-5-Panik-

2.7K 99 17
                                    

Tahirin beni almasının heyecanını yaşarken uyuyakalmışım. Güneşin gözlerime istilası sonucu Uyandım.

Bugün beni Tahir alacaktı!. Hemen hazırlanmaya başladım. Üzerime normal bir kot pantolon ve beyaz tişört giyinerek aşağı indim. Dişlerimi fırçalarken kapının sesiyle ağzım köpük ve elimde fırça ile aşağı indim.

"Kim o?"

"Benim Nefes."

"Kimsin Kardeşim?"

"Tahir."

Hihh. Olamaz. Ben daha saçımı bile yapmamıştım.

"Tahor beni biroz bekler mison?"

Ağzımdaki köpükle zar zor konuşarak lavaboya doğru koştum. Ağzımı çalkaladıktan sonra saçımı olabildiğince hızlı bir şekilde topuz yaptım ve hemen dışarı çıktım.

Tahir gözükmüyordu yada ben göremiyordum. Sağa sola bakındıktan sonra arkamdan omzuma dokunan elle sıçradım.

"Nefess?"

"Hihh."

Ve sarsıldım ki Tahir tuttu. Allahım ilk defa o klişe yerde bulunuyordum.

İlk defa gözlerinin bu kadar güzel olduğunun farkına varıyordum. Heyecandan ölmek üzereyim.

"İyi misin?"

"Hı hı iyiyim."

"Okula seni bırakmak için geldim. Arabaya geçelim hayde."

Kafamı salladım. Arabaya doğru yürümeye başladık. Benim kapımı açmadan kendi direksiyonun başına geçmişti bile. İnsan bir açardı ya! Gerçi kaç kere Cansununkini açıyordu. Yav Nefes seninkini niye açsın? Neyi oluyorsun? İyice şımardın.

Arabaya bindiğimde sadece cama odaklanmıştım. Çok utanıyordum. İlk defa Tahir ile başbaşa ve Tek başımıza arabadaydık. O zaten direk yola odak olmuştu. Bende karışmadım zaten nasıl karışacaktım bu halimle? Dokunsa kalp krizi geçirecektim.

"Okulda arkadaşların var mı ufaklık?"

Kendimi düzelttim ne diyeceğimi bilmiyordum. Sonuçta benim cevabım bekliyordu. Sadece ben vardım burda.

"İlkokula gitmiyorum Tah-ir. Ayrıca Ufaklık ne ya?"

"Ufaklıksın kızım da"

"Hıı ne demezsin."

Bir süre sessiz bir şekilde devam ettikten sonra okula geldiğimizi söylemeden teşekkür edip çıktım.
Biraz Yürüdüğümde hala gitmediğini gördüm. Arkama baktım ve 'hayırdır' manasında göz kırptım. O da elleriyle 'git git' biçimde bir şeyler yaptı.

O sırada yanıma Umut geldi Ve hemen sarıldı. Noluyoruz ya?

"Umut?"

Anlam veremediğim bir şekilde sarılması beni çok şaşırtmıştı.

"Efendim güzellik?"

Daha sonra kulağımın önündeki bir tutam saçı kulağımın arkasına aldı.
İnşallah Tahir gitmiştir. Allahım lütfen!

"İyi misin Umut? Hayırdır?"

"İyiyim sen?" Diyerek devam etti.
"Sınıfa geçelim mi?"

"Benim şuan dersim yok. Melisleri gördün mü?"

"Evet kafeteryadalar."

"Tamam. Görüşürüz."

Allah allah noluyordu bu çocuğa? Umut aynı sınıftaydık. Oda mimarlık bölümündeydi. Ara sıra dersler hakkında konuşurduk. Çokta samimi değildik. Olmakta istemiyordum.

Gizli OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin