LANETLİ EVLİLİKLER 2- LANETLİ BAĞ

Bölüm 8

EVEEEEETTT, BERABER BİR SENEYİ DAHA MI BİTİRDİK? YENİ YILINIZI KUTLUYORUM ARKADAŞLAR. ÖZELLİKLE BİR ŞEY SÖYLEMEYECEĞİM. 2020 SİZLERE VE BANA NEŞE GETİRSİN. HAYATLARIMIZDA EN ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN ŞEYLERDEN BİRİ MUTLULUKTUR. MUTLU OLURSANIZ HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRSİNİZ. SİZLERİ SEVİYORUM. BOL KEYİFLER. İYİ OKUMALAR.

Nathan, havuzun hemen karşısındaki yüksek oturakta oturmuştu. Üzerinden sular damlıyordu. Üzerinde siyah mayosu dışında tamamen çıplaktı. Siyah saçları kafasına yapışmıştı. Su ona iyi geliyordu. Gerçekten kendisini rahatlatabilmenin ve enerjisini atmanın en iyi yolu buydu. Yıkanmak başka bir şeydi ancak yüzmek bambaşkaydı.

Dışarısı aydınlanmıştı. Ancak yer altındaki havuz kapkaranlıktı. Nathan'da havuzun en karanlık köşesinde duruyordu. Neredeyse üç saattir buradaydı. Kafasını toplamak ve enerjisini atmak için bunu yapıyordu. Çoğunlukla gündüz saatlerini tercih ederdi. Geceleri hizmetçilerinde kullanmalarına izin vermişti.

Başını öne eğdi. Saçlarından akan sular yüzüne geliyordu. Daha çok yüzebilirdi. Ancak kafasını toparlayamıyordu. Bütün olan bitenden sonra kendisine düşünmek için daha fazla zaman tanımalıydı.

Reyes birkaç saat önce temizlenmiş haldeki kolyeyle geri gelmişti. Nathan yumruğunu açtı ve içindeki gümüşe baktı. Çilek kokusu hala üzerindeydi ancak temizlik malzemeleri üzerindeki minik vanilya kokusunu tamamen silmişti.

Bu madalyonu düşüren kadın muhtemelen yanından hiç ayırmamıştı ve bunun için geri dönecekti. Onun için önemli olmalıydı aksi halde bu kadar duygu yüklü olmazdı. Öyle ki sanki odaklansa kim olduklarını bile görebilirdi. Ancak olmuyordu. Denemişti.

O kadın her kimse Reyes'i yaralayıp elinden kaçmayı başarmıştı. Bu azımsanacak bir şey değildi. İkisinin arasında Reyes güçlü olandı. Blake'in de dediği gibi o bir askerdi. Nathan ise politikacı.

Korkmuyordu...

Sorun buydu işte. Korkması gerekirdi ama korkmuyordu. İçten içe bu durumdan zevk bile alıyordu. Geri döndüğünden beri üç yıldır hiç hareket etmemişti. Neredeyse uyuşuk bir halde gibiydi. Ancak uyanmıştı. Savaşa hazır hissediyordu.

Görevlerini yerine getirmek onun için kolay değildi. Sıradan bir safkan gibi davranmak ve Luciella ile uğraşmak hiç kolay olmamıştı. Ancak içinde bir yerlerde bitiş çizgisini görebiliyordu. Savaşacaklardı. İçindeki yaratık bunu arzuluyordu.

Havuzun kapıları açıldığında Nathan iyice karanlığa çekildi ve kendisini tamamen gizledi.

Genç kadının üzerinde beyaz bir bikini dışında bir şey yoktu. Üstelik yanına havluda almamıştı. Saçlarını her zaman yaptığı o topuzun içinden çıkarmıştı. Ne kadar uzun olduğu ancak belli oluyordu. Beline kadar iniyordu saçları ve kâkülleri yüzünü çevreliyordu.

Hizmetçi kadın Jane Calla. Nathan ona daha önce hiç yakından bakmadığını fark etti. Gerçekten dikkat çekecek kadar güzel bir kadındı. Dolgun göğüsleri, ince beli, geniş kalçaları ve uzun bacakları vardı. Bir kadın böyle bir şeyi nasıl aptal kıyafetlerin içinde gizleyebilirdi ki?

Ah, çok uzun zamandır kadınlardan uzak durmuştu. Evliliğinin ilk zamanlarında Luciella ile beraber olmuştu. Ancak onun gerçekte nasıl biri olduğunu öğrendiğinde bundan vazgeçmişti. Ondan gerçekten o kadar tiksiniyordu ki kendi ihtiyaçları için onu kullanmayı bile midesi kaldırmıyordu.