50. Final!

8K 180 43
                                    


☮️🔞🔞🔞
ilk kez final yaptığım için saçmalamış olabilirim.
Aklınıza takılan herhangi bir soru olursa belirtin.

İkinci kitap Onur için olacak ve orada da İlay ve Serhat ikilisini zaman zaman göreceksiniz.
Farklı bir kurgu olacak baştan söyliyim. 
Ve fazla uzun olmamasını planlıyorum. (Gerçi ben bu kitabında sadece 20 bölüm süreceğini düşünüyordum ya neyse...)

Kitabıma başladığım günden beri yanımda olan ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ederim.
Yorumlarınız hiçbir zaman kırıcı olmadı, gerçekten çok şanslıyım.

Hikayemiz keyifli bir yolculuk gibiydi, ve bu yolculukta beni yalnız bırakmadığınız için  hepinize teşekkür ederim.

FiaLea renklerin güzel prensesi senin yerin her zaman ayrı.

♣♣♣

Dinlediğim şarkının sözlerine eşlik ederken bir yandanda elimdeki bezle camları siliyordum.

Serhat, Mahmut itini uçurumdan aşağı attığımda, sürprizi olduğunu söylemişti lakin benim yorgunluğum nedeniyle eve geldikten sonra hiçbir yere gitmeyip fosur fosur uyumuştum.

Hamilelik zaten tembel olan bedenime, her yerde deliksiz uyuyabilme özelliğide katmıştı.
Kafeye bile zorda kalmadığım sürece gitmek istemiyordum. Arada bir kontrol için uğramam yeterli geliyordu. Güvenilir insanlarla çalışmanın avantajı böyle günlerde anlaşılıyor.

Serhat ufak bir işinin olduğunu söyleyip, beni evde yalnız bıraktıktı. Lakin o gittikten sonra camda gördüğüm ufak leke uyumama bile engel olmuştu. 
Ufak takıntılarım bazen hayatımı zorlaştırıyor!

Camın kenar kısmına ulaşabilmek için kendimi zorlarken kapının zili ard arda çalınmaya ve hunharca tekmelenmeye başladı. 
Elimdeki bezi ve spreyi cam kenarına bıraktım.

"Ne oluyor böyle!" Söylene söylene kapıya vardığımda açıp açmamka konusunda ufak bir kararsızlık yaşadım.
Kapı tekrar yumruklandığında kapı deliğinden bakmayı bile akıl edemeden açtım.

Karşımda sinir küpüne dönmüş bir adet Serhat bulunuyordu. Ve bu hali sinir bozucu değildi. Aksine içimde gülme isteği uyandırıyordu.

"Hayırdır ayol? Ne bu şiddet, bu celal?" dedim, kaşlarımı çatarak.

"İlay, ne yapmaya çalışıyorsun ulan!
Amacın beni delirtmek mi kadın! 
Sikerim lan senide sildiğin camıda!" Hala bir bok anlamayıp,

"Beni stediğin zaman sikersin erkeğim. Beline kuvvet." dedim alaylı sesimle, üzerinden ceketini çıkartırken. Neye sinirlendiğini anlamak için ufacık bir zaman kazanmam yeterliydi. Ve bunun için sözlerini ciddiye alamıyordum.

"Ben sana kendini yorma diyorum, sen cama tırmanıyorsun. Amacın ne?"

"Camı silerken senden izinmi almam gerekiyor? Ne var ki bunda sinirlenecek?" Anlamsız sinirlenmesi benide yavaş yavaş geriyordu, lakin belli etmiyordum. Şimdilik...

"İzin alman değil, camları silmen gerekmiyor! Yaptığının ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil misin?"

"Dikkatli davranıyordum." Öfkeli halinin benim için endişelenmesin den kaynaklanması gururumu okşamış olsa da aynı zamanda da aklımda sinsilik çanları çaldırdı.

Kayıp DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin