-14-Hastane-

2.4K 92 30
                                    

Telefon ilk çalınışta açıldı.
"Nefess." Sesi ağlamaklıydı. Daha da korkmaya başlamıştım. Asiye Ablanın sesinde bir sürü duygu vardı diyebilirim. Korku,üzüntü,şaşırmak...

"Asiye abla?" Dedim sesim titriyordu.

"Kuzum, b-baban." O anda başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş, donakalmıştım.

"Ne oldu babama! Asiye abla! Cevap verin NE OLDU!"

"Nefes biz hastanedeyiz baban k-kalp krizi geçurmiş. Ama bak iyu ola-" Burnunu çekiyordu. Ağlıyordu. Telefonu kapatıp, direk aşağı indim. Üzerime hiç bir şey almadan, öylece pijamalarımla, ev topuzu bir şekilde hastaneye gidiyordum. Konu babamsa hiç bir şey umurumda değildi. Şehirin anayoluna kadar koşmuş, taksiye binmiştim. Yanımda para yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Taksiden iner inmez Fatih'i dışarıda, gözleri dolmuş bir şekilde gördüm.

"Fa-fatih!"

Taksicinin "Abla para?" Dediğini duyarken ben Fatih'e koşuyordum.

Cevap vermemişti bana. Bir daha üsteledim. "Fatih ne oluyor? Babam nerde? S-söyle babam nerde!"

"Nefes bak sakin ol! İyu olacak."

"Fatih babam nerde dedim!" Gözlerimden yaşlar akarken, cevap tekrar gelmeyince oradaki görevliye sordum. Gerekli yeri söyledikten sonra asansöre doğru koştum. Allah kahretsin ki asansörün gelmesine daha vardı. Merdivenlere doğru geçiş yaptığımda hızla 4. Kata çıktım. Yorulmuştum. Göz yaşlarım çıkmamı daha da zorlaştırıyordu.

Kata ulaştığımda etrafa göz gezdirdim. Gözlerim Asiye ablalarla buluştuğunda koşarak yanlarına gittim.

"N-Nefes?" Dedi Asiye abla gözleri dolmuş bir şekilde.

"Abla b-babam?"

"Yoğun bakımda." Dedi Murat. Onunda sesi hüzünlüydü.

Kafamı sağa sola çevirdiğimde, Camın arkasında yatan babamı görür görmez oraya doğru yaklaştım.

"Baba?"

Yanıma birinin yaklaşmasıyla kafamı döndürdüğümde Mustafa Abinin olduğunu gördüm.

"Nasıl olmuş?"

"Şirkette, birden fenalaşmış... Bizim miçolar görmüş bacım."

Dediklerinden sonra daha da sıktım kendimi ağlamamak için.
Babamdı o benim. Tek ailem. Beni karanlıktan çıkarıp aydınlığa sürükleyen adam. Beni hep koruyan,ne yaparsan yapayım beni hep seven adam...

Babam, aslında sevgisini çok göstermezdi. Akşam eve gelir, selamlaşır, uyur yada telefonuna bakardı. Öyle çokta samimi değildik,olmadık. Ama yapısının,kişiliğinin öyle olduğunu biliyordum. O yüzden hiç sesimi çıkarmazdım. Arkadaşlarımın babaları gibi okuldan almazdı. Parka götürmezdi. Ama korurdu. Severdi. Yani biliyorum her baba gibi evladını seviyordu.

"Nefes?" Bu ağlayan seste Melis'in sesiydi. Arkamı döner dönmez sımsıkı sarıldım.

Sarılınca daha da ağlamaya başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sarılınca daha da ağlamaya başlamıştım. O da ağlıyordu. Duygusaldı zaten Melis. Dokunsan ağlardır, yapısı öyle bir kızdı.

"Hadi ama biz güçlü Nefesi istiyoruz." Dedi Ali kollarını açarak.

Sesi titriyordu ama bozuntuya vermiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sesi titriyordu ama bozuntuya vermiyordu.

Üçümüz sarıldık sımsıkı birbirimize...
Bu zamana kadar bırakmamıştık birbirimizi.

Arkada bizi izleyen Tahir ve Cansu'yu tabiki beklemiyordum. El elelerdi birde. Sanki bana inatçasına. Şuan Tahir umurumda bile değildi. Evet, kalbim kanıyordu ama bu sefer daha da deşmişlerdi. Durduramıyordum.

"Nefes geçmiş olsun. Üzü-" dedi Tahir. yaklaşıyorlardı bana. El ele önümde durdular ve Ben daha fazla konuşmak istemediğimden kestim cümlesini.

"Geçmiyor." Dedim ona bakmayarak. Tahir elini bırakmıştı. Babamın yanına gidecekken Cansu'nun bir şeyler dediğinden sonra durdum. Tahir'e bir şeyler diyordu, bazılarını anlamamıştım ama bir kaç cümlesini anlamıştım.

"Ah Nefes ah. Aşkım insan haketmediği acılar çekmez işte." Tahirde ona kızıyordu sanki.

Arkamı sinirle döndüm. Sildim göz yaşlarımı. Ve ona doğru adımlar atmaya başladım.

"Ben mükemmel bir baba hakettim! Burdan bakılıyor ki senin baba diyecek baban bile yok! Kendini benim yerime koy diyeceğim ama bu kadar şerefi bünyen kaldırmaz!"

"Nefes hadi gidelim biz!" Dedi Melis beni uzaklaştırırken.

"Bana bak şu kızı takma kafaya. Sürtüğün teki."dedi Melis daha sonra Cansu'ya kötü bakışlarını gönderdi.

"O benim tellerime hangi notadan vuruyorsa, bende o makamdan çalıp söylerim. Sıkıntı yok!" Gözlerim babamdan kaymıyordu. Onu böyle görmek canımı çok acıtıyordu.

~

Saniye Teyze çocuklara bakmak gitmişti. Cansu da ortalıkta yoktu. Zaten burada olması ister istemez rahatsız ediyordu beni. Hepimiz oturmuş, babamın yanındaki doktorun çıkmasını bekliyorduk.

Kapı sesi duyunca hemen oraya doğru yürüdüm. Doktorun ağzından çıkan kelimeler belki de öldürecek belki de sevindirecekti beni.

"Şuanlık bir değişiklik yok. İyi gidiyor ama her an kötüyede gidebilir. Önümüzde ki 2 güne bakacağız. Değişiklik yoksa bitkisel hayata geçebilir veya k-kaybedebiliriz. Her şeye hazırlıklı olmamız lazım." Tekrardan geçmiş olsun." Diyerek ayrıldı yanımızdan doktor.

Oradan bende hızla aşağı indim. Beni yalnız bırakmak istediklerini biliyordum. O yüzden fazla ısrar etmediler benimle gelmek için. Hava almam lazımdı. Belki de yarın babamı kaybedecektim. Gözümün önünde gidecekti belkide...

Sakin bir yerde bakta oturdum. Dizlerimi kendime doğru çektim. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Kafamı dizlerimi gömüp. İlk defa böyle birşey yaşıyordum. Annemin acısını hatırlamıyordum zaten.

Selam gençsss
Cansu ya mı sövelim Tahire mi?
-ikisinede sövelim gitsin JDOSBD

Fikriniz varsa yazın. Ya da kötü gidiyorsa da yazın. Düzeltelim birlikte👌💞





Gizli OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin