkuyorum bu şey ilk defa oluyor ve be-" sözümü kesip ellerimi sıkıca tuttu " ben yanındayım deniz ben buradayım. Sana asla zarar gelmesine izin vermem . Doktora gidip konuşalım eğer gene istemezsen bir daha açmayacağım bu konuyu." Meriçin ses tonu ve cümleleri hemen ikna olmama yetmişti meriçe karşı gelmekte günden güne daha da zorlanıyordum.
Meriçin zorlaması ve ellerimden tutup sürüklemesiyle şu an arabada doktora doğru yol alıyorduk. Titreyen ellerinden ve sürekli salladığı bacağından ne kadar gergin ve heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum. Sürekli bana dönüp gülümsüyor ve yanımda olduğunu mırıldanıp duruyordu , bu halleri O kadar güzeldi ki her şeyi unutup dudaklarına yapışmamak için zor tutuyordum kendimi.
Arabanın camından altımızdan geçen yolu izlerken elime değen parmaklarla meriçe döndüm. Baş parmağıyla elimi okşuyordu. Sıkıca elini tutup ona baktım. Meriçe minnettardım. Benim yerime geriliyor , benim yerime heyecanlanıyor ve benim yerime seviniyordu. İçimdeki korkudan hemen kurtulmama sebep olmuştu. Uzun bir süre o elimi okşarken yola odaklanmış bende ona odaklanıp onu izlemiştim. Onu daha rahat izlemek için arabada yan oturunca meriçin gözleri saniyelik bana dönüp tekrar yola odaklanmıştı. Arabanın içinde yankılanan melodi ile ellerimiz ayrılmıştı. Meriç cebinden telefonunu çıkarıp ekrana bakınca hızla telefonu açtı " efendim tunahan" karşıdan gelen cevapla meriçin yüzü birden sertleşmiş direksiyondaki eli sıklaşmıştı. Gözlerini bana endişeyle çevirince olduğum yerde dikleşip korkuyla ona baktım. Telefonu kulağından indirip arabayı birden durdurunca önce doğru savruldum. Gözlerim şokla açılırken meriçe baktım , gözleri dolmuştu "Meriç" titreyen sesim korku dolu çıkmıştı. Meriç yüzünü bana dönünce bakışlarındaki endişeden ve korkudan anlamıştım kötü bir şeylerin olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat manken (boy×boy)
Mistério / Suspense"Aşka inanmıyorum" dedi sarhoş sesiyle. "Neden?" Diye sordu kapşonlu olan. "Acıtıyor o yüzden" dedi gözünden bir damla yaş akarken. "Ağlama" dedi kapşonlu olan sesi titrerken "Ağlama sana aşkı öğreteceğim deniz"...