(flashback)
Denizin evden çıkmasıyla ayaklanıp bende evden çıktım. Arabaya binip meriçle kaldığımız eve sürmeye başladım. Her şey çok bulanıktı, yola zar zor odaklanabiliyordum.
Eve yetişince içeriye girip çemkeceden silahı alıp belime koydum. Yaptığım şey yanlıştı ama yapmak zorundaydım arkadaşlarım için.
Arabaya tekrar binip bu sefer şirkete doğru sürmeye başladım. Meriçin babasının şirketine. Bir zamanlar benimde babamın çalıştığı şirkete.
Ben hem arkadaşlarımın hem de babamın intikamını alacaktım.
şirketin önüne geldiğimde derince bir iç çektim ve sıcak nefesimi dışarıya üfledim. Arabadan inip hızlı adımlarla şirkete girdim. Herkes bana güler yüzlerle selam verip baş sallıyordu ama benim gözüm kimseyi görmüyordu. Aklımdaki tek şey alacağım intikamın hazzıydı.
Asansöre binip en üst kata çıktım. Koridorun sonundaki odada beni bekliyordu. En fazla yarım saat sonra her şey bitecekti.
Hızlı adımlarla koridorun sonundaki odaya kapıyı çalmadan girdim. Kapıyı çalmadığım için koltukta oturan meriçin babası yerinde sıçradı ve beni görmesiyle ateş saçan gözlerle üzerime atıldı ama onu yumruğumla kendimden uzaklaştırdım.
Ani gelen yumrukla sendeleyip yere düştü. Gözlerindeki saf öfke ve şaşkınlığı görebiliyordum. Benim gözlerimde ise saf öfke ve intikam parıltıları vardı.
Belimdeki silahı çekerek ona doğrulttum. Gözleri ve ağzı şaşkınlıkla aralandı. Yavaş adımlarla üzerine yürüdüm. Her adımımda yerde sürünerek geri geri kaçıyordu ama sırtı çalışma masasına çarpınca durmak zorunda kaldı.
Önüne çömelip göz göze gelmemizi sağladım çünkü babamın korku dolu gözlerini onunda gözlerinde görmek istiyordum ve görebiliyordum.
Elimdeki silahla ayağına vurdum. Odada yankılanan haykırışı kulağımı ağırtmıştı "Babamıda öldürürken böyle mi yapmıştın?" ayağındaki yarayı tutarak bana şaşkın gözlerle bakıyordu "Tunahan ne yaptığını sanıyorsun sen!" sinirliydim. "Cevap ver babama da böyle mi yaptınız" yüzünü yarasına çevirip inledi.
"Buraya Her şeyi bitirmeye geldim" eli yerdeki telefona uzanınca elimdeki silahla eline sıktım. Odada tekrar çığlığı yankılandı. Ağlıyordu tıpkı babamın ağladığı gibi.
Gözümün önüne sürekli babamın yerde kanlar içinde yattığı an geliyordu ve benim yanına çöküp ağlayışım. O zamanlar daha çok küçüktüm babamı kurtarabilmek için çok zayıftım ,yapacak hiçbir şeyim yoktu. Orda durup babamın ölümünü izlemiştim.
"Artık yolun sonuna geldin" kalbini hedef alıp tam kalbinden vurdum.
kalbinin benim kalbim gibi açımasını istedim. Her yer kan içinde kalmıştı, üştüm bile kan içindeydi ama umrumda değil. Çünkü babamın ve arkadaşlarımın intikamını almıştım.Babamın ölümü gibi saatlerce oturup onun ölümünü izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat manken (boy×boy)
Mystère / Thriller"Aşka inanmıyorum" dedi sarhoş sesiyle. "Neden?" Diye sordu kapşonlu olan. "Acıtıyor o yüzden" dedi gözünden bir damla yaş akarken. "Ağlama" dedi kapşonlu olan sesi titrerken "Ağlama sana aşkı öğreteceğim deniz"...