Namjin / Yoonmin
Güzellik bir lanettir ki
Onu iyi bilir
Her zaman ilk koparılan
Fakat asla
Büyüme şansı bulamayan gül
-Bridgett Devoue
OMEGAVERSE
25/10/2019 bin okunma alpha #1
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birbirimize hiç söylememiş olsak ta biliyorduk."
Yoongi, okulda Luhan ve Baekhyun’u gördüğünde onlara selam verdi başıyla. İkili de hyung’larını gördükten sonra onlara yardım edebilir diye hemen yanlarına gitmişlerdi.
“Hyung! İnanabiliyor musun üniversiteye gireceğim!” Baekhyun’un heyecanı sesinden belli ediyordu kendini. Söylediğine göre Luhan ona okulu gezdiriyordu şimdiden.
“Çok sevindim.” Yoongi, Sehun ve Beakhie küçükken onlarla yaşamaya başladığından beri alfa ve omegayı ailesinden kabul etmişti. Seokjin’in iyileşme döneminde de kuzenine çok destek olmuşlardı.
“Lulu hyung, Jin hyung, sen, tanrım hepimiz buradayız! Mükemmel.” Baekhyun cıvıldıyordu.
“Jin hyung yakında mezun olur gerçi.” Yoon, kuzeniyle artık sadece aynı evde değil aynı okulda da olmayacağı için biraz üzülüyordu tabii. Fark etmemişti belki ama sadece Jin ona bağlanmamıştı, o da Jin’e bağlanmıştı. Yoongi, uzun zamandır Jin’i hayatının o kadar çok merkezine koymuştu ki şimdi boşlukta hissediyordu.
Mesela onu aramamıştı Jin? Neden aramamıştı ki? Alfa tüm sabah bunu düşünmüştü, ve önceki sabah...
Ya kötüyse araları, ya alfa ile aynı evde durmak onu rahatsız ediyorsa diye kendini kemirmişti. Sonra da babasından bölge ile ilgili dah açok sorumluluk isteyerek kafasını dağıtmaya çalıştı. Uzaktan da ilgilenebileceği şeyler olması onu sevindirmişti. Jimin’i aramak istemişti... Onun kokusunun evinde asılı olduğunu hayal etmişti, ama arayamadı. Kendi saçma sorunlarıyla ona daha fazla ağırlık vermek istemiyordu. Jimin’in hassas ruhunun alfanın karanlık aurasında kaybolmasını istemiyordu. Daha iyi olduğumda dedi her eli telefona gittiğinde, daha iyi olduğunda onu aramalıydı.
Omegalarla konuşmaya devam ederken evinden, memleketinden birileriyle vakit geçirmeyi özlediğini fark ediyordu. Kim bölgesine göre daha keskin bir tarzı olurdu ağızlarının. Sesleri daha keskin ve sert verirlerdi. Yoongi bayadır kendi ağzında konuşmamıştı. Jin nedendir bilinmez her zaman daha modern bir dille konuşuyordu.
Baekhyun’sa resmen ben yabancıyım demek ister gibi aksağınını basa basa kullanıyordu şuan. Luhan, Min bölgesine Çin’den kaçan ailesiyle geldiği için pek fark göremiyordu. Çinde omega bir çocuğunuz olursa devlet ona el koyardı. Omegalar çin’deki güçlü bölge sahipleri arasında paylaştırılıyordu çok nadir oldukları için. Üzerlerinde deneyler bile yapılıyordu.
Min’lerin sıkı ve omegaları, bir alfaya bağlı değillerse hiç gören bölgesinden bile daha kötüydü.
Kafeteryadaki sohbetleri devam ederken iki omega da ne kadar yakın görseler de alfaya belli bir mesafeden konuşuyorlardı. Bölgelerinin sıkı kurallarını unutmamış gibiydiler. Gerçi Beakhyun’un yeni nişanlısının üzerinde Yoongi’nin işaretini istemeyeceği gerçeği de vardı.
