(Lucas)
Melis gün sonunda eve gitmiş ve odasına kapanmıştı. Hatta işleri olduğu konusunda Nilay'ı ikna etmiş, odasının kapısını kapatmıştı. Odasında bir süre boş boş oturdu. Aynaya baktı. Gitmek için bahane düşündü. Gidebilmek için tek bahanesi amcasını ziyaret etmekti. Ama bu kadar ani bir şekilde gitmesi tuhaf karşılanırdı büyük ihtimalle. Yine de başka bahane bulmadığı için bu beyaz yalana sığındı.
Bavulunu güzelce doldurdu. Aklındaki her eşyayı eklemişti. Biraz daha düşündükten sonra her şeyi koyduğunu düşündü. Yarın sabah uçacaktı. Bu kadar erkene bilet almak masrafa mal olsa da aklına takmadı. Nilay görmesin diye bavulu yatağın altına sakladı. Aslında Nilay elinde sonunda bunu öğrenecekti. Fakat o yine de gizleme gereği duydu.
Lucas işlerle uğraşmayı ancak bitirebilmişti. Normalde bu saate kadar çoktan evde olmalıydı. Ama son zamanlar işler yoğundu. Hatta bir mühendis açıkları vardı. Bulmak için uğraşmıyordu uğraşacak başka işleri vardı. Yarın sabah zor bir gün olacaktı.
Nilay ise Melis'te bir farklılık olduğunun farkındaydı. Kim bilir Melis'in aklında neler vardı?
Berk yurt dışına gitmek plan yapıyordu. Ardından odasına giren Mert'i fark edince göz teması kurdu. Mert ile odadan çıktılar çünkü işleri bitmişti ofiste. Evet, Berk son bir aydır kendini bir şeylere vermeye çalışıyordu. Bunu yaparsa Melis'i unutacağını düşünmüştü. Fakat şimdi bunun olmayacağını anlamıştı. Zaten bu yüzden düşünüp duruyordu. Ancak öğrenmesi gereken bir şey vardı. Melis yurtdışındaydı ama nerede? Bunu kimden öğrenebilirim derken aklına Melis'in arkadaşı Esin geldi. Ona bir şekilde ulaşmalıydı. Yanında Mert varken bu kolay olurdu.
-Mert!
-Ne oldu dostum?
-Sadece, sana bir şey soracaktım.
-Ne? Sor?
-Sen bana Esin'in numarasını verebilir misin?
-Neden?
-Ona bir şey soracağım.
-Bana sor belki ben bilirim.
-Şşey, sen...
-...
-Melis'in nerede olduğunu biliyor musun?
-...Mert Berk'in ne demek istediğini anlarcasına baktı. Ona acımıştı. Berk'i uzun zamandır tanıyordu. Ve onu ilk defa bu kadar üzgün, yorgun, utanmış ve yıpranmış görüyordu. En yakın dostunu böyle görünce üzüldü ve ona yardım etmek istedi.
-Biliyorum.
-Neresi? Amerika? İngiltere? Fransa?
-Avustralya.
-Avustralya... Diğer yarım küre... (Benden fazlasıyla uzaklaşmak istemiş.)
-Oraya gitme sebebi işyeri.
-İşyeri?
-Bilmiyor musun?
-Bilmiyorum.
-Sana anlatayım o zaman. Melis'in yurtdışına gitme sebebi amcasının vasiyetiymiş. Amcasının yurtdışında holdingi varmış ve kendisi öldüğünde Melis'in yerine geçmesini istemiş. Melis'te o yüzden apar topar gitti.
-Tek sebebi bu olduğuna emin misin? Çüçünkü...
-Çünkü ne?
-O gitmeden önce bana uğramıştı.
-Ee ne oldu?
-Ben de benim yüzünden gittiğini sandım.
-Bu yüzden de olabilir bilemem. Ama giderken çok üzgündü ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
-...
-...
-Onu çok özledim...
-...
-Beni bir kere bile dinlemedi. İnanabiliyor musun?
-...
-Bana hiçbir zaman güvenmiyordu.
-Öyle deme. Kendince sebepleri vardır.
-Sorun da bu. Herkesin kendince sebepleri vardır. Ama ilişkide ne olursa olsun birbirine güvenmese bile gerçeği sormalı.
-Haklısın ama bu gerçeği değiştirmez.
-Biliyorum.Berk kasılmıştı. Gergin gergin etrafa bakarken tek düşündüğü oraya bir an önce gitmekti. Melis'i hayal ederken yüzü gülüyordu yalnızca. Orada Melis ile geçireceği zamanların hayalini kurarak günü bitirdi.
* * *
Lucas Melis'in arabasını görüp hızla oraya koştu. Tam zamanında varmıştı. Arabasını park ettiği yere baktı. Unutmamak için kendine kod edinirken Melis'e yetişmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZIT KUTUPLAR
RomansAlınmayan bir intikamın bedeli vazgeçmekti kimileri için... Kimileri için zorlu bir parkur... Parkurdaki her bir engel aşık adamı kuvvetlendiriyordu, yıpratsa da... Daha çok azimli kılıyordu aşk için yaşama tutunanları... Her bakışta içi yanıyordu...