7. Bölüm
-Jinny
Delirmemek elde değil, diye düşünüyordu Jin. Jimin ile vedalaştıktan sonra bir doktora gitmişti. Üzerindeki gereksiz koku ve vücut ısısı çok dengesizdi. Bir an çok normal hissediyordu, bir diğer an kavruluyordu. Sanki kızışmanın küçük ve hızlı bir versiyonunu geçiriyordu ardı ardına.
Şimdi doktorun yanından çıkmıştı ve Yoon ile birlikte yürüyordu. "Şu hale bak!" Kağıdı Yoon'un kafasına atarcasına verdi.
Yoon kağıda göz gezdirirken Jin eczanenin yolunu tutmuştu bile.
"Yok artık ! Bu yazanlar şaka değil mi?" Yoon hiçte eğlenmiyordu, kağıdı yırtmak istediği belliydi. Kağıdı sesli olarak okudu.
"Eş yoksunluğu sebebiyle gelişen kızışma."
Jin beyninden vurulmuş gibiydi.
Tanrım, canımı şuracıkta alsaydın daha zahmetsiz olmaz mıydı?
"Hyung, " ve Yoon'un sözleri eczacı tarafından kesildi. Jin'in ne aldığını gördüğü zamansa ağzı açık kaldı.
"Bastırıcı mı? Sen ciddi misin? Burada bu durumun bir partner bulana kadar bile sürebileceği yazıyor! Aloo."
Jin onu takmadan ilaçların parasını ödedi. "Yani kuzen?"
"Yani ölene kadar o kanserojen drajeleri mi kullanmayı düşünüyorsun?"
"Ne yapayım? Evlilik programlarına mı çıkayım?" Jinny hapları çoktan çantasın atmış atarlı giderli çıkmıştı eczaneden.
"Kendine ne bileyim bir sevgili falan edin. Ben karşı değilim." Sonra düşündü. "Kolay dövebileceğim biri olsun."
"Bunu en önemli kriter yaparım." Jin kuzeninin koluna girdi ve oflaya puflaya evin yolunu tuttu.
Yoon kendisinin alfa feromonlarına rağmen yolda bazı insanların dönüp Jin'e baktığını görebiliyordu. Durumu onun için kolaylaştırma amacıyla kendi kokusunu yoğunlaştırdı ve Jin'i sarmalarını sağladı.
Jinny de buna müteşekkirdi, kuzeninin feromonları onu mayıştırdı. Bu kokuyu duyduğunda güvende hissediyordu. YoonGi onu her zaman, her durumda korurdu. Daha önce de olduğu gibi...
"Hyung, o ilaçlar çok zararlı bunu biliyorum. Peki seni rahatlatıyorlar mı?"
Yoon da kendi savunmasını geliştiriyordu.
"Aslında sadece feromonları bastırıyorlar, ben yine aynı hissediyorum." İşte bu kadar yakınlardı, bir omega için belkide en mahrem konuydu ama jin kuzenine rahatça açabiliyordu, onun yanında kendisini buzluyordu bile!
"O zaman ben yakınlardayken kullanma onları, benim kokum seninkini baskılar." Jin ağzını açıp itiraz edecekken devam etti. "Birçok omega arkadaşımda işe yarıyor. Sende daha güçlü işaret bırakırım."
Jinny bunu mantıklı buldu. "Peki öyleyse." Sonra kuzenini zorla öptü.
"Iyyshh!" Yoon yanağını siliyordu.
"İlacım Min Yoon Gi."
***
(Birkaç gün sonra)
"Kilo mu verdin sen?" Jimin, Yoon'un karşısında oturan jin'e hitap ediyordu. Yoon nedense kendisinde kaldığı günden sonra Jin'in yanından ayrılmaz olmuştu. Şimdi bile Jin kazana düşmüş gibi Yoon kokuyordu.
"Şey, sağlık sorunları işte." Jinny bir diva edasıyla elini havada salladı. "Dikkat etmeye çalışıyorum."
"Geçmiş olsun, hyung." YoonGi iki omeganın çevresindeyken her zamanki rahatlığında değildi. Jimin'e de özel bir yakınlıkta göstermiyordu sanki artık.
Jimin'in kalbi sancıyordu. Ona karşı çok fazla duygu besliyordu ve bu onu korkutuyordu. Küçük zihninde olanlar YoonGi'nin umurunda değildi.
"Merak etme ben iyiyim." Jin onun yüzünün düştüğünü görebiliyordu. "Biraz yerim olur biter." Sonra kuzenine döndü. "Hatta ne diyeceğim, bana meyve suyu getirsene Yoon."
"Meyve suyu da amma kilo aldırır." Jimin takılıyordu.
"Hassas omega bedenim bu aralar sadece meyve törele edebiliyor, ufaklık." Minie bunu anlayabiliyordu, kendi bedeni de çoğu yiyeceğe alerjikti, özellikle kızgınlık zamanı çoğu şeyi tüketemezdi.
"Ben sana direkt olarak meyve alıp geliyorum." Yoon ayaklandı. Sonra da belki de bir süredir ilk kez tüm odağını Jimin'e çevirdi. Yine efsane görünüyor, diye düşünmeden edemedi.
"Jin'e göz kulak ol, minik." Jimin'in yanakları al al oldu. Bu ani ilgi başını döndürmüştü. İki omega, alfanın gidişini izledikten sonra büyük olan küçük olanın üzerine atladı.
"Minik seni!" İkisi de kahkahalar atıyordu.
"Yapma hyung, muhtemelen öylesine söyledi." Minie yanakların attı ellerini.
Jin kafasını iki yana hızla sallıyordu. "Hayır hayır, sadece bu aralar benimle ilgileniyordu."
"Korumacı alfaları beğeniyorsan," Jin ellerini alfanın gittiği göne çevirdi. "sana kuzenimi sunuyorum." Jin bunları öylesine yapmıyordu, Yoon'un o omegadan hoşlandığını biliyordu. Hoşlanmasaydı kendisiyle arkadaş olmasını istemezdi. Öküzdü, soğuktu ama hoşlanıyordu.
"Kendi kendime gelin güvey olmak istemiyorum." Jimin'se umudunu kesmişti anlaşılan.
"Sadece o şapşala zaman ver." Ben de o zamana kadar kendime birini bulurum belki.
Ne diyorum ben ya?
Ölürüm daha iyi.
"Hyung, seni germek istemiyorum ama abim buraya doğru geliyor." Jin tansiyonunun yükseldiğini hissedebiliyordu. Jimin ise o olanlardan sonra bir daha asla Jin'e böyle bir sürpriz yapmayacaktı.
"Okula velinizi getirin günü mü bu çocuğum?" Jinny panikleniş görünmek istemiyordu ama öyleydi.
"Oda burada okuyor hyung."
Jin şimdi kaşlarını kaldırmıştı. "Pardon?"
"Yüksek lisans öğrencisi."
Bu sırada Joon ikilinin yanına gelmişti bile. "Selam kardeşim." ayağa kalkan Jimin'in yanağını öptü.
Jinny ise ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Sosyal durumlarda bir ucubeydi ve bu yaşanabilecek en gereksiz karşılaşmaydı. Joon ona döndüğünde ayağa kalktı.
"Ben Jin, hatırlamıyorsa-" Joon onun o güzel elini büyük bir özlemle tuttu. "Tabi ki seni hatırlıyorum Jin." Joon'un onu özlemesi ne kadar da saçmaydı. Ne kadar da ilkel.
Kokusunu içine çekmek için kendisine izin verdi ve bütün bedeni titremeye başladı. İlk kez, Jin'in kokusu onu zevkten değil öfkeden titretiyordu.
BU DA NE??
Joon şuan asla beynini kullanamıyordu, koku iyice zihnini ele geçiriyordu. O an kimseyi gözünün görmeyeceğini biliyordu bu yüzden bir adım geriye attı.
Jin bir alfanın kokusunu taşıyordu. Hemde BURAM BURAM.
to be continued...
NamJoon monster mode on 😞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are in TROUBLE (Tamamlandı)
FanfictionNamjin / Yoonmin Güzellik bir lanettir ki Onu iyi bilir Her zaman ilk koparılan Fakat asla Büyüme şansı bulamayan gül -Bridgett Devoue OMEGAVERSE 25/10/2019 bin okunma alpha #1