Gelmesi uzun sürdüğü için özür dileyerek başlıyorum açıklamaya. Yirmi kere değiştirdiğim bir bölüm oldu ve en sonunda konuk bir karakterle ilhamım açıldı. smokeinyourlungs un The Light In Your Eyes kitabındaki, Gloria Vega'yı (aka en iyi kadın karakter/fotoğrafçı) ödünç aldım bu bölümlük:) Umarım onu güzel yazabilmişimdir.
Profilimdeki evlatlık gibi kalmış iki Calum kurgusuna bir göz atsanız çok sevinirim. Yorumlarınız ve beğenileriniz benim için çok önemli.
İyi okumalar!
*
"Ben artık dinlenmek istiyorum." Ashton dergi çekimleri ve röportaj için geldiğimiz koca şirketin önünde durup sızlandığında onu itekleyerek içeri geçmesi için uğraşmıştım. Geçen haftaki aramız Lie To Me çekimleriyle uğraştığımız için pek araya benzememişti. Gerçi, ben onların aksine biraz daha dinlenmiştim.
O fazlasıyla dağıtarak uyandığımız cumartesiden sonra, cuma gününe kadar birbirimizi görmemiştik. Bir tek o gün Michael gelip bana yediğim haltları anlatmıştı. Denise'e Ocean'dan bahsetmiştim. Bunun için defalarca özür dilemiştim ve Michael sorun olmadığını söylemişti ancak yine de kötü hissediyordum. Buna karışma hakkım yoktu, birbirimizin ilişkilerine hiçbir zaman burnumuzu sokmazdık ancak ben gidip "Beş yılda Ajan Irwin, Ajan Vincent'ı unutur. Erkekler bekleyemiyor, Michael Ocean'ı beklemedi." demiş, o ikisinin evleneceğini sandığımı bile söylemiştim. Denise o an tuttuğu sarhoş bedenimi yere bırakıp gitse haklıydı ancak Michael'ın söylediğine göre ben koltukta huzurla uyumaya başlayana kadar konusunu dahi açmamıştı. Sonrasındaysa Michael'a ikisini tanıştırdığı gün bahsetmesi gerektiğini söylemiş ancak çok kurcalamamıştı, geçmişi geçmişte bırakmıştı. Bu biraz vicdanımı rahatlatsa da bir daha asla kendimi bu kadar kaybedecek kadar içmemeye yemin etmiştim. Ashton ile ben konusundaysa Michael hiçbir şey dememişti. Yalnızca eğlendiğimizi, aptalca hiçbir şey yapmamıza izin vermediğini söylemişti. Ona bundan kastının ne olduğunu sorduğumda geçiştirse de kurcalamamıştım. Zaten ikimiz de hatırlamıyorduk, ne yaşandıysa çok da önemi olmasa gerekti.
Lie To Me'nin bestesini yapıp evlerindeki müzik odalarında çalarak bana ses kaydıyla demosunu göndermişlerdi. Luke kendi yazdığım kısımları benim söylememi, son dizeleri de şarkıya dikkat çekmek için Ashton ile beraber söylememizi istemişti. Son zamanlarda benimle tek konuşması olduğundan ve bu işe karşı hevesini kırmamak için sesimle oynanması şartıyla kabul etmiştim. Bütün bunları ses kayıtlarıyla halletme nedenimiz ise kimsenin aynı anda müsait olamayışıydı. Ashton yine gününü Kasey ile geçirmelere dönmüştü, film sürecinde kaybettikleri zamanları telafi ediyorlardı. Calum, Amanda ve Duke her zaman olduğu gibi harika bir üçlü halinde takılıyorlardı. Luke da Hera ve arkadaş grubuylaydı. Michael ile Denise de zaten hala filmle uğraşıyorlardı. Bense şu birkaç günde bir kere Shane ve Dora ile buluşmuş, onun dışında tek başıma takılmıştım. Zaten dinlenmeye ihtiyacım vardı diye kendi kendimi teselli etsem de bir noktadan sonra tüm film sürecini zihnimde tekrar yaşamış ve neredeyse delirmeye başlamıştım. O aşk itirafından sonra Ashton'ın gözlerime bakış şekli, gözlerinin dolması aklımdan çıkmıyordu. Ajan Vincent'ın aşk itirafı hemen hemen benim yapacağımın aynısıydı ve Ashton acırcasına bakmak dışında hiçbir şey yapmayınca bizimle çok bütünleştirmiştim. Biliyorum rol içindi ancak... yine de canımı yakmıştı. Gerçeğin de buna benzeyeceğini bilmekti beni üzen. O an, Ajan Vincent'ın siniriyle benim acım birleşmişti ve "Neden beni sevmiyorsun?" diye bağırmak istemiştim. "İkimizin de yalnız olduğu lanet bir kurguda bile, neden beni sevmiyorsun?" Neyse ki daha fazla kendimle baş başa kalmadan kayıt için buluşmuştuk. Bu da olmasa beni unutacaklarına emindim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Won't You Love Me
Fiksi PenggemarNeden beni sevmiyorsun? Birlikte ikimiz yalnızız. Diğer taraftan çok çaresiziz. Öyleyse neden beni sevmiyorsun?