24.BÖLÜM:CANIM ACIYOR

1.5K 111 30
                                    

"Her gülenin çok acısı olur derlerdi. Ama hiç kimse o acıların bu kadar can yakıcı olduğunu söylemezdi."

Bartu 'nun bu hali beni çok korkutuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bartu 'nun bu hali beni çok korkutuyordu.
"Bartu kiminle son gelişin"
"Gece Sakarya başına gidelim mi orada biraz konuşalım"
"Tabi gidelim Derinin eve gitmesini söyleyeyim o zaman"
"Yok o da gelsin"
"Tamam" deyip dönme dolabının durmasını bekledik o sırada aklıma bir sürü şey geliyordu onun için çok üzülüyordum. Dönme dolap durmuştu ilk ben çıktım sonra Bartu çıktı tam düşecekken elinden tuttum.
"O kadar çok bindin ki başın döndü koluma gir gidelim"
Arabaya kadar koluma girdi. Derin bize ne olmuş dercesine bakıyordu.
Bartu arabaya bindi bende Derinle dışarıda konuştum..
"Derin bizi Sakarya başına götürür müsün Bartuyla biraz konuşmak istiyorum"
"Olur sevgilim sizi bırakırım eve giderim ben"
"Yok yok seninde gelmeni istiyor"
Tamam deyip arabaya bindik Sakarya başına kadar kimse konuşmadı.
"Bartu geldik hadi in"
Bartu inip bolca nefes alıp verdi. Bizde onun arkasından geliyorduk birbirimize bakıp anlamaya çalışıyorduk.
Çimlere oturup Bartu ya baktık.
"Bartu hadi neyin var lütfen söyle neden sadece dönme dolaba bindin"
"Gece, Derin sizi üzmek istemiyorum bu yüzden boşverelim"
Bartu'nun elini tutup "Saçmalama istersen eğer böyle yaparsan üzülürüm seni dinliyorum"
"Gece onu çok özlüyorum" deyip kafasını eğip ağlamasını gizliyordu sonra nefes alıp konuşmaya başladı.
"Benim lise 1 de bir sevgilim vardı. Evt küçüktük ama aşkımız çok büyüktü. Hocaları dinlemezdik, disipline giderdik ama aşkımız hiç azalmadı. Ta ki lise 3'e kadar bizim 3 senemizdi bu yüzden onu lunaparka götürdüm o kadar mutlu oldu ki o kadar sevindi ki eğlendik güldük yemek yedik birlikte pamuk şeker yedik onun en sevdiği şey dönme dolabıydı ben ise nefret ederdim.. Gözü sürekli dönme dolabındaydı ben sevmediğim için hiç söylemezdi binelim mi diye sonra ben hadi eve gidelim geç olmadan o da Bartu lütfen bir kerecik dönme dolabına binelim lütfen bende hayır dedim sevmiyorum dedim sen bin ben burda durayım. O da hayır dedi seninle binmiyeceksem binmem dedi. Bende binmiyorum dedim. Oda sadece yüzünü astı birsey demedi. Güldürmeye falan çalıştım takisdeydik adam çok hızlı sürüyordu elimizi sıkı sıkı tutuyorduk.
Sonra bir anda anlamadığım bir şekilde kaza yaptık. Ellerimiz ayrıldı ve bir daha ellerimiz birleşmedi.
O öldü ben kaldım. Ondan sonra sürekli dönme dolabına bindim ondan sürekli özür diledim keşke binseydim o gün diye kendimi çok suçladım canım çok acıdı hala acıyor özledim çok özledim."
Bartu göz yaşlarını silerken benim gözlerimden yaş akıyordu nefesim kesilmişti dinlerken hayat bu kadar insanların canını yakmamalı.
Bartu ya sıkı sıkı sarılmıştım. Sonra Derin konuşmaya başladı.
" Bartu özür dilerim seni götürmemeliydim gerçekten çok üzüldüm acının ne kadar kötü olduğunu az çok tahmin ediyorum ama her şey geçecek ben varım Gece var biz seni hiç bırakmayacağız"
"Her ne kadar benden nefret ediyor gibi görünsende sende beni çok seviyorsuuunn öyle değil mi" deyip gülmeye başladı Bartu ikimiz de şok olmuştuk nasıl da birden bire böyle oldu.. Belki söylemiyor ama içinin paramparça olduğunu o kadar iyi biliyordum ki bu yüzden onu yalnız bırakacaktım onun için en iyisi buydu..
Arabaya bindik hiç birimiz konuşmuyordu radyoda çalan şarkıyla gökyüzünü izliyorduk camdan.. Bartuyu evine bıraktıktan sonra beni de otele bırakıyordu Derin.
"Derin"
"Efendim"
"Çok kötü bir acı değil mi sevdiğini kaybetmek"
Ellerimi sıkı sıkı tutan Derin gözlerime baktı.
"Evet çok zor bu yüzden biz hiç ayrılmayalım"
"Bencede hiç ayrılmayalım hatta birlikte öle-"
"Yaa suss sus araba kullanıyorum böyle şeyler söyleme"
Gülerek tamam demiştim.
Otele geldiğimde Derin de arabadan indi.
Sıkı sıkı sarıldık birbirimize.
"Derin bugün için çok teşekkür ederim çok eğlendim.."
Saçlarımı okşayarak konuşuyordu.
"Ayrı kaldığımız tüm zamanın yerini dolduracağız sana söz veriyorum"
Deyip alnıma öpücük kondurup gitmişti.
Bende odama çıktım. Üstümü değiştirdikten sonra yatağıma girip Bartu'yu düşünmeye başladım.
Nasıl da acı çekmiş oysa öyle güzel gülüyor ki hiç acısı yokmuşcasına...
Bunları düşünürken uyuya kalmıştım.
Uyandığımda saat gece 03:28 di telefonu mu elime alıp Bartu'nun bana mesaj atıp atmadığına bakacaktım, ama Bartu mesaj atmamışdı. Derin'den mesaj vardı.. Mesaj sayfasına girip mesajları okumaya başladım.

Kime:Gece

Kimden:Derin
"Gece her defasında bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorum sen üzülme diye seni kendimden bile koruyorken bunu bana yapman ne kadar doğru ne için söylemedin ben öğrenene kadar gerçekten söylemeyecek miydin.

" Gece şuan uyuyor musun"

"Uyandığında ilk işin bana mesaj atmak olsun çünkü bu gece uyumayacağım"

Okuduğum mesajlar karşısında şoka uğramıştım ne olmuş olabilir ki hızlıca yataktan kalkıp balkona çıktım. Sonra hemen Derin'i aradım.
Bir iki çalıştan sonra açmıştı telefonu.

"Derin"
"Gece neden yapıyorsun hala mı ya halamı güvenmiyorsun bana"
"Derin ne dediğini anlamıyorum sana neyi söylemedim."
"Hastalığını"
"Hastalığımı mı"
"Evet Gece"
"Haa o kalbimde küçük bir sorunu mu diyorsun"
"Yaa Gece beni çıldırtma ya neden söylemedin, ya sana bişi olsaydı."
"Derin sakin olur musun öyle büyük bir şey değil aklımdan çıkmış tamamen yani ondan söylemedim ayrıca ilaçlarımı kullanıyorum ama sen nerden öğrendin."
"Sen bayıldığında senin hastane girişini ben yaptım telefon numarası istediler kendi numaramı verdim..
Sonra doktor aradı Gece Hanım'a bir ilaç yazdık size mail olarak attık lütfen ilacı alın dediler senin hastalığını bilmediğim için bana anlattılar."
"Ya Derin gerçekten buna mı bu kadar sinirlendin."
"Evet Gece yarın da hastaneye gidicez"
"Derin saçmalama istersen hiç bir yere gelmiyorum Bartu'nun yanına gidicem."
"Peki ama sana bişi olursa seni asla affetmeyeceğim"
"Tamam sevgilim kendime çok iyi bakacağım söz veriyorum lütfen şimdi uyu bende uyuyacağım."
"Tamam o zaman seni seviyorum iyi geceler"
"Bende seni seviyorum iyi geceler"
Telefonu kapattıktan sonra sinirden odanın içinde gülüyordum..
Allahtan durumu açıkladım şimdi uyuyabilirim.
Tam telefonumu bırakıyorken. Bilmediğim bir numara arıyordu.
İlk başta korkmuştum biraz ama sonradan telefonu açmıştım..
"Yardım et bana lütfen seni dinlemeliydimm şuan da fazla konuşamıyorum. Yardım et ab-"
Kalbim birden bire hızlı hızlı atmaya ellerim de titremeye başlamıştı.
Sakince oturup arayanın Asra olduğunu ve ona nasıl yardım edeceğimi düşünüyordum..
Belki de her şey için çok geçti.

Merhabalarrrr yeni bölümlee karşınızdayımm umarım beğenerek okursunuz bölümleri geç attığımı biliyorum ama online derslerim olduğu için yazamıyorum yani diğer bölümü hemen istemeyin biraz geç atabilirim şimdiden söyleyeyim. Her neyse sizleri çok seviyorum kendize çok iyi bakın♥️
(oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınnn🤪)

AY VE GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin