-28-Çıkış-

2K 113 30
                                    

"Kolunu omzuma at."

Tahirin seslenmesiyle daha da sinirlenmiştim. Zaten sinirliydim, hastane çıkışı beni kendiyle götürecekti. Zorla.

"Abartma istersen, ameliyat falan olmadım. Yürüyebilirim."

"Emin misin?" Dediğiyle bir kez daha göz devirmekle buldum kendimi.

Ceylanın önceden getirmiş olduğu temiz kıyafetleri giydikten sonra şuan hastaneden çıkış işlemlerini hallediyorduk. Hallediyorum demek isterdim ama ne yazık ki Tahirin peşimi bırakacağını zannetmiyordum.

Tahir biraz ileride kayıt işlemlerini hallederken, bende koltuklara oturdum.

Tahirin bakışlarına ayar olmuştum. Salak gibi iki de bir bakıyordu bana. O her baktığında yerimde kıpraşıyordum.

"Maşallah maşallah sen kaç yaşandesan gızım?

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde önümdeki iki teyzeyle göz göze geldim. Bana mı diyorlardı?

"Ben mi teyze?"

"Hea ya."

"21 teyze."

"Maşallah maşallah görisen Gülsüm, çok güzeldir maşallah."

"He vallah tam Hasana göredir."

Ne olduğunu anlamadan Tahiri başımda buldum. Tekrar ayaklanırken teyze yanıma geldi.

"Aha al gızım bak bu benim torundur."

Telefonundan bir erkek resmi gösterdiğinde Tahir daha da yaklaştı teyzeye. Yavaşça kafasını telefona yaklaştırıp, tekrar teyzeye ve yanında ki kadına baktı.

Ama farkettim ki normal bir bakış değildi.

"Nefes bu ne? Noluyor?"

"Ay maşallah maşallah isme bag Gülsüm. Tü tü tü tü." Yüzümdeki ıslaklığı sildim ve konuşmaya hazırlanırken Tahir konuşmuştu.

"Evliyiz teyze biz hayırdır? Bu ne?"

Şuan o kadar emindim ki teyzeyle Tahire bakışımız aynıydı. Ne söylüyordu yine? Ne saçmalıyordu?

"Evli miğh?"

"Evet teyze. Şimdi müsadenle."

Kolumdan tutup sürüklediğinde konuşmaya başladım sinirli bir şekilde.

"Ya sen ne diyorsun ya! Ne saçmalıyorsun? Bak Tahir bu 2 oldu. Rizedekini de unutmadım!"

Arabanın kapısını açtığında sinirle binmek zorunda kalmıştım. O ise sinirli bir hâli varmışcasına koltuğuna oturdu.

"Hasanmış! Bir yerinize girsin Hasan!"

"Ya sen niye öyle birşey diyorsun! Ne hakla?!"

"Nefess! Bak işe yarıyor ama değil mi?"

Doğru işe yaramıştı ama bu çözüm değildi herşeye birşey uydurup, arada kaynıyordu.

"Bana bak bir daha benim hakkımda elaleme böyle birşey uydurursan çok pis olur!"

Arabayı birden durdurdu. Kafam öne doğru giderken, bana bakmaya başladı. Daha sonra kafasını başıma yaklaştırdı. Ben o eski heyecanla tepişirken,daha da yaklaşıyordu ve ben hareket edemiyordum.

"Ne olur mesela?" Histerik bir gülüşle bunu söylediğinde, kıpkırmızı olduğumu hissetmiştim.

"Ş-şey olur! Şey-"

Birden arabayı çalıştırdığında kendime gelmem uzun sürmedi.

"Bana şey yaparmışsın demek?!"

Gizli OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin