Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...

Severus Snape

Harry etrafına şöyle bir bakınıp huzursuzca önüne döndü. Yine düşüncelere dalmıştı. Ama bu sefer kendi için değildi bu durum. Anıyı elde etme yolunda hiç ilerleyememişti. Birde Ginny vardı tabi.. Son günlerde çok dalgındı. Sürekli düşünüyordu ve somurturken birden gülmeye başlıyordu.

Harry'nin düşündüğü şey belli ki olmuştu.. Sonuçta 5. Yılındaydı Ginny. Ginny artık sevdiği kişiyle büyük ihtimal evlenirdi. Ama kimdi bu? Ginny onun artık kardeşim kadar yakındı. Bunu öğrenmeyi çok istiyordu.

-Harry yine daldın gittin, Dedi Ron. Harry'ye sanki hastalıklıymış gibi bakıyordu. Ron bu zamanlarda Harry için gerçekten çok endişeleniyordu..

-Bir şeyim yok Ron, dedi Harry.

Ron'la ikisi kahvaltı ediyorlardı. Hermione kütüphanedeydi. Ginny çoktan ilk dersine girmişti. Harry slytherin masasına bir bakış attı. Ders karanlık sanatlara karşı savunmaydı. Onlarla ortak yani... Bir kaç lokma daha aldı ve masadan kalkıp Snape'in sınıfına yürümeye başladı. Sabah sabah hiç çekilir bir ders değildi. Hangi akla hizmet ilk iki saat Snape'e verilirdi.

Sınıfa girip ön sıralardan birine oturdu. Ron daha gelmemişti.. Sınıfa girenlere bakmaya başladı. Draco ve Pansy Harry'ye gülümseyip yan sıraya geçti. Bir süre sonra Hermione geldi ve Harry'nin yanına oturdu. Ron hala gelmemişti. Sınıfa en son Ron geldi. Şöyle bir göz gezdirdikten sonra tek boş yer olan Lavender'ın yanına oturdu. Lavender şöyle bir gülümsedi ve Pansy'ye pis bir bakış attı.

Ne yani Ron'u Pansy'den mi kıskanıyordu? İyi de onlar ayrılmıştı. Ron'un ayrıldığında söylediği cümleyi sanki dünmüş gibi hatırlıyordu : " Küçük bir sorun çıktı da... "
Ne yani bu sorun Pansy'miydi? Harry kendi düşüncelerine inanamadı. Bildiği kadarıyla Lavender ayrıldıktan sonra Ron'la yeniden birlikte olmak istemişti... Ama Ron hiç kabul etmemişti.. Demek ki Pansy yüzünden ayrılmışlardı....

Harry bu düşünceler arasında süzülürken Snape sınıfa geldi ve sınıftaki uğultu birden kesildi. Snape sınıfa şöyle bir göz gezdirdikten sonra beş gencin üzerinde durdu. Yüzünde alaycı soğuk bir tebessüm vardı. Harry resmen inanmıyordu. Yani sınıfa gireli bir dakika bile olmamışken işe onlarla alay ederek mi başlayacaktı?

- Sanırım bazılarına verdiğim ceza oldukça işe yaramış, dedi Snape kelimeleri yaya yaya... Ve devam etti, dersi dinlemek için en ön sıralara oturmuşlar. Onlara iyi bir ders verdim demek ki....

Beş gençte birden kızardı. Harry rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdanırken bütün sınıfın gözünün üzerinde olduğunu hissediyordu.

- Dersinizi aldığınıza göre bana bu fikir kimden çıktı artık söyleyebilirsiniz sanırım... Dedi Snape. Harry Hermione'nin yanında huzursuzca kıpırdandığını hissetti. Snape bir süre susup onlara baktıktan sonra, mr. Malfoy sanırım siz söylersiniz, ya da mrs. Parkinson? Dedi

Harry gözlerini bir süre kapatıp açtı. İşte şimdi yanmışlardı... Draco herşeyi bülbül gibi ötecekti... Ama beklediği şey olmadı . Draco ve Pansy dik dik bakıyorlar ama hiç birşey söylemiyorlardı. Harry derin bir oh çekti. Yanılmıştı işte bir kez daha onlar hakkında.

- Söylemeyecek misiniz bana dersimde bu saygısızlığı yapmak isteyen kişiyi? Dedi Snape. Biraz şaşırmış görünüyordu. Belli ki beklediği cevabı alamamıştı.

- Hayır profesör. Bize zaten ceza verdiniz, bu konu artık kapanmalı... Dedi Draco. Harry şaşkın bir şekilde bakakaldı. Bir de kendisine diyordu çok fazla cesursun diye... Bu yaptığı neydi şimdi... Gelsin bir ceza daha.

- Seçimlerinize saygım var mr. Malfoy. Fakat doğru tarafı seçtiğinizden emin olun... Zaten beni fazlasıyla şaşırttınız. Bu çok bilmişlerle arkadaş olabileceğini hiç düşünmemiştim. Helede bunlar gryffindor'sa.... Dedi Snape dudak bükmüş bir şekilde Draco'ya bakarken.