Düğün ve Kaçış

635 25 2
                                    

Kovuk'ta tatlı bir telaş havası vardı. Herkes Bill ve Fleur'un düğünü için hazırlıklara yardım ediyordu. Yarın düğün vardı yani vakit oldukça az kalmıştı. Harry, Ron ve Hermione Ron'un odasında toplanmış oturuyordu. Ginny aşağıda mrs. Weasley'e yardım için aşağıdaydı. Son günlerde onu her işe koşturuyorlardı. Tabi Fleur'un ailesi de gelmişti. Bu durum zaten gergin olan mrs. Weasley'i daha tehlikeli bir hale getiriyordu. Harry eline çantasını almış son kontrolleri yapıyordu. Düğünden sonra gidecekleri için artık tamamen hazır olmalıydı.

-Ron....Bill'in yüzüne ne oldu? Diye sordu Harry. Geldiği ilk günden beri bunu sormak istiyordu.

-Ah! Astronomi Savaşı'nda kurt adam Fenrir Greyback onu ısırmış. Ama tam olarak kurt adam formunda olmadığı için Bill'in bir şeyi yok, dedi Ron.

-Yani Fleur hala onun- diye başladı Harry.

-Evet Harry! Hala onunla evlenmek istiyor! Remus da kurt adam ve Tonks ile evli! Bu durum bu kadar sorun yapılmamalı! Diye patladı Hermione. Sinirle kitabından kafasını kaldırmıştı. Harry şaşkınlıkla bakakaldı. Neden bu kadar tepki vermişti ki?

-Bu olay fazla ses getirdi de, diye fısıldadı Ron Harry'ye doğru eğilerek. Harry ise tamam anlamında başını salladı.

-Eee siz hala benimle gelmek istiyor musunuz? Düğün yaklaştı sonuçta, dedi Harry.

-Eh biz hazırız, dedi Hermione ve Ron'la bakışıp kafalarını salladılar. Harry ise bu duruma gözlerini devirdi.

-Ne kadar tehlikeli biliyorsunuz değil mi? Diye sordu Harry.

-Harry ben aileme kendimi unutturdum, dedi Hermione ve ekledi, artık Avustralya'dalar.... Hem ben zaten muggle-doğumlu olduğum için burada kalamam... Yoksa Weasley'lerin başı feci derde girer.. Eh senle gelmem en doğrusu....

-Ben de çatı katındaki Gulyabani'de çıbanlar çıkarttım. Ailem benim sıvaserpilden yatak döşek yattığımı söyleyecek. Böylece benim ortadan kaybolmam kolay olacak. Hogwarts'ı da dert etmeme gerek yok, dedi Ron.

-Hogwarts'ı neden dert edesin ki? Zorunlu değil sonuçta, dedi Harry. Bunun üzerine Hermione ve Ron derin bir iç çekti.

-Artık zorunlu.... Böylece muggle-doğumluları daha kolay tespit ediyorlar... Gerisini tahmin edersin zaten, dedi Hermione.

-Hem de müdür Snape olacakmış! Hogwarts çok renksiz bir sene geçirecek, dedi Ron.

-SİZ ÜÇÜNÜZ YİNE NERELERE KAYBOLDUNUZ! BU İŞLER KENDİ YAPILMIYOR! HEMEN AŞAĞIYA İNİN! diye bağırdı aşağıdan mrs. Weasley. Üçü de hemen esas duruşa geçip aşağıya koştu. Aşağıda Ginny masanın başında oturmuş önündeki patatesleri soyuyordu. Sihir kullanmadan... Gözlerinden yardım dilendiği çok açıktı.

-Sonunda gelebildiniz! Ronald babanın yanına çabuk! Hermione sen de şu havuçları hallediver canım, Harry tatlım sen de etrafı toplayabilirsin değil mi? Dedi mrs. Weasley.

-Tamam mrs. Weasley, dedi Harry. Ron ise mrs. Weasley'in arkasından homurdanıyordu.

-Neden bütün ayak işleri beni buluyor ki? Dedi Ron sitemle. Ardından Ginny yüksek sesle boğazını temizledi.

-Pardon Ginny! Neyse ben gideyim, dedi Ron ve bahçeye çıktı. Hermione çoktan havuçları yıkamaya başlamıştı bile....

İşleri bittiğinde neredeyse akşam olmuştu. Üçü yeniden odaa toplanmış dinleniyorlardı. Ciddi anlamda yorucu bir gün olmuştu.

-Çocuklar size bir haberim var, dedi Ron. Odaya geldiklerinden beri hiç konuşmamıştı.

-Evet? Diye sordu Harry.

Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin