14. Bölüm
-Jin & Yoon
Jin eve girdiğinde kuzeninin koltukta uyuya kaldığını gördü, saat gece ikiydi. Jinny ve Namjoon ciddi konuları konuştuktan sonra ikisi de rahatlamış ve uzunca sohbet edip tatlı yemişlerdi.
Jin sessizce kuzeninin yanına giderek onun üzerini pikeyle örterken Yoon sıçradı ve onun bileğini yakaladı.
“Affedersin üzerini örtüyordum.”
Yoon onun bileğini sıkan parmaklarını gevşetti hemen. “Uyuya kalmışım.”
Onu beklemesine rağmen asla ona erken gelmesi için baskı yapmamıştı. Jin’in kalbinde bir düğüm oluştu. Kuzeninin saçlarını alnından çekti. “Saçlarının rengi akmış, yarın senin için düzeltirim.”
Yoon ona yarım gülümsedi ve yatar pozisyonundan oturur hale geçti. Jin’i de yanına oturttu. “Ee, nasıl geçti bakalım?”
Jin gülümsemesine engel olamadı. “Bu çok değişik, bana çok benziyor.” Jin artık sebebini anlıyordu. “Tabi çok farklı yönlerimiz de var, ben daha boşboğazım.”
Yoon onun mimiklerini dikkatle izliyordu.
“İkimiz de ciddiyiz, mesafeliyiz.” Jin ister istemez öyle olduğunu biliyordu. “Soğuk yapım onu rahatsız etmiyor sanırım.”
“Sen sıcak birisin.” Dedi Yoon.
“Olmadığımı, olamadığımı biliyorsun.” O zamandan beri Jin gülümserken bile ihtiyatlıydı, soğuktu. İçinde bir soğukluk vardı artık.
“Bu beni rahatsız ediyor.” Diye dile getirdi en sonunda YoonGi, Jin’in bu hayatta ne istiyorsa sahip olmasını istiyordu ama buna göz yummak çok zordu. Onun kendisini attığı tehlikeye göz yummak...
“Bir alfa ile olmandan hoşlanmıyorum hyung. Bir beta ile şansını deneyemez miydin?” YoonGi onun bir eşe ihtiyacı olduğunu kabul ediyordu.
“Hoşlandığım kişiyi cinsiyeti yüzünden bırakamam.” Jin kararını vermişti çoktan.
“Seni ısırırsa, neler olacağını biliyorsun değil mi hyung?” Yoon’un ona asla yükselmeyen sesinde bir artış vardı şimdi. “Bir betayı gerekirse parçalara ayırır senden uzak tutabilirim.”
Gözleri çok sert bakıyordu.
“Ama bir alfa? Ya seni kendisine bağlarsa?” Yoon aklına gelen görüntüleri kafasından atmaya çalışırken başını sağa sola salladı. “Seni kurtaramayız.”
Jin onun nelerden endişe ettiğini görebiliyordu gözlerinde. Sessiz korkularını içine gömmüştü çoktan. Kuzenine eğildi ve saçlarını karıştırdı. “Yoon, çok yalnızım.”
YoonGi onun itirafıyla gözlerini kapattı.
“Sen ne olursa olsun çok geniş bir çevreye sahipsin. Ne okursan oku yapacağın bir alfa görevin var. Bu hayatta ne olman gerektiğini biliyorsun. Kabul görüyorsun.” Jin yanağından aşağıya inan tek damla yaşı silmedi, hissetmiyordu. “Senden başka kimsem yok kuzen.”
Yoon kuzenine sarıldı.
“Halam her zaman arkanda.” Diye hatırlattı Yoon.
Jin onun omzuna dayadı çenesini.
“Biliyorum, yine de beni kabul etmiyor. Beni ne yapacağını bilmiyor.”
Yoon farkında değilmiş gibi yapamazdı. Biliyordu, kuzeninin farklı olduğunu ve çocukluğundan beri ailesine uymadığını. Alfalardan oluşan ailesi Jin’i itmemişti ama tam olarak sahipte çıkmamışlardı. Yapabiliyorsa bir alfa gibi yaşamasını istemişlerdi, Jin başaramamıştı. Jinny ailesine şükran doluydu, diğer alfa aileler gibi gaddarca onu besleyip çıkarları için evlendirmemişlerdi, onu sevip koruyorlardı, okutuyorlardı.
Kimse Jin’e nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu, bir alfa dişi gibi davranamıyorlardı o bir dişi değildi. Bir alfa erkek gibi davrandıklarında ve görevler verdiklerinde ise Jin, beceremiyordu. Bir omega olarak hem dişildi hem de eril. Ne ailesinin sorumluluklarını paylaşabiliyordu, ne de bir omega hayatı yaşayabiliyordu.
“Senin de kendi hayatını yaşamanı istiyorum Yoon, daha kaç sene böyle geçecek?” Jin cam gibi gözlerini kuzeni görmesin diye başını hafifçe eğmişti.
YoonGi onun başını parmaklarıyla çenesinden tutup kaldırdı. “Gerekirse ölene kadar.” Yoon ödediği bedelden memnundu.
“Ailemiz güçlü Jin, senin için dağları yerinden oynatırlar.” Yoon onun gözlerini açmak istiyordu. “Güçlerine ve sevgilerine rağmen kimse bir alfanın bağını koparamaz. Eğer onu istemediğine karar verir, ya da kötü biri olduğunu görürsen bir gün, ondan kaçamazsın.”
“Böyle şeyleri düşünmek için çok erken.”
Yoon onun boynunu kavrayıp onu koltuğa yasladı. “O bir alfa!” YoonGi’nin gözleri değişmişti, soğuk olan bakışları yanıyordu şimdi, öfkeyle, endişeyle...
Jin korkudan kalakalmıştı. Yoon ona zarar vermek ya da ürtkütmek istemiyordu, kendisiydi korkan. Jin bunu kuzenin gözlerinde görüyordu, ona değildi bu sinir, onun içindi.
“Seni istediği her an ısırabilir, hiçbir şey yapamazsın.” Jin onun feromonları yüzünden korkunç rahatsız hissetti o an kendisini, hasta gibi oldu, başı döndü, midesi bulandı.
Yüzü yeşeren Jin onun ellerini kavradı beceriksizce. Gözlerinden düşen yaşlar YoonGi’yi durdurdu.
Jin ondan kurtulduğu gibi kendisini banyoya attı, akşam yediklerinden kalanları çıkarıyordu. Uzun zamandır yediği en sağlıklı öğündü. Kapı tıkladığında Jin hızla kilidi çevirdi içeriden. “Beni yalnız bırak!"
Yoon kapının önüne oturdu. Kafasını kapıya yasladı. Aklından hiç gitmiyordu Jin’in gözlerinin dev gibi hali, anlamayan boş bakışları, üzerindeki yaralar, çürükler...
Ikisi de kollarını sardı kendisine, sarsılan bedenlerine.to be continued...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are in TROUBLE (Tamamlandı)
Hayran KurguNamjin / Yoonmin Güzellik bir lanettir ki Onu iyi bilir Her zaman ilk koparılan Fakat asla Büyüme şansı bulamayan gül -Bridgett Devoue OMEGAVERSE 25/10/2019 bin okunma alpha #1