5. BÖLÜM: ÖLÜ

3.5K 230 24
                                    

~Merhaba cancağızlarım, üzücü bir bölüm yine yazdım. Ama ben bir o kadar mutluyum. Çünkü hayat yalnızken de güzel bence biz kendimize yetiyoruz. En çok kendinize değer verin en çok kendinizi sevin, herkes giderken yalnızca siz kalıcaksınız. Müziği açıp okumaya başlayabilirsiniz ❤😘( Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın):)





"Özgürce uçan kuş , artık ölüydü..."

Sabah 07:00 da uyanmıştım, daha kimse kalmamıştı. Kırık aynanın karşısına geçip oturdum. Aklımda binlerce soru, kalbimde binlerce kırık vardı. Babam fazlasıyla canımı acıtıyordu , sözleri sürekli aklıma geliyordu..."Annene benzediğin için"..
Ben anneme benziyordum , ilk önce kumral saçlarıma baktım anneminde saçı kumraldı o zmn , sonra beyaz tenime, koyu kahverengi gözlerime... Kalbimi de ondan almışım çok belliydi, seni bulucam anne birlikte çok mutlu olacağız... Kendimi toparladıktan sonra valizimden , gri dar paça pantolonumu üstüne de siyah , beyaz tişörtümü çıkarttım. Üzerimi giyinip saçlarımı toplayıp odadan dışarı çıkmıştım.
Gözlerim uyuyan Yekta'yı ve kardeşlerini görünce gözlerimde ki yaş kendiliğinden akıyordu. Bu çocuklar mutlu olmayı herkesten çok hakkediyorlardı. Onların mutluluğu için her şey yapardım buna hazırdım. Mutfağa gidip kahvaltı hazırladıktan sonra Feride ablanın yanına gitmiştim , oda uyanmış yanıma gelecekmiş.
"Günaydın Gece" "Günaydın Feride abla sen lütfen yatağından çıkma". Ben hazırladım herşeyi" " Benim yataktan kalkma sebebim farklı" " Ne peki" "Ben sürekli çocuklarımı kendim kaldırırdım ama bir gün çok hastalandım sabah kalkamadım , onlarda kendileri uyandığı için çok korkmuşlar. Özellikle de Yekta ve ben ona söz verdim ne olursa olsun ölene kadar ben sizi kaldıracağım. Eğer onları ben kaldırmazsam öldüğümü düşünürler." Bunu duyduğuma çok üzülmüştüm ama onların karşısına üzgün çıkmak istemiyordum. Kendimi toparladıktan sonra onların yanına gittim. Çocuklar uyanmış aldığım kıyafetleri giyiniyorlardı. Hep birlikte kahvaltı yaptıktan sonra evi düzenledim"Feride abla ben her yeri düzenledim sizin için akşam yemeği de hazırladım ama benim artık gitmem gerekiyor kendime iş bulmam lazım ve kalacak bir yer"
"Kızım nerede kalacaksın kimsen yoktur burada birlikte kalalım".  "Teşekkür ederim Feride abla ben gittsem daha iyi olur." "Peki kızım ama unutma sana evimizin kapısı hep açık". Vedalaştıkdan sonra valizimle birlikte dışarıya çıkmıştım napacağımı düşünüyordum. Garsonluk için birkaç cafeye bakacaktım ilk önce sonra da kalacak bir yer. Eskişehirin merkezi yerinde bir kaç cafeye sordum ama hiç birin ihtiyacı yokmuş en son gözüme çarpan "Ay Cafeye" girdim. "Merhabalar ben müdürünüzele görüşebilir miyim?" "Bir dakika bekleteceğim"
"Peki" " Buyurun müdürümüz sizi odasında bekliyor". Odaya girdiğimde farklı bir dünyaya girmiş gibi hissetmiştim duvarda koskaca dolunay resmi vardı masasının üstünde ay gece lambası vardı oda düşündüğümden de güzeldi. "Merhaba sizinle iş konuşmak için gelmiştim"
"Buyurun ayakta kalmayın oturun". Cafenin sahibi orta yaşlı bir adamdı 35-40 yaşlarındaydı. Çok sevimli bir adamdı. " Ne iş için gelmiştiniz." "Garsonluk olursa daha iyi olur ama her iş olabilir benim için. Elimden gelen her şeyi yaparım."
" Geç oldu ama tanışalım mı?" " Kusura bakmayın kendimi tanıtmayı unuttum ben Gece Atalay , 18 yaşındayım." "Bişi sormak istiyorum siz Demir Atalay' ın  kızımısınız". En çok korktuğum soru gelmişti işte evet desem neden bir işe ihtiyacım olacak ki bunu düşünecekler, hayır desem yalan söylemiş olucam ve sonradan ortaya çıkmasından korkuyorum. " Evet Demir Atalay'ın kızıyım siz sormadan ben söyleyeyim üniversite için daha yeni geldim  ve kendi ayaklarımın üzerinde durmak için kendim çalışmak istiyorum." " Anladım daha önce çalıştığınızı düşünmüyorum" "Evet çalışmadım." "Bizimde bir garsona ihtiyacımız vardı. O zaman yeni işiniz hayırlı olsun." O kadar çok sevinmiştim ki artık istediğim şeyler oluyordu hayatım düzene giriyordu."Çok teşekkür ederim elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Ama sizden birşey isteyeceğim bir mahsuru yoksa". "Buyurun sizi dinliyorum" " Ben daha yeni geldim ve kalacak bir yerim yok ve paramda yok cafe de kalacak bir yer var mı."
"Normal de böyle bir şeye izin vermiyorum , ama sen daha yeni gelmişsin bizim dinlenme odamız var içerisinde bir kanepe var yani senin işini görür istersen orada kal ." "Çok teşekkür ederim en kısa zamanda bir yer ayarlaracağım ". Dinlenme odasının yerini bulduktan sonra içeriye girdim iyi ve temizdi burada kalmak benim için iyi olmuştu valizimi kenara koyduktan sonra dışarıya çıkmıştım. Yarın çalışma başlayacaktım. Eskişehir çok güzel bir yerdi gezdikçe daha da çok seviyordum. Bir bankta oturup telefondan Ayşe ablamı arayacaktım onu çok özlemiştim daha iki gün olmasına rağmen. Aradığım an telefonu açması bir oldu. " Nasılsın Ayşe ablam"
" İyiyim kızım, kalacak bir yer buldun mu"
" Hem çalışmak için bir iş , hemde kalacak bir yer buldum."
"Çalışmak mı dedin" "Evet Ayşe abla ne oldu ki." " Kızım sen nasıl çalışacaksın". " Ayşe abla ben yaptığım herşeyden mutluluk duyuyorum. Orada her şey vardı belki ama mutlu değildim. Şimdi gökyüzünde uçan kuş gibiyim." "Peki kızım sen böyle mutluysan". Ayşe ablayla konuşurken babamın sesini duymuştum yine bağırıyordu, yine birilerin kalbini kırıyordu. "Ayşe abla o babamın sesimi , babam nasıl iyi mi?." "Kızım baban sen gittiğinden beri hiç iyi değil, seninle konuştuğumu görürse bana çok kızar." Ayşe ablanın bunu söylemesiyle babamın içeri girmesi bir oldu. Sesleri geliyordu. "Ayşe kiminle konuşuyorsun." " Şey efendim".
"Ver şu telefonu, Geceyle mi konuşuyorsun sana demedim mi bir daha konuşmayacaksın." Telefondan babama bağırıyordum. " Baba şuan beni duyduğunu biliyorum , aç kulaklarını beni iyi dinle. Şu iki günde 18 yılda aradığım mutluluğu buldum param yok belki , kalacak bir yerim de yok ama ben bunların olmamalarına üzülmüyorum , çünkü ben hayatı öğreniyorum ve çok da mutluyum. Sen ne kadar da unutmuş olsanda ben senin kızınım." Ayşe ablanın ağladığını duyabiliyordum babamın sesini de. " Sende şunu unutmuşsun Gece, benim kızım iki gün önce öldü." Bunu deyip telefonu yüzme kapattı, ve benim kendiliğinden akan göz yaşlarım , nefesim , kalp atışım tüm heyecanım , tüm duygularım hepsi o an durmuştu. Ben artık nefes alan bir ölüydüm.

"Umarım beğenmişsinizdir. Kendinize iyi bakın ❤❤( Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın):)

AY VE GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin