42. bölüm

3.3K 123 1
                                    

♣♣♣

"Beni duyabiliyor musunuz?"

Duyduğum ses belki fazla yüksek değildi ama kulaklarıma öyle ağır gelmişti ki, bir an için kulak zarımın patlayacağını bile düşünmedim değil.

"Duyabiliyor sanız gözlerinizi kıpırdatın." Hala ısrarına devam eden erkek sesiyle yüzümü hafiften buruşturup, aciz sesimle

"Her kimsen. Siktir git! Kulağımı patlattın!" diyebildim. Kibar olmamı gerektiren hiçbir şey yoktu ortada değilmi?

Sesimin duyulduğundan bile emin değildim doğrusu.
Yinede oluşan sessizlik sözlerimin duyulduğunu ve konuşan kişinin beni anladığını düşündürüyordu.
Yattığım yerin hareketlenmesi ve etrafımdakiler her kimse sadece soluk alışverişlerini duyarak kısa bir mesafe ilerlediğimizi tahmin edebiliyordum. Ve kapının kapanma sesiyle ortalık sessizliğe büründü.
Gözlerimi açamadan tekrar karanlık rüyalar alemine daldım. Bedenim sanki isyan etmiş gibi sadece uyumak, uyumak ve tekrar uyumak istiyordu.

♣♣♣

Karşımdaki manzara karşısında sesimin kontrolünü kaybedip,

"Serhat!" diyerek bağırdım, lakin sanki sesimi duymuyor gibi hala dans(!) ettiği kadına sürtünüyordu.

Siyah uzun saçlarıyla tam bir afet olan kadın ise şimdiden kendindinden geçmiş gibiydi.
Elleri benim Serhat'ımın omuzlarından geniş göğsüne kayıyor, hatta dahada aşağı inip gömleğini geçerek pantolonunun üzerinden kasık bölgesini okşuyordu.

Ben mi? 
Sanırım birazdan katil olacağım!
şırfıntının benim erkeğime dokunan ellerini kırıp, bedenine temas eden pis bedenini benzin dökerek yakmayı düşünüyordum. Havalarda serinledi zaten ısınmak lazım değilmi?

Serhat'ın geri çekilmesini beklerken yılan gibi kıvrılarak kendine yanaşan kadının belini kavradı.

Bedenimde kaynayan öfke, buram buram dumanlarınıpüskürtüyor, hakimiyetimi kaybettiriyordu.

Hareket etmeye çalışıyor ve başarısız oluyordum.
Serhat ise halinden memnun ifadesiyle kolları arasındaki esmer afetin bedenini iri cüssesine yapıştırıp dudaklarını birleştirdi!

Neden kalbim acıyor hatta bıçaklanıp parça pinçik ediliyor gibi hissediyordum.

Hay siksinler böyle aşkın ızdırabını!

"Serhat!" 
Sanki beni duymuş gibi dudakları geri çekildiğinde içimde bir umut filizlendi. 
Serhat ise, o filizi fil gibi ezerek dudaklarını kadının boynuna oradanda pekde büyük olmayan göğüslerine indirdi.

Gözlerimin önünde kadını resmen sikecek adi herif!

"O kadına dokunursan seni gebertirim ulan!"

"Gerçekten mi?" Dedi dudaklarını kadının boynundan ayırmadan.

"Ne yani! Başından beri beni duyabiliyor muydun?"

Şaşkınlık ve öfkeyi aynı anda yaşıyordum.
Serhat ise kadının çekim alanından çıkmadan ve gözlerini hipnotize olmuş gibi ayırmadığı esmer teninde takılıyken konuşmasını sürdürdü.

"Bu kadını bırakmamı gerçekten istiyormusun?"

"Evet. İstiyorum. Uzak dur o şırfıntıdan!"

Kayıp DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin