Herkese yeniden merhaba!
Son bölümü istediğim sayıda okuyan olmamış ama, pes etmeme mottosunda devam edip,yazacağım.
Geçen bölümlerde de dediğim gibi 12.sınıfım ve sınava hazırlanıyorum.
Sonunda vakit buldum ve yazıyorum, umarım beklentilerim karşılanır..
Beğendiğiniz paragraflara '❄️' emojisini bırakırsanız sevinirim..
Sevgiyle kalın...☁️
---
Sanki yanlış şeylerin peşinde olduğumu hissetmiş gibi rüzgar, sert ve kızgın esiyordu.
Beni oraya ulaştırmamak istercesine yürümemi zorlaştırıyor, geriye savuruyordu.
Ama karar vermiştim bir kere.
Babamı bulmak için, daha doğrusu onun beni bulması için, her şeyi yapacak haldeydim.
O adamla buluşacaktım.
Victor'la buluşacaktım.
Devasa eski püskü otobüsü gördüğümde anılar, son zamanlarda sık sık olduğu gibi, aklıma hücum etmeye başladılar.
Kafamı sallayıp vücudumu dik hale getirdim ve otobüsün toz kaplamış kapısını açtım.
Yerinden zar zor oynatabilmiştim ve nihayet kapı açıldığında büyük bir gürültüyü de beraberinde getirmişti.
Otobüs o kadar eskiydi ki her yerinden gıcırtılar yükseliyordu.
Gıcırtıların melodisi eşliğinde otobüsün içine doğru ilerledim ve tozlu koltukların birine oturdum.
Victor'un burada olduğunu biliyordum.
Buradaydı, ama gözükmüyordu.
Buluşmalara her zaman olması gerekenden önce gelirdi ve ustaca gizlenirdi.
İnsanlarda merak uyandırmayı seven bir adamdı, fakat ben şu an hiç merak etmiyordum.
Çünkü otobüste her zaman saklandığı yerden başka saklanacak yer yoktu.
Otobüsün kapısı büyük bir gürültüyle açıldığında irkildim ve kafamı ani bir refleksle oraya çevirdim.
İçeri öksürükleri ve homurdanmaları ile Victor girdiğinde şaşırmıştım.
Ne yani? Gizem manyağı adam bu sefer gizlenmemiş miydi?
Büyük sarıya çalan gözleri nihayet beni bulduğunda oturduğum koltuktan kalktım ve yüzüme sahte bir sırıtış yerleştirdim.
2-3 adımda yanıma ulaştığında çenesinin altındaki geçmeye yüz tutmuş yara izi gözlerimin önüne serilmişti.
'Merhaba küçük kız. Geleceğini pek ummuyordum açıkçası.' dedi ukala gülüşüyle.
Etrafımda çok Rusça konuşan insan vardı fakat Victor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINAV
General Fiction'Bütün yaşamım yalandan ibaretti. Bu zamana kadar doğru bildiğim her şey yalandı. Yıllarca kandırılmış, her şeyim elimden alınmıştı. Ama unuttukları bir şey vardı. Oyun iki kişiyle oynanırdı ve artık benim sıram gelmişti.' 'İntikam öyle yakıyor ki i...