55.bölüm - Sırılsıklam

29 3 0
                                    

-Berk böyle konuşma...
-Neden? Melis bunlar gerçek... Sen elimi tuttukça hep bir umudumuz var...
-...

Melis Berk'in tuttuğu elini diğer eliyle kurtardı. Berk'in gözlerine son kez bakıp kapıya doğru geri geri gitti.

-Bunu yapamam...

Berk ona kaşlarını kaldırmış bakarken o odadan ayrıldı. Lucas'ın yanına gitti. Lucas apar topar odadan ayrıldığında hatta kendisini Berk ile yalnız bıraktığına göre ciddi bir durum vardı.

Biraz seslendikten sonra Lucas'ın boğuk sesini duymuş ve sesine doğru gitmişti. Lucas'ın yanına vardığında  Lucas'ın lavaboya kan tükürdüğünü gördü. Lucas Melis'in geldiğini görünce hemen suyu açtı ve yüzünü yıkarmış gibi yaptı. Güçlü gözükmek istediği duruşundan belliydi ve bu Melis'in gözünden kaçmamıştı.

-İyi misin Lucas?
-İyiyim! Fakat Berk'e çok sinirlendim!
-Biliyorum... Ben eve gidiyorum.
-Ben biraz daha duracağım işlerim var.
-Peki görüşürüz.
-Dikkatli ol ve o adamdan uzak dur.
-...

Melis çıkışa yürürken az önce Berk'in bulunduğu odaya baktı. Berk yoktu. Kasıntılık yaşamadan arabasına kadar yürüdü. Arabasına bindiğinde arkasından gelen siyah aracı fark etmemişti. Hava fazlasıyla kasvetliydi. Gök gürlüyor sanki azmış insanlara kızıyordu. Melis araba içinde olduğu için mutluydu. Bir süre boyunca yolculuğu kusursuz devam etmişti.

Aklına yaşanılanlar gelmesi dışında tabi. Melis kendi kendine kalmanın rahatlığıyla içinde biriktirdiği bütün hüznü gözyaşlarıyla boşalttı. Kendi kendine şarkılar söyledi. Bağırdı. İçini nasıl boşaltmak istediyse öyle boşalttı. Sık sık bağırfı.

-Olmuyor! Yapamıyorum! Neden!

Melis bu zamana kadar sıkıntı yaşamadı araba ile ilgili. Unuttuğu bir şey vardı. O da son günlerde arabasında arıza olduğuydu. Arabayı dikkatli kullanması gerekliydi. Melis son günlerin yoğunluğundan arabayı yaptırmayı da, dikkatli kullanmayı da unutmuştu. Bir süre sıkıntı yaşamadı. Fakat sonlara doğru Melis'in arabasında sıkıntılar söz konusuydu. Arabayı kenara çeken Melis bu yağmurda ne yapacağını düşünüp durdu. Aşağa inmeye karar verdiği gibi birisi camına tıkladı. Biraz dikkatli baktığında bakan kişinin Berk olduğunu fark etmişti. Yine yardımına koşan Berk sırılsıklam olmuşa benziyordu. Demek daha deminden beri arkasından gelen araç Berk'indi. Sinirlenmedi değil ama mutlu olmadı da değildi. Melis camı açtı ve Berk'e soru sorarcasına baktı.

-Melis arabana ne oldu?
-Önemli değil. Sen işine bak.
-Peki.

Berk arabanın önüne geçmiş yağmura aldırmadan işiyle ilgileniyordu. Melis Berk'in ne yaptığını anlayınca arabadan inip Berk'e kızdı.

-Berk sana işini yap dedim. Arabama bak demedim!
-Benim işim bu. Benim işim sensin.
-...
-Melis içeri gir camını kapat. Hasta olacaksın!
-Peki ya sen?
-Beni boşver. Ben hasta olmam kolay kolay...
-Burasının havası çarpmasın bir de üzerine yağmur.
-Sen beni neden düşünüyorsun ki?
-Yok işe gelemezsin hasta olursun diye dedim.
-Boşver. Ben hasta olsam da gelirim merak etme! İçeri gir sen!

Melis içeri girdi ve az önce açtığı camı kapattı. İçeriden Berk'i izlemek ona biraz olsun huzur veriyordu. Önceleri Berk'i izleme fırsatı çok kez geçiyordu eline. Şimdi bir daha geçmeyecek bu fırsatı değerlendirmek istiyordu.

Berk'e sinirlenmeye başlamıştı. Çünkü yağmur şiddetlendikçe şiddetleniyor, sırılsıklam olan Berk daha da ıslanıyordu. Bu gidişle hasta olacaktı. Berk'in kafasından akan sular bir bir kapotun içine damlarken Melis Berk'in ıpıslak gömleğini inceliyordu. Berk'in vücut hatlarını belli eden gömlek "beni kurutun!" diye bağırıyordu. Melis kuru yeri kalmaya gömleğin ıslaklık derecesinden Berk'in üşütme derecesini tahmin etmeye çalışıyordu.

ZIT KUTUPLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin