Gizli Olan

-8-Toplantı-

Tahir ile yakınlaşmamızdan sonra heyecan içinde uyumuştum. Sabah birinin kapıya sertçe vurmasıyla sersem bir şekilde uyandım.
Üzerimde Tahirin tişörtü altımda eşofmanı vardı. Gayette büyüktü.

Kapıya doğru yürüdüm.
"Noluyor ya?" Gözlerim zorla açılıyordu.

"Kızım sen nerdesin? Toplantı var. İki saattir kapıdayım. Camış gibisin"dedi Tahir üzerime gelerek.

Kapıyı yüzüne kapattım.
Gözlerimi ovuşturdum. Hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladım.

~

Dışarı çıktım. Tahirin gelenlerle selamlaştığını gördüm. Sanırım bunlarla iş yapacaktık. Hızlı adımlarla oraya doğru gittim.

"Merhaba. Ben Nefes Zorlu." Dedim karşımdaki yaşlı adama.

Adam sadece elimi sıkmakla yetindi. O sırada Tahir dişleri arasından;
"Ulan gelmeseydin varya. Tam zamanında." Dedi kimsenin duyamayacağı bir şekilde.

Yaşlı adamın arkasından yakışıklı bir adam çıktı. Gençti ve karizmatikti. Tabi Tahir kadar değil. Tahir kadar kimse olamaz. Tahir benim için dünyanın en iyi erkeği. Ben onu her halimle seviyordum.

"Merhaba güzel hanım. Ben Kenan." Dedi elimi öperek.

Tahire göz ucuyla baktığımda başka yerlere bakıyordu.

"Merhaba ben Nefes." Dedim gülümseyerek.

Arkasından da bir kadın çıktı. Gözleri Tahirde olduğunu hissedebiliyorum. Araya girip elimi uzattım.

"Merhaba Ben Nefes." Dedim samimiyetsiz gülüşümle. Kadın gözlerini Tahirden çekip beni süzdü öncelikle.

"Arzu." Dedi somurtarak.

Kadına göz devirerek beraber toplantı salonuna gitmeye başladık.

~

Biz Tahir ile yanyana, Tahirin karşısında Arzu benim karşımda da Kenan vardı. Diğer adını bilmediğim adam ise baş köşeye oturmuş birşeyler anlatıyordu.

Kenan denen adam beni süzerek resmen bitirmişti. Aynı şekilde Arzu da Tahiri. Tahir istifini bozmadan birşeyler anlatıyordu. Tahiri süzmesine dayanamarak Arzu hanıma bakışlarımı yönlendirdim.

"Arzu Hanım siz birşeyler katmak ister misiniz?" Dedim hafif sinirli bir şekilde.

Kendisini hafif düzelterek birşeyler saçmaladı. Anlamıştım dinlemediğini. E tabi Tahiri süzerse...

Tahir alttan bana gülerek;  "Ne saçmalıyor bu kadın?" Diyerek bana sırıttı.

Kimsenin görmediğine emindim. Ben de dudaklarımı büzerek 'bilmiyorum' mesajını verdim.

~

Toplantı bitmişti. Ben aslında boşa gelmişim. Çünkü bütün toplantıyı Tahir yönetmişti. Bana ara sıra soru soruyorlardı.

Çıkışa doğru geldiğimizde yaşlı adam siyah arabasına doğru yol aldı. Kenan ve Arzu bize yaklaşmaya başladı.

"Nefes Hanım bir şeyler içelim mi?" Dedi sırıtarak Kenan.

Cevap verecekken Tahir atıldı ortaya.

"Olur. Hayde gidelim." Dedi eliyle bana yol vererek.

"O zaman bende geliyorum." Dedi Arzu Tahir'e bakarak.

Otelin küçük bir kafesine geldiğimizde Tahir bana yanıma oturmamı söyledi. Ama ben Kenan'ın yanına oturdum. Niye böyle birşey yaptım bilmiyorum ama kötü birşey gelmezdi başıma herhalde!

"Burası da çok küçük ve sıcakmış." Dedi Kenan etrafı süzerek.

"Beğenmediyseniz evinize doğru yol alabilirsiniz Kenan Beycim." Dedim imalı bir tavırla.

Tahirin hafif öksürüğüyle bana bakışıyla konuyu değiştirdim.

"Ee nasılsınız?" Dedim Kenan'ı süzerek.

"İyiyim. Sizi gördüm daha iyi oldum diyelim." Diyerek bana daha da yaklaşmaya başladı. Biraz tedirgin olmuştum.

Tahir o sırada güçlü bir şekilde öksürmeye başladı. Anlamıştım verdiği mesajı ve hemen kendimi geri çektim.

"Ee Tahir Bey hayatınızda biri var mı?" Dedi Tahir'i süzerek.

Tahir ayağa kalktı. Bana doğru gelemeye başladı.

"Nefes gelir misin bitanem?" Dedi bana elini uzatarak.

Ne yapmaya çalışıyordu bu?
Kısık bir şekilde "Tahir ne yapıyorsun?"

"Hadi Nefes gel.." Dedi elini göstererek.

Ona doğru gittim ve elini tuttum. Kalbim çıkacaktı. İkinci Kere elini tutuşumdu bu.

"Nefes. Benim hayatımda olan kişi Nefes." Dedi elimi daha çok kavrayarak.

Arzu ve Kenan birbirlerine şaşırmış bir şekilde bakarken ben de aralarındaydım. Ne olduğunu kavramaya çalışıyordum ki o ses!

"Tahir?" Titreyen ve ince sesli olan biri bu.

Arkamı döner dönmez Cansu olduğunu gördüm ve hemen elimi çektim. Bir gözüm Tahire bir gözüm Cansu'ya gittiğinde, Tahirin gözlerini yummuş, Cansu'nun ise dolmuş gözleri ile Tahire ve bana baktığını gördüm.

Tahir arkasını döndüğünde Cansu çoktan gitmişti.

"Allah kahretsin!."diyerek arkasından koşmaya başladı.

Tahir ne yapmıştın Sen? Ayaklarımı yere vurarak "OFF" diyerek çantamı aldım, Kenan ve Arzuya kötü bakışlarımı yollayarak oradan ayrıldım.

Dışarı çıktığımda Tahirle Cansu'nun kavga ettiğini gördüm. Onlara gözlerim dolmuş bir şekilde bakıyordum ki Cansu bana doğru gelmeye başladı.

"Hepsi senin yüzünden hepsi. En başından biliyordum. Bizi ayırmak istediğini! Kızım sen varya tam bir or*spusun." Dediği an tokatı yapıştırdım yüzüne.

Daha fazla katlananamazdım. RESMEN Tahirin yaptığı bir hata yüzünden bunları haketmiyordum ben. Tahirin yanından ağlayarak geçtim. O bana değil Cansu'ya bakıyordu.

Odaya girdim. Çantamı topladım ve dışarı çıktım. Tahirin kıyafetlerini ise kapısının önüne attım. Saat gece yarısını geçmişti. Trabzona geri dönecektim ama nasıl?

Selaaam. Yine ben.
Şuan şehirdışındayım. İnternet bulmakta zorluk çekiyorum. Eğer bölüm gelmezse affınıza sığınıyorum. En yakın zamanda atmayı planlıyorum.

İyi okumalar:)Umarım beğenirsiniz. ♡♡♡