Okul açılmadan son kez hepimize moral olsun diye şimdi yazdım sizde yorum yapmadan geçmeyin yahu wşcşwçgç
*
Saatlerdir test çözmenin verdiği yorgunlukla kendimi yatağıma attım. Resmen test çözmekten gözüm kararmıştı. Ellerime sırasıyla masaj yaparken yaklaşan sınavın bir an önce gelip geçmesini diliyordum. 18 yıllık hayatımda ilk kez bu kadar stresli bir dönem içerisindeydim.
Sessizliğin hakim olduğu odamda yankılanan bildirim sesiyle hemen telefonumun nerede olduğuna bakındım. Masanın üzerinde olduğunu görünce avına odaklanmış kaplan gibi çevik bir şekilde telefonumu elime aldım. Belki Tuna mesaj atmıştır umuduyla ekranı açtığımda Gratis'ten olduğunu görünce yüzümü buruşturdum.
Günlerdir telefona gelen her bildirimde uçuşa geçiyor, Tuna yazmıştır diyerek hevesleniyordum. Ne kadar da acınası bir halde olduğumu biliyordum ama elimde değildi. Evet, Tuna'ya artistlik yapıp kendini toparlamadan yazmamasını istemiş olabilirdim ama nereden bilebilirdim ki günlerce yazmayacağını? Bir yanım boşa kürek çektiğimi söylerken, diğer yanım sabret diyordu ve bu ikilem beni sadece yıpratıyordu.
Telefonumu eşofmanın cebine sıkıştırdım ve somurtarak aşağı indim. Test çözmekten yemek yemeyi unutmuştum ve midem iflas bayrağını çekmişti. Mutfağa girdiğimde telefona yine bildirim geldi ama bu sefer umursamadım. Yine ekranı açıp Gratis ya da Türk Telekom mesajı görmek istemiyordum. Bu sefer kanmayacaktım.
Buz dolabının neredeyse boş oşduğunu görünce sabah babamın markete gitmem gerektiğini söylediği aklıma gelmişti. Evet, test çözerken bunu da unutmuştum. Beni aptala çeviren bu testler umarım sınav günü bir işe yarardı. Kendi kendime söylenip bir elma aldım elime ve salona yürüdüm. Şu an markete gitmeye çok üşeniyordum. Belki bir yarım saat sonra gidebilirdim.
Elmamı yerken diğer yandan da televizyondaki saçma kanallarda geziniyordum. Cinayet filmine rastladğımda kendimi şanslı sayarak ekrana odaklandım. Kadın esmer adama küçümseyen bakışlar atıp yanından geçtiğinde, esmer adam gülümseyerek peşinden ilerledi. Kadın aniden boynunda bıçağı hissettiğinde çığlık attı. Aynı zamanda zilin çalmasıyla yerimde sıçradım. Ya esmer adamın biri beni bıçaklamaya gelmişse? Düşüncemin absürtlüğüne göz devirip ayağa kalktım. Test çözmek insanı zekileştirirken ben de ters etki yapıyordu sanırım.
Başımı umutsuz vakaymışım gibi iki yana sallayıp kapıyı açtığımda donakaldım. Çünkü karşımda elindeki tencereyle bana bakan bir Tuna görmeyi beklemiyordum. Ben ağzım şaşkınlıktan açık bir şekilde ona bakarken poposuyla beni kenara itip içeri girdi. Elindeki tencereyle mutfağa ilerleyip tencereyi siyah tezgaha koydu.
"Niye bu kadar şaşkınsın? Halbuki gelmeden önce mesaj atmıştım."
O an kendimi boğazlamak istedim... Günlerce peynir görmüş fare gibi her bildirime atlayan ben bu sefer bakmayayım demiştim ve o bakmadığım mesajda Tuna'ya aitmiş. Kaşlarımı çattım, bu fazlasıyla sinir bozucuydu.
"Görmemişim, kusura bakma." dedim önemsiz bir şeyden bahsedermiş gibi elimi sallamıştım. Bir şey demeyip başıyla onayladı. "Ee, tencerede ne var?" Sırıttı.
"Kafatası."
"İğrençsin." diyerek yüzümü buruşturdum. Güldü, erimemek için çaktırmadan kolumu çimdirdim.
"Çorba sözüm vardı." Bu sefer dayanamayıp ben de gülümsedim. Çocuktan beklentim sadece bir mesajdı ama o bana çorba yapıp gelmişti. Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz dedikleri durum bu olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SISKA || texting
Short Story*TAMAMLANDI* 053*: Saçların sence de fazla aşık olunası değil mi? 053*: Sanırım ben önce sana sonra saçlarına vuruldum yayınlanma tarihi: 21.11.2018 bitiş tarihi: 25.12.2020