-12-Hamsici-

2.3K 91 10
                                    

"Ya Nefes uyansana!"

"Nefess. Allahım nasıl bir uyku var sende."

Sabah kulağımı linç eden seslerle gözlerimi açmaya başladım. Tepemde Ali ve Melis vardı.

Sıçrayarak "Noluyor?" Dedim gözlerimi ovuştura ovuştura.

"Okul var okul." Dedi Ali üzerimde ki yorganı atarak.

"Bugün Tahir gelmemiş. Biz de son dakika geldik." Dedi Melis.

"O hep mi gelecekti ya?" Dedim daha tam gözlerimi açamamışken, kendimi yorgun hissediyordum.

"Konuşmayı bırak. Yüzünü falan yıka, hazırlan. Geç kalacağız." Dedi Ali ve hızlı bir şekilde aşağı inmeye başladı.

Ben de o sırada yüzümü yıkamaya gittim. Üzerimi giyindim ve Melis ile arabaya doğru yol aldık.

Arabada hiç konuşmuyorduk. Benim uykum vardı zaten. Bugünlerde kendimi yorgun hissediyordum. Nedenini de bilmiyordum.

Bir süre sonra okula vardığımızda, Burak ve Umut'un beraber bize doğru geldiğini gördüm. Bize doğru mu geliyorlardı yoksa başka bir tarafa mı? Derken Okul girişinde Cansu'yu gördüğüm anda ağzımdan hafif bir küfür kaçtı.

"Fuck."

"Oha!?" Dedi Melis.

Şaşırmamız Cansu'nun burada olması değildi. Elinde kitaplarla, sırtında çantayla Burak ve Umut ile okula doğru giriş yapmasıydı. Ne yani burada mıydı artık!

"Kız yine şanslısın. Bunun sayesinde Tahir'i hergün görebileceksin." Dedi Melis bana gülerken.

"Ya ne demezsin. Extra cilveleşmeleri de olacak."

"Nerden biliyorsun ya? Sevecek seni." Biraz duraksadı Melis.

"Elbet bir gün."

"Hele o gün gelsin de. Onun sevme ihtimalini bile seviyorum." Dedim kırık bir gülümsemeyle.

"Yaaaaaa. Sen ne tatlı oldun kankişim benim." Dedi Melis yanaklarımı sıkarken.

"Tamam hadi geçelim ya." Dedim sıkılmışçasına. Gerçekten bunalmıştım artık.

~

Dersler bitmişti. Melis ve Ali ortada yoktu bilmediğim bir neden yüzünden. Onları aradıklarımda saçma bir neden yüzüme vuruyorlardı. Anlaşılan tek başıma gidecektim eve. Çok alışık bir durum değildi benim için. Biz Ali ile gider Ali ile gelirdik. Zengin kızlar olur da, şöförsüz bir yere gitmezler ya, aynı o durumdaymış gibi hissediyordum.

Okulun çıkışına doğru yürüdüğümde bu sefer alışık olduğum bir durumun içerisindeydim. Tahir gelmiş, arabaya yaslanmış bir şekilde birisini bekliyordu. Birisi dediğimde Cansu'dan başkası olamazdı zaten. Mecbur oradan geçecektim ve konuşacaktım.

Yavaş yavaş oraya yaklaştığımda gözlerimiz buluştu. Kendini düzeltmeye başladığını hissedebiliyordum. Ben ise onu her gördüğümdeki heyecanı yaşıyordum. Kalbim çıkacakmış gibi atıyordu.

"Tahir? Ne işin var burada?" Bence birisini kendine çekeceksen ağırdan alman lazım. Bende o kuralı uyguluyordum. Heyecanım engel olmazsa tabi başaracaktım.

"Cansu'nun yeni okulu ya burası. Onu bekliyorum. Sen?" Biraz duraksadı ben ise ona gülümsüyordum.

"Ha sen zaten buradaydın." Dedi gülerek aynı zamanda ensesini kaşıyarak.

"Aynen." Dedim gitmeye hazırlanırken.
"Görüşürüz o zaman." Dedim yürüyerek.

Kolumdan sıkıca tutmasıyla durdum. Başını yüzüme yaklaştırıp, "Atla arabaya. Ben bırakacağım." Dedi sıcak nefesini yüzümde hissederken, aynı zaman da göz gözeydik. Gözlerini tekrardan yakından görebilmek mükemmel ötesiydi.

Gizli OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin