"Acı çekmenin yaşı olmazdı ve olmadı da... Acı çeke çeke büyüdüm acılarımın üstesinden gelerek, ayakta dimdik durarak büyüdüm tüm kadınlar gibi... Baba sevgisinden yoksun bir kadın olarak büyüdüm ve bir babanın kızına yapabileceği tüm kötülükleri y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neydi bu şimdi napacaktım şimdi hızlıca Derin'i aradım, sonra hemen kapattım. Çünkü Asra babamın yanındaydı ya Derin'e zarar verirse... Zaman durmuş gibiydi düşünemiyordum, hissedemiyordum. Eğer Asra'nın yanına gidersem o adam bana da zarar verebilirdi ama şuan kardeşime zarar veriyor. Belki başıma birşey gelecek ama kardeşimi kurtarabilecektim. Derin'e bir mesaj gönderdim.
Kime:Derin
Kimden: Gece Sevgilim öncelikle bu yazdıklarım içimden gelenler yani öylesine başka bir şey anlama lütfen. İyiki seni tanıdım, iyiki birlikte acı çektik seninle yaşadığım her şey benim için en güzel günler ve en güzel anılar olacak sana olan sevgim bir gün bile azalmadı hep daha çok sevdim seni ve her gün daha çok seveceğim. Şimdi uyuduğunu biliyorum sabah göreceğin için şimdiden günaydın sevgilimm.
Derin'e bunu yazdıktan sonra asıl geriye bir not bırakmaktı sonuçta Bartu da Derin de gerçekleri bilsin..
"Öncelikle bu mektubu okuyorsanız aranızdan ayrılmışımdır.. Umarım öyle olmaz umarım bunu okuyup ya Gece ne kadar malsın deyip beni utandırmanızı istiyorum... Ama eğer ilk sunduğum seçeneğimse sakın kendinizi üzmeyin çünkü ben üzülmüyorum kardeşimin yardıma ihtiyacı var ona yardım etmeliydim umarım kardeşimi kurtarmayı başarabilmişimdir. Size söylemediğim için bana çok kızdığınızı biliyorum ama eğer size bir zarar gelseydi daha fazla kötü olurdum her gün defalarca ölürdüm bunu istemeyeceginizi bildiğim için size söylemedim.. Sizinle daha fazla yaşayacağımız anılarımız olmalıydı ama benim daha fazla dayanacak gücüm kalmadı sizin yanınızda tehlike gibi duruyordum benim yüzünden başınıza bir şey geleceğinden çok korkuyordum ama artık yanınızda değilim ve korkmuyorum ve mutlu bir şekilde yanınızdan ayrıldığımı sakın unutmayın... Bartu yaşadığın şey yüzünden aşka sakın küsme emin ol ki o seni görüyor ve böyle olduğunu görmek onu daha fazla üzüyor kalbinin kapısını açık bırak çok mutlu olacağından eminim seni çok seviyorum. Derin, sevgilim çok üzgün olduğunu biliyorum seni üzdüğüm için senden defalarca özür diliyorum ama sende benim yerimde olsaydın aynısı yapardın lütfen bana çok kızma ve hayatta sakın küsme hayallerin peşinden koş ve ikiniz hiç ayrılmayın hayat sizi ayırmadığı sürece... Seni çok seviyorum sevgilim."
Mektubu yazdıktan sonra hızlıca üstümü giyip çantamı aldıktan sonra odadan çıktım. Resepsiyona gidip" Merhabalar bu mektubu size bırakıyorum Derin ve ya Bartu adında ki kişiler isterse lütfen verin. " Telefonumu çıkartıp o adamı aradım. "Neredesiniz geleceğim" "Hahahhaha geleceğini biliyordum bu yüzden kapıda ki arabaya bin" Deyip telefonu kapattı bu nasıl bir piskopattır. Arabayı görüp bindim sonra her şeye veda ettim içimden en zoru da Derin'e veda etmekti. Canım yanıyordu ama bunu yapmak zorundaydımm. Sabah doğru hiç bilmediğim bir yere gelmiştim. Hızlıca arabadan inip bir depoya girdim.. Asra'nın ağzı kolları bağlı o adam tam yanında etrafta silahlı adamlar ve karşılarında ben.. Peki şimdi ne olacaktı kim kalacaktı.
"Asraaa" diye bağırmıştım koşa koşa yanına gidip ağzını açmıştım. "Özür dilerim abla özür dilerim sözünü dinlemeliydim şimdi bunların hiç biri olmayacaktı" Babama dönüp "Çabuk kızı bırak istediğin ben değil miyim bak geldim şimdi bırak gitsin" "Evet istediğim sensin sonuçta tek kızım kaldı hayatta onu da kimseye vermem" "Ne kadar komiksin bir bilsen karşında ki kızını defalarca öldürdün şimdi gerçekten öldürde sende bende kurtulayım" "Öldürmek mi yani herkes öleceğine inanacak ama ölmeyeceksin" "Açık konuş benimle" "Peki kızım tüm planımı anlatayım sana, birisi ölecek senin kimliğini oraya koyacağız ha bide ölen kişinin yüzünü parçalara ayıracağız ki kim olduğu anlaşılmasın sonra bu lanet şehirden ayrılacağız eskiden nasıl yaşıyorsak öyle yaşayacağız. Nasıl plan ama" "Sen ne dediğinin farkında mısın buna asla izin vermem ya gerçekten öldür ya da herkese her şeyi anlatıp İstanbul'a seninle geleceğim" "Bağlayın şunu" Yanıma gelen iki kişiyi itemye çalışıyordum. "Bırak dokunma bana bırak dedim" Elimi bağladılar gittikçe çaresiz kalıyordum.. "Asraa da gelsin başka hiç bir şey istemiyorum" "Aaaa sana söylemeyi unuttum senin yerine ölecek kişi o" Donup kaldım gözümde akan yaşlarla Asraya baktım. "Hayırrrr hayırr bunu yapamazsın" Kendimi onun ellerinden kurtarmaya çalışıyordumm bırak deyip hızlıca kollarından kurtulabilmistim. Tam tutacakken o adamın dur dediğini duydum. Hızlıca Asra'nın ellerini ayaklarını çözmüştüm.. "Asrayı arkama alıp onu kendimce koruyordum ama farkındayım hiç bisi yapamadığımın" O adamın gözüyle tamam işareti verdi. Sonra bir silah sesi sonra yere düşüşüm. Kolumdan yaralanmıştım Sonra babamın bağırışı "Asraa kaç kurtar kendini" diye ben bağırıyordum. "Sen nasıl benim kızımı vurusun" eline bir silah alıp beş altı defa beni vuran adama vurmuştu. "Onu vurun" diye bir bağırış daha ve Asra'nın yere düşüşü "Asraa Asraa kalk lütfen kalk" "Uçurumdan aşağı atıp bu kimliği yanına bırakın sonra dediğim adam polisi arasın ben yaptım diyip tutuklansın" "Senden nefret ediyorum senden nefret ediyorum" gücümü iyice kaybediyordum.. Gözümü açtığımda bir odada kolumda serum vardı aklıma olanlar geldikçe gözümde ki yaşlar durmak bilmiyorduu. Saat akşam 19.30 'du şimdi herkes öldüğümü duymuştur.. Karışıdaki televizyonu açmak için kumandaya uzanıp almıştım. Birkaç kanal değiştirdikten sonra "Korkunç ölüm" manşetiyle yazılı kanalda durdum. "Ünlü iş adamı Demir Atalay'ın kızı Gece Atalay'ın korkunç ölümü uçurumdan aşağı itilen Gece Atalay'ın yüzünün paramparça olduğunu kimliğinin yanında olması sebebiyle öldüğü anlaşılmıştır."
Bu nasıl bir şeydir bu nasıl vicdansızlıktır. Derin'in ne halde olduğunu düşünemiyorum.
(Derin'in Ağzından)
Geceeeeee kalk Gece lütfen kalk yanıma gel Gece bu nasıl olur bu nasıl olur kafayı yiyeceğim. Bir yandan göz yaşlarımı siliyorum bir yandan da Geceyi arıyorum o ölmedi bunu biliyorum.. "Bartu" "Efendim" "Dün bana mesaj atmıştı" "Ne diyorsun abi sen ya" "Odasına gidelim" "Tamam" hızlıca arabayı otele doğru sürdüm hemen resepsiyona koştum.. "Gece Atalay'ın oda numarası kaç" "Siz Derin Bey olmalısınız" "Evet neden" "Gece Hanım bu notu size bıraktı bugün haberleri izledim. Eğer böyle olacağını bilseydim dün gitmesine izin vermezdim" "Peki teşekkürler" deyip oradan ayrıldık bir banka oturduk. Mektubun her kelimesi daha çok canımızı yakıyordu daha çok deliriyorduk. Oradan kalkıp mezarın başına gitmiştik. "Gecee" diye bağırmıştım Mezarının tam yanına uzandım. Fısıltılı konuşmaya başladım. "Gece sevgilim seni çok özlüyorum ben bu acıyla yaşayamam hadi kalk yaralarımı tekrar sar lütfen hadi çık bir yerden biliyorum ölmedin sen ben seni hep bekleyeceğim." "Gece kanka niye beni tek bıraktın beni çok üzdün hadi kendini affettirmek için bir şeyler yap hadi hadi" Bartu da benim gibi mahvolmuştu ve daha çok mahvolacaktık. "Bartu Gece'yi öldüren kişi o adam değil. Geceyi öldüren babası onu bulup öldüreceğim"
Merhabalarrr ani bir kararla Geceyi öldürmek istedim 😄 cidden bu bölümde ben bile çok duygulandım çok üzüldüm Derin'e acaba diğer bölümde ne olacak hiç bir fikrim yok 😄 ve artık yavaş yavaş kitabımı bitirmek üzereyim ve seri yapmamaya karar verdim tek kitap olacak neysee umarım sizde okurken beğenirsiniz sizleri çok seviyorum ♥️♥️ kendize çok iyi bakın. (oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın)