5. bölüm

5.1K 160 5
                                    


FiaLea yorum ve görüşlerin için teşekkürler...

"Tatlım bunu görmelisin!" dedi, Ercü dikkatle baktığı telefondan kafasını kaldırmadan.

"Yine hangi abuk sabuk şeyleri izliyorsun?" dedim sitem eder gibi. Kahvaltı sonrası bulaşıkları yıkamak bana kalmıştı, izlediği komik videolara bayılsamda şuan acelemiz vardı. 
Canan ile iki saat sonra pizzacıda buluşacaktık ve fazla dakik olan yeni arkadaşımızı bekletmek istemiyordum.
Canan ile konuşmamızın üzerinden 4 gün geçmiş ve biz telefon konuşmaları haricinde sadece bir kez görüşebilmiştik 6 dakikalık gecikmemiz Canan'ı çileden çıkarmış ve panikletmişti.
Konuşmalarımızda Levent şerefsizi hakkında ki herşeyi öğtenmiştik.
Kurduğumuz ve uyguladığımız -evet zorda olsa başarmıştık- tuzak riskliydi kabul.
Bu yüzden Canan yakalanma korkusuyla deyim yerindeyse üçbuçuk atıyordu.
Bende korkmuyor değildim tabi.

"Ayıp ediyorsun ama bebeğim. Burada harika sporsal olimpiyat izliyorum."dedi.

"Ne zamandan beri olimpiyat izliyorsun? Aghh hemde sporsal!" dedim.

"Tatlım gel ve izle." dediğinde koltukta Ercüment'in yanına oturdum. 
Sevgilisinin bir kadınla evli ve karısının hamile olduğunu öğrenmesine rağmen hiç üzülmemişti. Üzülmemesinin sebebi ise adamın son üç gündür cinsel peformansının düşük olmasıydı!
O'nun için aşkın sırrı yataktan geçiyordu.
Telefona dikkatle bakarken izlediğim şeyin gerçekliğinden şüphe etsemde Ercü'nün begenmesine şaşırmamıştım.

"Yeter bu kadar eylence Canan'ı bekletmek istemiyorum." dedim. 
Cidden böyle olimpiyatlar varmıydı ki?

"Haklısın. Ay bu kaltak çok pinpirikli ayol." deyip ağız dolusu kahkahasını patlatıverdi.
Buluşma saatine iki saatimiz olsada Ercüment'in hazırlanması cidden uzun sürüyordu.

"Videoyu gönderdin mi?"

"Tabiki gönderdim tatlım. En fazla bir saat sonra sosyal medya bu haberle çalkalanacak!" dediğinde giyinmek için odasına girmişti bile.

Dolabımı açtığımda ilk gözüme takılan ve neredeyse hiç giymediğim pudra pembe gömleğimi görünce bir şans tanıyıp giymeye karar verdim. 
Gömleğimle uyumlu dar beyaz pantolonumu giyip hafif makyajımı yaptım, koyu tonundaki pembe rujum beyaz tenimi daha çok öne çıkartıyordu.
Fazla makyaja gerek yoktu pizza yiyecektik nasıl olsa, henüz kahvaltıdan kalkmış olsamda olsamda çabuk acıkıyordum. 
Metabolizmam hızlı yakıyordu.
Hazırlanıp salona geçtiğimde telefonumu çantama koyup Ercüment'i beklemeye başladım.
Beklerkende bebeklerimi -sevimli piranalarım- beslemeyide ihmal etmemiştim.
Aradan geçen uzun dakikalar sonrası hala salona teşrif edemeyen Ercüment'ten artık ümidi kasmeye başlamadan önce,

"ERCÜÜÜ!" diye çağırdım sinirlenerek. Vaktimiz giderek azalıyordu!


"Ay patladın!" diyerek sitemle salona girdi.
Her zaman ki eleştiri dolu bakışlarını üzerimde dolaşıp suratı buruştu.

"Hmm gel bakalım buraya." deyip, öğretmen edasıyla yanına çağırdı.
İnce çekilmiş aylaynırı, rimeli, hafiften pembeleştirilmiş dudakları ve krem rengi taşlı bluzu ile gündüz vakti gidilecek bir yere göre gayet iyi giyinmişti. 
Kapalı gömleğimin üstten iki düğmesini açıp memnun ifadesiyle gülümsedi.

"Bu kadar dolgun ve güzel göğüslerin varken biraz cömert olmalısın tatlım." dedi cilveli cilveli göz kırparken.

"Benimle uğraşma Ercü!" dedim. Gay bir ev arkadaşım olması bazen zor olabiliyordu.
Sürekli kendi istekleri olsun istiyor, onun isteklerine göre giyinmemi bekliyordu.
Zevklerimiz farklı olsada diğer insanları eleştirirken ittifak kurabiliyorduk.

Kayıp DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin