8.Bölüm

1K 41 2
                                    

CAROLİNE'IN AĞZINDAN

Klaus arayıp şık giyinmemi söylemişti , bende öyle yapıyordum . Doğum günümde Elena'nın hediye ettiği elbiseyi giydim ( Multimedia'da ki ) Ve saçlarımı ince ince dalgalı yaptım. Makyajımı ise sade yaptım ama gerçekten güzel görünüyordum . En son beyaz hırkamı da aldım ve arabaya atladım . Evet , New Orleans bekle beni !!!!!

Klaus'un evini , acaba sarayını mı desem ... Buldum ve içeri girdim , bu şehrin girişinde bile " M " harfi kazılıydı , ( Mikealson'ın ' M' si ) içeri girdiğim anda Klaus'un odasını bulmakta zorlanmadım , muhtemelen en büyük oda onundur . Bavullarımı hizmetçilere verdim ama onlar beni başka bir yere götürdüler .

Hizmetçi : Burası sizin odanız efendim , umarım güzel vakit geçirirsiniz .

Dedi ve çıktı . Burası tamamiyle bembeyaz ve kocaman bir odaydı !! Girdiğinizde sağ tarafınızda büyük bir çalışma masası vardı . En ortada yatak ve 2 yanda sehpalar , yatak ama 5 kişiyi alabilecek kadar genişti. Balkona baktığımda ise sehpa ve 2 tane koltuk vardı . Bir duvar baştan sona dolaptı . Açıp baktığımda ise bavul getirmeme gerek kalmadığını düşündüm çünkü zaten ağzına kadar kıyafetle doluydu burası !!!! Bir bölümde ayakkabılar , diğer bölümde elbiseler , bir diğerinde kıyafetler , bir diğerinde çantalar ... takılar ... Çığlık atmamak için ağzımı elimle kapattım ! Burası harikulaydeydi !!! O sırada Klaus'un o büyüleyici sesini duydum , arkama döndüğümde ise o etkileyici ve içimi eriten çarpık gülümsemesiyle karşılaştım. Ben bunu yapınca bok gibi oluyordum o neden bu kadar seksi oluyordu ki !!!

Klaus : Odanı beğendin galiba

Caroline : Burası tamamiyle benim mi

Klaus : Evet ...

Bir anda boynuna yapışıverdim .

Caroline : Seni seviyorum , seni seviyorum , seni seviyorum , burası hayatımda gördüğüm en harika oda !!! Teşekkürler !

Klaus : Birşey değil . Hadi gel , yemek hazır .

Odadan çıktığımızda , evde kimse olmadığını daha yeni fark ediyordum. Heralde hizmetçiler de çıkmıştı . Kocaman yemek masası baştan sona kadar doluydu . Kadehlerde şarap yerine kan olduğuna bahse girerim . Sandaliyemi çekti ve oturmamı sağladı . Karşıma da o geçti .
Yemek bittiğinde o bana bakıyordu . Ben ise sarayı inceliyordum . Tam olarak eski tarihlere göre düzenlenmişti. Benim odam ise kesinlikle buraya zıt'dı .

Klaus : Caroline

Caroline : Efendim ?

Klaus : Ne yapmak istersin ?

Caroline : Bilemiyorum ... Belki bana New Orleans'ı gezdirebilirsin .

Klaus : Bence bu saatte dışarı çıkmayalım .

Caroline : Neden ?

Klaus : Çünkü , New Orleans sabahları kuş cıvıltılarıyla uyanır . Ama geceleri
' kan ' ile sonlanır . Güneş yüzükleri olmayan vampirler için geceleri en iyi mekandır New Orleans sokakları . O yüzden bence başka birşey yapmalıyız .

Caroline : Ne gibi şeyler ...

Yüzündeki sinsi sırıtış ve gözleride ki ışıktan neyi söylemeye çalıştığını anladım. Vampir Kızımla geçtim ve onun kucağına oturdum .

Klaus : İşte tam bunun gibi şeyler ...

Dedi ve bir anda sırtımda müthiş bir acı hissettim . O benim sırtımı duvara yaslamış şu anda boynumu öpüyordu . Insan olsaydım kaburga kemiklerimin kırılacağına bahse varım . O sırada ben onu duvara dayadım ve onun yumuşak dudaklarını sertçe öpmeye başladım . Kimse olmadığından ikimizde çok rahat davranıyorduk . Bir anda yemek masasındaki yemekler yerde sürünürken ben masanın üstündeydim o ise benim elbisemi çıkartıyordu . Ben iç çamaşırlarıyla kaldığımda ise onun tişörtü havada uçuyordu . Bir anda pamuğa düştüğümü hissettim o anda yatakta olduğumu fark ettim . Klaus'un odasıydı büyük ihtimalle . O an daha fazla dayanamadım ve kendimi onun cazibesine kaptırdım.

New vampire !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin