37. bölüm

3.8K 121 3
                                    

Kontrol etmedim yanlışım olabilir arkadaşlar...



"Efe, bir meyve suyu daha istiyorum birde kakaolu kurabiyelerden." dedikten sonra tekrar hesaplara gömüldüm.
Sabah Ercüment'in münasebetsiz davranışlarına olan sinirim anca azalmaya başlamıştı.

Birşeylerle oyalanmak iyi geliyordu, ekstra olarakta sürekli tıkınmıştım.
Şükretmeliyim ki metabolizmam hızlıydı ve yediklerimi hızlı eritiyordu da birde diyetle uğraşmak zorunda kalmıyordum.

Neden bukadar üstüme geliyordu ki! Sonuçta güven sıradan basit bir duyguydu. Serhat karakteri sağlam bir erkekti ve etrafındaki herkesin kolaylıkla güvenini kazanıyordu. Benimde ona güveniyor olmam sıradan bir şeydi. 
Hem ona karşı hissettiğim başka birşey yoktu.
Sadece güven...

Tenimde hüküm sürmesinden haz aldığım bir erkek...
Dik duruşu hayranlık uyandırıcıydı.
Şuana kadar başka erkekleri arzulamamak benim için Serhat'ı farklı kılıyordu.
Onu tenimde hissetmeyi seviyordum... 
Daha fazlası olamazdı tabi!
Ercüment'in sözlerinin devamında ne diyeceğini dinlemek istemeyişimdeki sebepse, sanırım çoğu zaman haklı olmasıydı ve biraz daha konuşsa kimbilir daha neler yumurtlayacaktı!

"İlay Özgür." Elinde çokta küçük olmayan bir kutuyla ismimi söyleyen adam, hiç tereddüt etmeden yanıma yaklaşıp elindeki kutuyu masama bıraktı.
Daha ne olduğunu sorma fırsatı bulamadan da çıkıp gitti.

Şaşkın şaşkın bakmayı bırakıp kırmızı kutunun üzerine iliştirilmiş notu açtım.

"Kutuyu yalnızken aç.
Yarım saat içerisinde otelde ol, beklemek istemiyorum.
S. Karacihan"

Zarfta yazanlardan hiçbir şey anlamamıştım. 
Yinede yazılanları dikkate alıp kutuyu yalnız açmak için arka bölümdeki giyinme odası olarak kullandığım küçük kabine girdim.
Kutudan ne çıkacağına dair en ufak bir fikrim bile yoktu ve açtığımda gördüklerimse kanımın daha hızlı pompalanmasına neden oldu.

Siyah dantelli jartiyer takım, ve neredeyse pardesü gibi dizlerimden aşağıyı kapatacak kadar  uzun bir ceket...

"Üzerinde görmek için sabırsızlanıyorum... Senden iteatiniistiyorum... Kadınım..."

Şimdiden nefeslerim hızlanmıştı.
Soyunup sadece kutudan çıkan takımı giydim.
Uzun süredir takıldığımızdan olsa gerek siyah sevdiğimi biliyordu. Ki kendisininde beni siyahlar içerisinde görmeyi sevdiğini biliyordum, birde kırmızıya karşı zaafı vardı...

Bedenimi sarmalayan hafif kumaş dişiliğimi ortaya çıkartıyor, kendimi daha olgun bir kadın gibi hissettiriyordu. 
Üzerine ince ve tüm bedenimi örten ceketi giyip, son olarak üzerime parfümümüde sıktım.

Yol boyunca heyecanımı dizginlemeye uğraşırken daha çok artmıştı. Serhat cinsellikte herzaman beklentilerin ötesine geçen bir adamdı ve bu dilimi damağımı kurutuyordu.

Serhat'ın odasının önüne geldiğimde derin bir soluğu ciğerlerime çekip kapıyı tıklatım.
Ne yazıyordu 'iteatini istiyorum'.
İçerden yükselen 'gir' sesiyle kapıyı açtım.
Masasında kendinden emin duruşu ve takım elbisesinin verdiği ciddiyetle tam bir heybet timsali gibiydi.

Etkileyici bakışlarıyla baştan ayağa bedenimi süzdü, tenim şimdiden karıncalanma ya başlamıştı.

"Kapıyı kilitle ve ceketi çıkart." Sert sesiyle acemi fahişeler gibi irkilip önce kapıyı kilitleyip ardından üzerimdeki ince kumaşın fermuarını aşağı indirdim.
Ellerimi kenarlarından kavrayıp arkaya çektiğimde tenimden sıyrılan ceket yere düştü.

Kayıp DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin