12.BÖLÜM:BİR ELMANIN YARISI

2.5K 162 91
                                    

"Bırak ay gitsin. Sen kal bu gece..."

Gözlerimi açtığımda hastane odasında, kolumda serun, başımda ise Derin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda hastane odasında, kolumda serun, başımda ise Derin...
Derin'in uyandı uyandı diye hemşireye bağırması  kendimi biraz daha toparlanmama yardımcı oldu.
" Gece nasılsın daha iyimisin bunu kendim halletmeliydim senin böyle olmanın sebebi benim yüzümden"
Derin karşım da gözleri ağlamaktan şişmiş, yüzü göz yaşlarıyla ıslanmış bana bir şeyler anlatıyordu.
"Derin ben gayet iyiyim hemşire hanıma soralım hatta"
"Hemşire hanım durumum iyi değil mi"
"Evet evet sadece stresten olan küçük bir baygınlık bu aralar stresten uzak durmanızı tavsiye ediyorum"
"Peki teşekkürler"
"Bak Derin bir şeyim yokmuş işte otur şuraya sakin ol"
"Gece o telefon görüşmelerini ben yapmalıydım böyle olacağını düşünmeliydim. Seni kaybedicem diye o kadar çok korktum ki"
Derin konuştukça gözlerinde ki yaşlar birer birer akıyordu. Elini ellerimle buluşturdum. Gözünü ilk ellerimize sonra da gözlerime çevirdi.
"Ellerimizi biz istemediğimiz süreçte kimse ayıramaz. Bir şey olursa ikimize de olur. Kimse kimseyi bırakıp hiç bir yere gidemez." Derin'in gülümsemesi biraz da olsa beni rahatlatmıştı. "Derin telefonumu verirmisin o numarayı tekrardan aramalıyım"
"Hayır Gece o telefon konuşmasından sonra bayıldın zaten ne olduğunuda bilmiyorum. Her neyse bunlardan bugün bahsetmeyeceğiz."
"Ama Derin lütfen"    "Hayır dedim yarın her şeyi konuşucaz bugün de müşahede altındasın o yüzden yarın taburcusun."    "Tamam babamı arayayım bari"     "Sen merak etme baban seni aradı ben cevap verdim"
"Nee sen ne yaptın cevap mı verdin. Ayy yine bayılıcam galiba ne dedin ve o ne dedi"     "Ya nasıl da korktun ya kıyamam ben sana merak etme hastane de olduğunu söylemedim akşam yemeğini birlikte yiyeceğiz sonra da ben kaldığınız otele getireceğim dedim o da tamam dedi"
"Neden senin açtığını söyledi mi"
"Söyledi bende şuan da kendisi lavaboya kadar gitti başka sorunuz yoksa ben açıktım da artık bir şeyler alıp gelmek istiyorum."
"Yok yok gidip alabilirsin"
"Ben gelene kadar yatağından kalkmak, telefonu almak yok tamam mı"
"Başka bir şey var mıydı?"
"Dur bir düşüneyim"
"Ne birde düşüneyim diyor ya"
"Tamam tamam hemen sinirlenme şaka yaptım ama diğerlerinde ciddiydim neysee ben gelene kadar beni özle bay bayyy"
Kapıyı kapattığı an gülmeye başladım.  En kötü günüm bile onun sayesinde güzelleşiyor. Derin'e iyi olduğunu söylemiştim ama kendimi hiç iyi hissetmiyordum. O gelene kadar uyumayı düşünüyordum, bu yüzden gözlerimi kapattım.

(Yarım saat sonra)

(Derin'in ağzından)

Odaya girdiğimde Gece uyuyakalmıştı... Bende sesimi çıkartmadan yanı başına geçtim ilk önce ellerini tutum, sonra saçını okşadım. Çünkü öyle bir zaman gelecek ki yüzünü bile göremeyeceğimden korkuyorum. Ben nasıl derim ben babanının seni izlemesi ve senin canını yakmak için tuttuğu bir adamım diye... Sana aşık olacağımı bilseydim böyle yapar mıydım, senin bu kadar iyi biri olduğunu, bu kadar güzel biri olduğunu bilseydim yapar mıydım... Senide baban gibi kötü biri sandım. Gecem her şeyini biliyorum geçmişini ve geleceğini de biliyorum, ama söyleyemiyorum korkuyorum seni şimdi kaybedemem. Gece kıpırdadığı için hemen sustum ve onu uyandırmak için seslendim.
"Gece, gecee hadi kalk artık, şimdi açlıktan bayılıcaksın"

(Gece'nin ağzından)

Derin'in sesini duymamla gözlerimi açmıştım. "Geldin mi sen"
"Yok Gece bedenim burda ruhum hala yolda"
"Tamam  ruhunda geldiğinde haber ver ben o zaman uyanayım"
"Mükemmel esprilerini yaptıysan hadi uyan artık"
"Tamam tamam sen ne aldın"
"Pizza aldım. Seviyorsun demi"
"Ben her şeyi severim yemek olsun yeter" Derin kahkahalar içinde bana bakıp gülüyordu. "Bekle ben yüzümü yıkayayım sende hazırla ben gelene kadar" "Tamam Gece"
Lavaboya gittim yüzümü yıkadıktan sonra kendime baktım. Aklıma İstanbul' daki evimiz  gelmişti odamda her aynaya bakışımda aynı bu ifadeyle karşı karşıya kalıyordum. Ama o zaman hissettiklerimle şimdi hissettiklerim hiç aynı değildi. Ben şimdi çok mutluydum.
Odaya girdiğimde Derin her şeyi hazırlamıştı. Tam karşısına geçip oturdum. O kadar yemek yemeye dalmışım ki Derin'in burda olduğunu unutmuştum. Derin'in gülme sesiyle kendime gelmiştim. "Ya sen bu kadar aç olduğunu neden bana söylemedin"
"Çünkü çok aç değilim ki şimdi ben canım sıkılınca bile yemek yiyen bir insanım, sende lokmalarımı sayıyorsun  olmaz böyle" deyip karşılıklı  güldük. "Yok canm aksine sen böyle yiyorsun ya ben daha mutlu oluyorum ama yemek yemene rağmen bu kadar zayıf olman" ukala bir tavırla "Canım ben yiyip yiyip kilo almayanlardanım"
"Tamam o zaman sen benim yanımda yemek ye bende seni izleyip güleyim"
Bende gülüp geçmiştim. Yemeklerimizi yedikten sonra etrafı topladık. Sonra biraz cam kenarına geçtik. "Gece biz seninle şimdi neyiz"
Derin karşıya bakıp bana bu soruyu sormuştu bende kafamı kaldırıp ona baktım sonra tekrar karşıya baktım.
"Bende bilmiyorum"
"Ben biliyorum sen beni seviyorsun ama sadece korkuyorsun"
"Derin yaşadığım şeyleri sürekli öne sürmek istemiyorum ama gerçekten yaşadığım ya da hayatta öğrendiğim şeylerden sonra evet korkuyorum seni de kaybedersem sen de bir gün gidersen" "Gece sus lütfen bak gözlerime" Derin ellerimi tutmuş bana bir şeyler anlatıyor ama benim kalbimin sesi onun sesini duymaya yetmiyordu. "Gece ben ne bu elleri ne de hızlıca çarpan kalbini ve seni sala bırakmayacağım" deyip bana sıkıca sarıldı saçlarımı avuçlarını alıp kokusunu burnuna çekiyordu. Bende ne olduğunu anlamamış şok içerisindeydim. Benimde yavaşça ellerimi ona sardım ve gözlerimi kapattım. Yıllarca bu sarılmaya hasret kalmıştım bu huzura...
Şuan gökyüzünde ki uçan kuştan farkısızdım. Belki on dakika boyunca sarıldık...
"21.08.2019 saat 22:30 Gece bu tarihi unutma olur mu"
"Bu tarih ne ki"
"Bizim bir elmanın yarısı olduğumuz tarih"
Bende sadece gülmüştüm.
"Peki öyle olsun" bunu demem Derin'i çok şaşırtmıştı.
"Ne gerçekten mi"        "Evet Derin"
"Peki ne değişti yarım saat önce bunu demiyordun."
"Ne değişti biliyor musun? Bana daha önce kimse senin gibi sarılmamıştı ve içimde ki huzuru daha önce hiç yaşamamıştım".
"Benimle olduğun süreçte her gün bu huzuru sana yaşatacağım"
"Bundan adım gibi eminim... Neyse sen bugün fazlasıyla yoruldun şu yastığı al da kanepe de birazcık uyu"
"Tamam ama sende uyu"
"Tamam bende birazdan uyuyacağım"
10-15 dakika Derin'in uyumasını bekledikten sonra telefonumu almak için ayağa kalktım ilk önce Derin'in üzerini bir pikeyle örttüm. Sonra da telefonu mu aldım. Aklıma başıma gelen olaylar gelince çok korkuyorum.
Telefonu açan bir kadındı... Anne dediğimde ise ilk ismimi söylemişti. İsmimi duyduğum an bayılmıştım zaten ismimi söylediğine göre o benim annem miydi. Bu düşünceler arasından çıkıp telefonumu açtım. Babamdan bir sürü mesaj gelmişti.
  Kime:Gece

  Kimden:Babam
Kızım arkadaşınla yemek yiyecek misin?
Bende seni bugün işle ilgili İstanbul'a gitmem gerektiğini söyleyecektim.
Arkadaşın açınca söylemedim.
Otele çok geç gitme.
Ben yarına kadar işimi halledersem gelirim.
Evimize eşya almaya gideriz:)

Babamın yazdığı mesajalar beni çok mutlu etmişti. Bende şimdi babama mesaj yazmalıydım.

Kime:Babam

Kimden:Gece
Babacım ben çoktan geldim ama şarjım yoktu bende yeni telefonumu açtım.
Oteldeyim aklın burda kalmasın.
Eşyaları almak için sabırsızlanıyorum
:)

Babama mesaj attıktan sonra annemi aradığım numarayı kaydedip,mesaj atacaktım.

Kime:Annem

Kimden:Gece
Anne ben Gece. 1 yaşında terk ettiğin ve şuanda 19 yaşında ki kızın...

Kısa bir aradan sonra tekrardan merhabalar cancağızlarım... Bugünlerde çok mutluyum sizlerin yorumları ve oylamaları sayesinde. Ve tabiki okuma sayımız da tam bin kişi olmuş. Okuyan, yorum yapan, oylayan, oylamayan herkese çok teşekkür ederim ve sizleri çok seviyorum. Bende arayı çok uzatmadan yeni bölümler atacağım tabi bir aksilik olmazsa.💓
(Merak ettiğiniz şeyler varsa yorum kısmına yazabilirsiniz ve oylamayı da unutmayın)

AY VE GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin