Böyle mashupları çok seviyorum. Popüler şarkılarla yapılan, pek popüler olmayan bir mashup olmuş. Umarım siz de beğenirsiniz.
Beğendiğiniz paragraflara '❄️' emojisini bırakırsanız sevinirim..
Sevgiyle kalın...☁️
---
Metallerin yaydığı soğuk hava içimi titretiyordu.
Ama burada oluşumun sebebi kanımı öylesine kaynatıyordu ki, içimi titreten soğuk bir hiç oluyordu.
Eğer kurtulamasaydım cinsel saldırıya uğrayacaktım fakat, bu göz ardı edilmişti ve ben şu an parmaklıkların ardındaydım.
Bu nasıl adaletti böyle?
Hep böyleydi.
İnsanlar cinsel saldırıya uğramamak adına kendilerini koruyorlardı fakat olan yine masumlara oluyordu.
Parmaklıkların önünde bir polis belirdiğinde istifimi bozmamıştım.
Kapıyı açtı ve 'Çık bakalım. Serbestsin.' dedi.
Birden ayaklandım.
Nasıl bir anda serbest bırakmışlardı?
'Neden?'
'Kefaletin ödendi. Mızmızlanma çık hadi.'
Sessizce önümde yürüyen polisi takip ettim ve çok geçmeden karakoldan çıktım.
Kim yapmıştı bunu?
Dayım olamazdı.
Kefalet ödeyecek kadar durumları yoktu.
Aklıma gelen kişiyle olduğum yerde durdum ve kafamı kaldırdım.
Karşımda gördüğüm kişi, fikrimin doğruluğunu kanıtlıyordu.
Bana doğru ilerledi ve önümde durup konuşmaya başladı.
'İyi misin? Buna gerek kalmayabilirdi ama tanık olmadığı için nefsi müdafaa olduğu kanıtlanamadı. Ayrıca adam hala baygınmış ama durumu iyiymiş.'
Dediklerini dinlediğimi düşünüyordu ama dinlemiyordum.
Neden yapmıştı böyle bir şeyi?
Bana biraz daha yaklaştı ve kollarını bana uzattı.
Bana dokunamadan kollarını itekledim ve bağırmaya başladım.
'Senden yardım isteyen oldu mu! Ne diye karışıyorsun hayatıma!'
'Bade, sinirini anlıyorum ama abartma. Bıraksaydım, orada çürüse miydin? Bilmiyor musun dünyanın ne denli adaletsiz olduğunu!'
'Senin yardımınla oradan kurtulacağıma, içeride adaletsizlikle boğuşmayı tercih ederdim Arkın!'
'Saçmalıyorsun.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINAV
General Fiction'Bütün yaşamım yalandan ibaretti. Bu zamana kadar doğru bildiğim her şey yalandı. Yıllarca kandırılmış, her şeyim elimden alınmıştı. Ama unuttukları bir şey vardı. Oyun iki kişiyle oynanırdı ve artık benim sıram gelmişti.' 'İntikam öyle yakıyor ki i...