Dolabımın üstündeki tozlanmış bavulu aldım. Üstünü güzelce sirkeledikten sonra bodoslama kıyafetlerimi koymaya başladım.
Dışarıdan Tahirin peşinden koşuyormuş gibi görünüyor olabilirdim ama öyle değildi. Sadece Tahire anlatacaktım amacımın kötü olmadığını. Belki İstanbul iyi gelirdi bana. Yeni hayat yeni sayfa... Tahiri de umursamayacaktım. Yorulmuştum çünkü artık. Bıkmıştım aynı senaryolardan.
Tahirden
Cansu'nun peşinden gidiyordum. Gidecektim de. Anlatacaktım herşeyi ona. Boş boşuna Nefese inandığımı...
Cansu araba ile onu takip ettiğimi anlamış olacakki başka bir yola girmişti otobanda.
"Hay sikeyim böyle işi."
Otobanda olduğum için giremezdim o yola. Geri geri gidemezdim. Ama farkettim ki o yol sadece havalimanına çıkıyordu. Bu yoldan havalimanı baya uzaktı. Lakin bu yoldan başka gideceğim yolda yoktu.
Hızla gaza basıp, arabaları arkamda bıraktım. Yetişmeliydim, beni bırakmasına izin vermemeliydim.
O kadar hızlı gidiyordum ki arabaların kornaları kulağımda ritim tutuyordu. Kaybetme korkusu ile savaşıyordum. Korkuyordum. Sevdiğim kadın bırakıyordu beni. Allah kahretsin ki benim yüzümdendi bunlar... İnanmamalıydım.
~
Yarım saat sonra havalimanına geldiğimde koşa koşa girdim içeriye. Gözüm Cansuyu arıyordu. Nerdeydi? Beni sahiden bırakır mıydı?
"Beyefendi üzerinizde herhangi metalik eşyayı çıkarın lütfen!"
Karşımda ki güvenlikçi adama bakıp, üzerimde gerekli olan şeyleri bıraktım. Hızla koşmaya başladım.
"BEYEFENDİ EŞYALARINIZ !"
Umursamadım adamı. Neredeydi bu Cansu? Sağıma, soluma arkama her yanıma bakıyordum. Yakalamalıydım onu.
"Sayın yolcularımız! İstanbul seferimiz 5 dakika içinde kalkacaktır. Uçaklarınıza gitmeniz gerekmektedir!
Dear passengers! Our flight to Istanbul will leave in 5 minutes. You need to go to your planes!"
O ordaydı. Kapıya doğru gidiyordu. Hızlı bir şekilde koşmam gerekiyordu. Ellerimden gidiyordu sevdiğim kadın.
Koşmuştum. Çok koşmuştum. Bağırmıştım. Ne duymuş, ne bakmıştı! Çarpmıştım kimilerine. Ama yetişememiştim. Diğer sefer bir saat sonrasınaydı. Beklemem gerekiyordu ama bekleyemiyordum. Beni bırakmıştı resmen.
Nefesten
Havalimanına gelmiştim. Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum. Fazlasıyla hızlı. Ne iğrenç bir döngüdeydim ama. Ben Tahirin, Tahir Cansu'nun peşindeydi. Bir dahaki uçak seferi akşamaydı. Yarım saat önceki uçağı kaçırmıştım. Belki Tahir az önceki uçağa binmişti kim bilir?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Olan
Novela JuvenilGenç kadın sevdasının yüzünden her geçen gün daha da yanıyor, kül oluyordu. Biliyordu sevdasının karşılıksız olduğunu... Belki de hep karşılıksız olacaktı. Kim bilir?