15.BÖLÜM:HOŞÇAKAL

2K 134 88
                                    

"Bir an kapı da senin olduğunu düşünmek bile dünyama çiçekler açtırmaya yetiyor, hadi gel artık"

"Bir an kapı da senin olduğunu düşünmek bile dünyama çiçekler açtırmaya yetiyor, hadi gel artık"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O kadar güzel uyumuştum ki sabah saat 9.00 da uyandım. Kardeşim, bu kelimeyi kullanmak bile heyecan veriyordu. Kardeşim uyuyordu başına küçük bir buse kondurdum sonra sessize yataktan çıktım elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim.
Derin'in odasına baktım. Derin mışıl mışıl uyuyordu rahatsız etmek istemediğim için odasından çıktım.
Hızlıca mutfağa gittim bugün kahvaltıyı ben hazırlayacağım belki de yıllardır bunun hayalini kuruyordum anneme kahvaltı hazırlamak bu beni mutlu ediyordu. Dolaptan kahvaltılıkları çıkarttım, sonra yumurta çıkartım. Masaya kahvaltılıkları götürürken o sırada omlet yapıyordum. Herşeyi hazırladıktan sonra masada oturdum.
Hala neden uyanmadıklarını düşündüm sonra düşünmenin saçma olduğunu düşündükten sonra bu cümleyi de kurduktan sonra annemi uyandırmaya gittim. "Anne anne artık uyan hadi" uykulu bir sesle "Gece kızım sen neden bu kadar erken uyandın biraz daha uyusaydın"
"Anne uykum yoktu da ondan uyandım neyse ben aşağı iniyorum seni bekliyorum" deyip hızlıca kardeşimin odasına gittim. "Asraaaaaa" diye bağırıyor bir yandan da öpüyordum.   "Yaaa bi gitt Gece şimdi kalkıp dövcem seni" kahkaha atarak konuşuyordum "Kalk da döv  sanki gücün bana yetecek" "Ayy dur kalkıyorum" kardeşimi güzel uyandırmıştım ama "Asra ne güzel uyandın öyle aferin sana abla sözü dinliyorsun".      "Offf yaaa uyandım mı ben şimdi" gülerek hadi aşağı gel deyip sıra Derin beyi uyandırmak da.
Aşağı inerken Derin'e bağırıyordum.
"Derinnnnnnnnn, Derinnnnnnnnn"
Odasının içine yavaşça girdim sonra kulağına eğilip "Derinnnnnnnnn" diye bağırmıştım. Bir sinirle kalkıp "Gece ne oldu ne yapıyorsun" masum bir ifadeyle "Sevgilim yok bir şey" deyip yanağına bir öpücük kondurmuştum.
"Gece nasıl uyandım ben anlamadım şuan mutlu muyum değil miyim"
"Tabikisi de mutlusun bu arada sakın tabikisi kelimeme laf etme en sevdiğim kelimedir ayrıca ben kelimeleri değiştirip değiştirip kullanıyorum ona göre"
Derin gülerek "Yaa sen başıma gelen en güzel şeyyy olabilir misin"
Tebessüm ederek "Hadi ya mutfağa gel" Derin'in odasından çıkıp mutfağa doğru ilerlemiştim. Annem ve kardeşim gelmiş masada bizi bekliyordu. "Gecem kızım sen neden kendini yordun ki ben hazırlardım"
"Annecim ben bunu yaparken çok keyif aldım seni bulmuşum bırak yapayım bu kadarını da" ben annemle konuşurken Derin de mutfağa girdi.
"Herkese günaydın"
"Günaydın Derin oğlum"
"Günaydın Derin abi, gel otur ablam kahvaltı hazırlamış bize umarım zehirlenmeyiz"
"Hahahhaha Asra çok komiksin"
"Gece". "Efendım Derin"
"Gerçekten sen mi hazırladın"
"Evet ben hazırladım"
"Ohaa çok şaşırdım"
"Atomu parçalamadım sadece kahvaltı hazırladım oturun yiyin işte açım ben" masaya oturup tam yemeğe başlarken Asra bir anda durun diye bağırdı hepimizin yüzünde korku ve endişe vardı. "Asra ne oldu"
"Gece bu iyiliği hepinize yapıcam sizin için canımı ortaya koyucam bu yüzden lütfen omleti kimse yemesin ben yedikten sonra ölmezsem ya da zehirlenmezsem yiyebilirsiniz" herkes kahkaha atarken ben sinirle Asraya cevap vermeye çalışıyordum.
"Asra bugün baya komiksin bu komiklikle devam edersen birazdan ben öldürücem seni ama ayrıca sizde gülün konuşmuyorum sizinle" deyip yemek yemeye başladım. Herkes yedikten sonra "Bakın kimse ölmedi yaşıyorsunuz hala Asracım sen birazdan ölebilirisin ama"
"Gece yaaa şaka yaptım ben sadece" bende bir an kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Herkes masadan kalktıktan sonra masayı topladım annem ve asra da evi düzenlediler.
"Gece işin bitmedi mi hala"
"Bitti Derin bir şey mi oldu"
"Bir şey olmadı sevgilim bugün biraz dışarı çıkalım mı"
"Olur sevgilim ben anneme söyleyeyim o sırada kıyafetimi giyineyip geleyim"
"Tamam canım" hızlıca mutfaktan çıktıktan sonra annemin yanına gittim "Anne Derin'le dışarı çıkabilir miyim"
"Kızım benim tabi ki de çıkabilirsin sonra uzun uzun konuşalım olur mu"
"Olur annecim" annemle konuşmamı bitirip Asra'nın odasına gittim.
"Asra yardımına ihtiyacım var"
"Bir şey mi oldu Gece"
"Yok hayır bir şey olmadı biz Derin'le dışarı çıkıcaz da benim hiç kıyafetim yok bana güzel kıyafet çıkartır mısın"
"Aaa öylemi ben de geleyim mi"
"Bu nasıl soru tabikisi de gelmiyorsun canım benim"
"Zaten sizin yanınızda napıcam gelmiyorum. Neyse gel sana bireyler bakalım ztn bedenlerimiz aynıdır."
"Aynen aynı" Asranın dolabına biraz göz attım güzel şeyler vardı ama çok renkliydi. "Asra ya kıyafetlerin çok güzel ama çok renkli değil mi"
"Gece sen geç otur ben sana kombin yapayım şimdi"
"Peki olur" biraz bekledikten sonra elinde beyaz Mom jean, mavi desenli crop, siyah bel çantası, siyah güneş gözlüğü ve beyaz spor ayakkabı çıkarmıştı. "Asra çok güzel de yakışır mı bunlar bana"
"Giyin de öyle göreyim" hızlıca giyindikten sonra kardeşimin yanına gittim. "Asra nasıl olmuşum" Asra şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
"Gece mükemmel olmuşsun, bayıldım Derin böyle görse hayran kalıcak sana"
"Abartma istersen Asra"
"Abartmıyorum, neyse gel otur saçlarını yapalım"
Saçlarımı açık bırakmıştı düzelştirdikten sonra hafif altlarını dalgalar yapmıştı. Hafif makyaj yaptıktan sonra hazırdım.
"Asra nasıl oldum"
"Mükemmel oldun gerçekten çok güzel oldun Gece"
"Teşekkür ederim canım ben iniyorum aşağıya"
Aşağı inerken Derin de kapıda bekliyordu sonra geldiğimi görmesi için seslendim.
"Hadı Derin çıkalım" Derin bana bakıyordu şaşkın şaşkın.
"Bir şey mi oldu Derin"
"Yok hayır sadece fazla mı güzel olmuşsun"
Gülümseyerek "saçmalama ya hadi gidelim"
Arabayla bir parkın önünde durduk.
"Hadi Gece gel sallayayım seni"
"Tamam olur hadi gidelim" deyip salıncağa oturmuştum.
Derin beni nazik nazik sallıyordu. Sonra birden konuşmaya başladı.
"Gece bugünü son günümüzmüş gibi geçirelim mi"
"Olur da nerden çıktı şimdi"
"Hiç öylesine"
"Olur ozmn son günümüzse gökyüzüne değecek mişim gibi salla"
Derin beni öyle hızlı sallıyordu ki gülmekten gözlerimden yaş akmıştı.
Sonra birden sallamayı bıraktı ve pamuk şekercinin yanına gitti.
2 tane pamuk şeker, 2 tane kağıt helva almıştı.
"Gece  hadi gel yiyelim sana aldım"
"Yaaa ben bunları çok severim amaa"
Bir banka oturup elimizdekileri ben yedim yani Derin yemedi bana baktı ben yedim.
"Neden bu kadar masum ve güzelsin" bir an Derin'in söylediği sözle elimdeki pamuk şekeri kenara bırakmıştım ve çok utanmıştım.
"Peki sen neden bu kadar mükemmel bir kalbe sahip bir insansın"
"Öyle miyim senin için gerçekten"
"Öylesin tabi Derin neyse hadi gidelim"
"Gece daha bir kaç tane pamuk şeker yeseydin"
"Yok ya Derin ben biraz acıktım da onlarla karnımı doyurmak istemiyorum"
"Ne sen gerçekten aç mısın"
"Evet ya hadi hamburger yemeye gidelim"
El ele yürüyerek hamburgerciye gittik.
"Ayyy ne güzel kokuyo cidden en sevdiğim koku yemek kokusu olabilir"
"Sen niye bu kadar zayıfsın ya yemek de gayet iyi yiyorsun"
"Hayır aslında ben babamla yaşadığım ve sorunlarım olduğu zaman yemek yemezdim zorla yedirirdi Ayşe abla, yani ben sadece çok mutlu olduğum zaman yemek yiyorum."
"Nasıl yani sen mutsuzken yemek yemiyor musun"
"Maalesef yemiyorum aman neyse sen varsın ve mutluyum bu yüzden sorun yok"
"Evet yok ama sen yinede yemek ye olur mu"
"Olurrr"
Yemeklerimiz gelmişti hiç konuşmadan sadece yemek yemiştim. Derin'in şaşkın şaşkın bana baktığını görüyordum ama görmemezlikten geliyordum.
"Çok yedim ya" gülerek cvp verdi Derin "Yok ya biraz daha ye istersen" konuşurken birden Derin'in telefonu çaldı. "Sevgilim ben telefonla konuşup hemen geleceğim."
"Peki"
(Derin'in Ağzından)
Off bu Demir ne diye arıyor şimdi...
"Efendım Demir Bey"
"Ben bugün İstanbuldan dönüyorum akşamda o kadının evine gelicem. Seninde oyunun buraya kadar bu gece sende kaybol"
"Ya hayır bugün söyleyemeyiz daha çok erken"
"Oo sen benden daha kötü çıktın Gece'yi biraz daha üzmeni bende isterdim ama annesi işin içine girdi. Bu yüzden bugün bitiyor ona göre" deyip telefonu üzerime kapatmıştı. Mahvolmuştum, uçurumdan aşağı düşmüş gibi hissediyordum. Ben Gece'ye nasıl anlatacağım, onun hayatını mahvettim kendimden nefret ediyorum.
Daha fazla beklememesi için içeri girmiştim.
(Gece'nin Ağzından)
Derin nihayet geliyordu.
"Derin seni çok özledim neden bu kadar geç geldin"
"Özledin mi ama kapıdaydım"
"Olsun ben yine de özledim. Derin sana bir şey sormak istiyorum"
"Sor Gece"
"Bir sıkıntı mı var ne bileyim telefonla konuşurken sürekli benden uzaklaşıyorsun da hani söylersen belki halledebiliriz"
"Yok hayır Gece bir şey yok sadece senin rahatsız olmanı istemiyorum o yüzden gidiyorum. Neyse hadi kalkalım eve bırakayım seni sonra benim bir işim var"
"Olur sevgilim"
Parayı ödedikten sonra arabaya kadar yürümüştük. Derin ellerimi sımsıkı tutuyordu. Arada öpüyordu her geçen gün biraz daha aşık oluyorum.
Arabaya binip eve gelmiştik.
Kapıyı annem açmıştı. Sıkı sıkı sarıldım ve kocaman öptüm. "Kızım hoşgeldin erken geldiniz, bir şey mi oldu"
"Yok anne Derin'in işi varda ondan"
Ben yukarı çıkıp elimi yüzümü yıkamıştım sonra odaya gidecekken Derin yanıma geldi.
"Gece seni çok sevdiğimi ve ne olursa olsun hep çok seveceğimi hiç unutma olur mu"
"Derin neden böyle bir şey dedin ki"
"Sadece içimden geldi. Hatta şuan sarılmak da içimden geldi."
Derin bana bir anda sarılmıştı. Neydi bu şimdi ama öyle güzel sarılıyordu ki
"Gece keşke şuan zaman dursa ve böyle kalsak hep"
"Sevgilim ya neden böyle konuşuyorsun ben seni çok seviyorum ve biz hep birlikte olacağız"
"Biliyorum Sevgilim, neyse ben gidiyorum biraz geç gelebilirim."
"Peki sevgilim" kapıya kadar eşlik etmiştim. Bana baka baka gidiyordu. Bende ona birden arkadan annemin sesi geldi.
"Aşık mısın ona". Ona dönerek "Evet anne kördüğüm gibiyim onun yanında"
Derin gittikten sonra yemek falan yedik banyo yaptım sonra kardeşimle film izlerken bir an kapı çaldı. Koşarak kapıyı açmaya gidiyordum çünkü Derin gelmişti. Bir an kapıyı açmamla şoka uğramıştım.
"Baba".
"Merhaba kızım" yüzünde yine o kötü bakışlar vardı. Hiç bir şey demeden içeri girdi. Ve bende onun arkasından gittim. Annem ve Asra babamın yüzüne bakıyorlardı şaşkın şaşkın.
"Demir"
"Merhaba Asiye"
"Senin ne işin var defol git"
"Kızım burda onu almaya geldim"
"Ne kızı ben sana kimseyi vermem"
"Geceyi değil Asrayı almaya geldim"
Hepimiz ifadesiz bir şeklide babama bakıyordum ne diyordu bu adam.
"Baba ne diyorsun sen ya"
"Ha unutmadan söyleyeyim Gececim,
Derin nerde"
"Ne alaka Derin"
Babam bana yaklaşarak.
"Seni hiç bir zaman sevmedim anlıyor musun hiç sevmedim sahtecilik oynadım seninle Eskişehir'e gelerek öfkemi daha da çok arttırdın bu yüzden sana bir oyun oynadım ve hu oynun kötü çocuğu Derin'di. Sana kendisini aşık edip parasını alıp defolup gidecekti. Ve bugün oyunun sonunu getirdik her şeyi o söyledi ve gitti canım" duyduklarım biraz daha beni mahvediyor biraz daha midemi bulandırıyordu. "Ya sen ne diyorsun sen bu kadar kötü olamazsın olamazsın."
"Yeter Demir yeter, bizi artık üzme defol git hayatımızdan kızlarımdan uzak dur. Bende sana şunu söyleyeyim bende seni hiç sevmedim senden nefret ettim hep acıdığım için evlendim seninle"
Babam öyle çok sinirlenmişti ki anneme vuracakken kolunu tuttum. "Ya sen napıyorsun defol git burdan defol git"
"Asra senin kızın değil Demir. O başkasından ben anladım Derin'in senin adamın olduğunu bu yüzden onun yanında ona öyle söyledim senin geleceğini biliyordum. Seni biraz daha utandırmak için ve nefretmi görmeni istiyordum. Şimdi defol"
"Doğru değil biliyorum bana doğruyu söyle yoksa"
"Yoksa ne baba ne öldürücek misin bizi" elimde bıçakla babamın üzerine doğru yürüyordum al öldür al dedim al yoksa ben seni öldürücem"
"Kızım yapma dur yapma"
"Ne haliniz varsa görün ama bu iş burda bitmeyecek" diyerek evden gitmişti babam. Bende bir an yere yıkılmıştım annem yanıma geldi hemen.
"Dokunma bana dokunma görmüyor musunuz ölüyorum ben ölüyorum her gün biraz daha yara alıyorum ve bu hep en sevdiklerim. Anne Asra benim öz kardeşim mi yoksa üvey mi"
"Kızım şey"
"Anne ne nee söyle bitsin"
"Üvey  kızım" deli gibi gülüyordum kahkaha atıyordum adeta ama gözlerimde ki yaş asla durmuyordu.
"Uzak durun hepiniz benden" hızlıca yukarı çıkıp hırkamı ve telefonumu alıp çıkıcaktım. Telefonumun yanında bir mektup vardı ve Gece'ye yazıyordu. Onu da alıp dışarı çıkmıştım.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum herkes bana bakıyordu ama umrumda bile değildi.
Sonra bir bana oturup mektubu açtım. Derin'den bir mektuptu.
Mektupta şunlar yazıyordu;

"Sevgilim bu mektubu okuyorsan her şeyi öğrenmişsin anlamına geliyor. Ne kadar üzgün ve mahvolduğunu biliyorum. Evet ilk başta bu oyunu kabul ettim ama senin gibi birisinin olduğunu bilmiyordum. Her şeyi ailem için yaptım. Bana ne kadar kırgın olduğunu ve sinirli olduğunu biliyorum ama beni sevdiğini de biliyorum. Ama benden nefret et lütfen.
Her şey yalandı ama sana olan aşkım asla yalan değildi. Seni çok seviyorum bunu hiç unutma.
Çünkü ben bir daha hiç gelmeyeceğim.
Hoşçakal Sevgilim"

Merhabalar... Öncellikle özür dilemek istiyorum çünkü söz verdiğim tarihte atmadım çünkü çok kötü bir haber aldım. Dayım covid-19 a yakalanmış ve yurtdışında hiç bir şekilde Türkiye gelemiyor durumu şuan iyi ama hepimiz çok korkuyoruz. Lütfen sizden tek ricam dua etmeniz.
Gece ve Derin'e gelecek olursak şahsen ben bile çok üzüldüm. İyi okumalar sizler çok seviyorum 💓💓

AY VE GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin