Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...

Gryffindor - Hufflepuff

Sabah kalktıklarında hava yağmurlu olsa da şuan güneş açmıştı. Yasak ormandaki çam ağaçlarının yapraklarında hala minik su damlaları vardı. Bu görüntü gerçekten büyüleyiciydi. Harry'nin içinde iyi bir his vardı. Bugün güzel geçeceğe benziyordu.

Öğle yemeği için bütün Hogwarts büyük salondaydı. Heyecanlı fısıldaşmalar yaşanıyordu. Bugün Qiddicth final maçı yapılacaktı. Son iki haftadır sadece buna konsantre olmuştu Harry. Bu maçı kazanmalıydılar. Ravenclaw taraf tutmuyor, Slytherin Hufflepuff'ı tutuyordu. Öğleden sonra ki dersler iptal edilmişti. Öğle yemeklerini yedikten sonra direk bahçeye çıkacaklardı.

Harry, Ginny, Ron ve Hermione gülüşerek yemeklerini yemekteydiler. Ron son maçta yaptıklarından sonra artık o kadar heyecanlanmıyordu. Tabi birazcık vardı ama bu her Qiddicth oyuncusunda olurdu. Ginny neşeli bir şekilde yemeğini yerken Hufflepuff'lılar ona düşmanca bakıyordu. Kızıl fırtına! Gerçekten sahaya çıktığında fırtına gibi esiyordu. Kızıl fırtına ve döneminin en iyi arayıcısı aynı takımda olunca ister istemez tepki çekiyordu.

Kahvaltılarını bitirip sahaya doğru yürümeye başladılar. Hermione en ön tribünlerden yer tutmuş heyecanla bekliyordu. Hermione bu zamana kadar Qiddicth'den hiç hoşlanmazdı. Harry neyin değiştiğini merak etti. Takımı soyunma odasında aralarında konuşarak hazırlanıyordu. Rahattılar çünkü Hufflepuf''ın takımı onlar kadar iyi değildi. Okulda iki tane lider takım vardı ; Slytherin, Gryffindor. Bunların arasında da Gryffindor geçen maçta ağırlığını koymuştu. Bu maç onlara sanki formaliteymiş gibi geliyordu.

Hepsi süpürgelerini omzuna koyup sahaya çıktı. Çıktıları anda tezahüratlarla karşılandılar. Takım kaptanları el sıkıştı ve süpürgeler havalandı. Maç gayet sakin başlamıştı. Kimse karşı takımın çemberine atağa geçememişti. Tabi bu fırtına gibi paslaşarak giden Katie, Ginny, Demelza üçlüsü hariç. Paslaşarak üçü de bir uyum içerisinde gidiyordu ve yollarına hiç birşey çıkamıyordu. Ginny Hufflepuff kale direklerine yaklaşınca Quaffle'ı çemberden içeri attı ve taraftardan bir alkış yükseldi.

Şimdi Quaffle karşı takımdaydı. Hızla Gryffindor kale direklerine geliyorlardı ve sayı yaptılar. Taraftardan şimdi bir inilti gelirken Hufflepuff taraftarı alkışlayıp tezahürat yapıyordu. Tabi ki bu eşitliği üst üste sayı yapan Katie bozdu. Şimdi de bluger savaşlarları başlamıştı. Harry üst üste gönderilen bluger'lardan kaçmayı zar zor başardı. Gözlerini yeniden maça çevirebildiğinde Ron'un bir sayı kurtardığını gördü. Şimdi taraftardan dalga dalga kıralımızsın Weasley yükseliyordu.

Harry birden sol omzunda hissettiği acıyla inledi. Onun inlemesiyle taraftardan boğuk boğuk iniltiler ve itirazlar geliyordu. Bir bluger Harry'yi tam omzundan vurmuştu. Keskin bir ağrı orayı dağlarken Harry'nin gözü Hermione'ye kaydı. Gözleri dolu dolu olmuştu her halinden belliydi. Harry yeniden maça döndü. Snicht nerede olabilirdi? Hızla sahanın üzerinde daireler çizerek snicht'i aramaya başladı. Birden kalbi deli gibi çarpmaya başladı. Hufflepuff arayıcısı yere doğru tam hız uçmaya başlamıştı ve önünde de altın snicht!

Harry hızla aşağıya doğru dalışa geçti. Ateşoku nimbus 2000'den daha hızlıydı. Bu nedenle Harry kısacık bir süre içerisinde onun önüne geçti. Şimdi son hız yere doğru uçuyordu arkasında da Hufflepuff arayıcısı... Yere iki metre kala Hufflepuff arayıcısı dalıştan çıktı ama Harry çıkmadı. Bir daha bu şansı elde edemeyebilirdi. Yere bir metre kala altın snicht'i yakaladı. Şimdi son hız yere doğru çakılmak üzereyken dalıştan çıkmaya çalıştı. İmkansızdı tabiki bu.

Süpürgeyi yukarıya doğru çevirdiğinde ucu titredi. Ters yöne doğru yarım daire çizdi ve Harry yere düştü. Sırtı tok bir sesle yere değmişti. Tribünlerden öğrenciler sahaya inmeye çalışsa da profesörler engelliyordu. Maç bitmiş 300-140 Gryffindor kazanmıştı. Ron hala yerde yatmakta olan Harry'nin yanına geldi, sonra da bütün takım. Harry elini Ron'a uzattı ve desteği ile ayağa kalktı. Ron şimdi onu hastane kanadına getiriyordu.