Why Won't You Love Me

first scene

Çok parça parça yazdığım bir bölüm oldu ve film yapımı hakkında da bilgim sıfır döaksşak Yanlışımı görürseniz söylemeniz beni mutlu eder. Yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar!

*

Michael yönetmen koltuğuna otururken gerginlikten ölmek üzereydim. Bunun tam olarak iki sebebi vardı. Bir: Ashton gerizekalı Irwin herkesin çekimlere bir kişi getirme hakkını Calum yerine Kasey'den yana kullanmıştı ve bu daha önceden yaptığımız planı bozmuş, Calum'ı ben aldığımdan normalde çağıracağım Amanda'yı sınır dışı etmişti. Amanda'nın benim yakın arkadaşım olduğunu hesaba kattıkça Ashton'a gerçekten çok sinirleniyordum. İki: Lanet kariyerim bugün başlıyordu ve bu yola sevdiğim adamla birlikte çıkıyordum, hangisinin daha heyecan verici olduğuna karar bile veremiyordum.

"Herkes yerini alsın." diye seslendi Michael daha ciddi görünmek için gözlüğünü takarken. Bunun hakkında sabah harika bir şekilde tartışmıştık. Ona gözlüğün yalnızca komik gösterdiğini ve hiçbir şekilde ciddiye almadığımı söylemiştim, o da onu ciddiye almazsam beni filmden attırıp Ashton'ın başkasıyla öpüşmesini sağlayacağını söylemişti. Sonra küçük çocuklar gibi birbirimizin üstüne atlamıştık ve Calum gelip ikimizi gözlerini devirerek ayırana kadar devam etmiştik.

Makyajım tamamlanınca içeri doğru ilerledim. Hikayenin asıl baş rolü bendim, olayları anlatan, her şeyi çekip çeviren bendim. Denise kadınların gücüne odaklanmak istemişti. Ancak Ashton neredeyse olduğum her sahnede vardı, bu iki ayı komple birlikte geçirecektik yani. Neyse ki sete birilerini sadece ilk ve son çekimde çağırabiliyorduk da onun kuyruğu haline gelen Kasey'i görmek zorunda kalmayacaktım, bu da işleri kolaylaştıracaktı.

Giriş sahnesi çok hareketliydi. İzleyiciyi baştan sona kadar filmden koparmamak için bir taktikti. Ashton ile hızlandırılmış bir şekilde yakaladığımız suçlular olacaktı. Her biri farklı ortamlarda, farklı kıyafetlerle olacağı için uzun bir çekim olacaktı. Halbuki bu sahne filmde beş dakika falan alıyordu. İkimiz de baştan aşağı siyah giyinmiştik ancak ilerleyen sahnelerde gerçek bir ajan gibi giyineceğim bir an vardı ve bunun için sabırsızlanıyordum.

Derin bir nefes aldım ve etrafımdaki arkadaşlarıma baktım. Calum ve Luke güven verici bir şekilde gülümserken Michael işiyle ilgileniyordu. Ashton Kasey ile olan bakışmasını kesip bana döndü.

"Hazır mısın?" Onun da gergin olduğunu bakışlarından anlayabiliyordum. Açıkçası şu iki hafta bize hiç iyi gelmemişti. Birlikte gittiğimiz lanet salsa dersleri yüzünden öyle pozisyonlara girmiştik ki kalbim azımsanamayacak kadar zorlanmıştı. Dövüşte bir daha eşleşmesek de onu birileriyle dövüşürken izlemek bile beni öldürmeye yetmişti. Ona daha çok bağlanmıştım ve onu öpme isteğim normalin bin kat daha üstündeydi. Bu yüzden her şeyi berbat etmekten çok korkuyordum. Çünkü onun tarafında durumlar aynı değildi. Çalışma yaptığımız bu iki haftanın neredeyse her gününü Kasey ile geçirmişti. Öğlen yemeklerini birlikte yemiş, bazen çocuklarla buluşmuştuk ama akşamları kayboluyordu. Sonra ben evimde, yalnız başıma bir film izleyerek o gün yaşadığımız yakınlaşmaları düşünerek ağlamamaya çalışıyordum.

Hala bana bakan yüzünü gördüğümde düşüncelerimi dağıttım.

"Galiba hazırım." dediğimde gülümseyerek elimi tuttu. Şaşırsam da hafifçe elimi sıkarak desteğini belli etmeye kalkışmasıyla ben de gülümsedim.

"Hazırlanın!" diye bağırdı Michael ve Ashton ile yerlerimizi aldık. Arabaların üstünden atlamalar, türlü türlü kovalamaca tuhaflıkları için yeşil ekranın önündeydik. Sürekli değişecek ortamlarda olacağımızdan bu sahne için en mantıklısı buydu. Film için gerçekten her türlü maddi destek sağlanmıştı. Sandığımızdan daha büyük bir film olacaktı. "Kayıt!"