Beğendiğiniz paragraflara '❄️' emojisini bırakırsanız sevinirim..
Sevgiyle kalın...☁️
---
Çok yorgundum.
Öylesine yorgundum ki, nefes alıp vermek ağır geliyordu bana.
Öylesine yorgundum ki, ayaklarımı ileri götürüp adım atacak takatim kalmamıştı.
Ne zaman bitecekti bu yorgunluğum?
Nasıl atacaktım üstümden bu yorgunluğu?
Eğer bu yorgunlukla yaşamak zorunda kalırsam, kaldırabilecek miydim omzumdaki bu ağır yükü?
Bilmiyordum.
Tek bildiğim bu yükü taşıyabildiğim yere kadar taşıyacağım ve pes etmeyeceğimdi.
Şu an ne yaptığımın farkındaydım.
İçim titriyordu ama yaptığımdan pişman değildim.
'Benim küçük kızım, büyümüş babasına silah doğrultuyor ha? Victor'la seni hiç yalnız bırakmamalıydım.'
Cevap vermemiştim.
Her şeyi biliyordu.
Belki de Victor'a hala görüşüyorlardı?
'Bade, indir silahı. Hadi güzelim. Şimdi sırası değil.'
Arkın bana söz vermişti.
Hani karışmayacaktı?
O da sözünü tutmamıştı.
Kimse tutmuyordu sözünü.
Babam daha da yaklaşıyordu bana.
Korkuyordum.
Oysa, elinde silah olan bendim. Neden korkuyordum ki?
'Vuracak mısın beni? Tamam, vur hadi.'
Babamın kendinden emin sözleri daha da korkutuyordu beni.
'Yaklaşma bana!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINAV
General Fiction'Bütün yaşamım yalandan ibaretti. Bu zamana kadar doğru bildiğim her şey yalandı. Yıllarca kandırılmış, her şeyim elimden alınmıştı. Ama unuttukları bir şey vardı. Oyun iki kişiyle oynanırdı ve artık benim sıram gelmişti.' 'İntikam öyle yakıyor ki i...