Bölüm 2

4.2K 483 27
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...

Nathan zar zor başını kaldırdı. Düştüğü yerden gerçekten kalkmaya mecali yoktu. Zorlukla doğrulup karşısında aynı şekilde hırpalanmış ve bitap düşmüş olan kuzenine baktı. Reyes'in de gücü tükenmiş gibiydi. Buna karşılık Blake Kuran en ufak bir zayıflık göstermeden tepelerinde öylece dikiliyordu.

Henüz iki yıldır onun yanındaydılar. İki yıldır bu kimsenin olmadığı topraklarda onunla beraber yaşıyorlardı. Burada hizmetçiler yoktu, alışkın oldukları devasa malikâneler ve sadece safkan oldukları için onlara saygılarını sunan vampir toplumu da yoktu.

Ağaçlar ve hayvanlar dışında hiçbir şey yoktu burada. Devasa ağaçlar gökyüzündeki güneşi örttükleri için gündüzleri de dışarı çıkabiliyorlardı. Ormanın içinden akan nehir yıkanmalarına ve en temel ihtiyaçlarına yarıyordu. Kan güdülerini doyurmak için hayvan avlıyorlardı.

Kanları iğrençti...

Blake Kuran, sert bir adamdı. Onlara daha geldikleri andan beri rahat bir hayat sürmeyeceklerinin sinyalini vermişti. Çocukların her ikisine de mesafeli duruyor ve onları zorluyordu. Kendince bir öğretim yolu vardı. Yapmaları gereken şeyi söylüyor ancak nasıl yapacaklarını anlatmıyordu. Çocukları serbest bırakıyordu. En sonunda yeterince deneyip başarısız olurlarsa gösteriyordu. Ancak başarılarını takdir ediyordu.

Huysuz ve zor bir ihtiyardı. Ayrıca çocuklar ağlar ya da anne ve babalarını görmek istediklerini söylerlerse onlara buraya gelme sebeplerini hatırlatmaktan geri durmuyordu.

Güçlenmek için gelmişlerdi. Güçlü olmak zorundaydılar çünkü doğdukları zaman ve doğdukları toplum çürüyordu. Bu bataklığın içinden ailelerini ve kendilerini kurtarabilmek için güçlü olmaları gerekiyordu...

Blake, cebinden bir saat çıkardı ve kaşlarını çatarak saate baktı. "On iki dakika" dedi sakince. "Gelişme kaydediyoruz belli ki"

İki yıl önce onunla karşı karşıya yalnızca bir dakika durabiliyorlardı. On iki dakika gerçekten de büyük bir gelişmeydi. Mevzu olan Blake Kuran'ı yere sermek değildi elbette. Kimse böyle bir şeyi düşünemezdi bile. Hayır, mevzu olan onun karşısında yıkılmamak, dayanabilmekti.

Erkek, saati tekrar cebine soktu. "Pekâlâ" dedi. "Sanırım daha fazla zorlamanın anlamı yok" dedi ve bir anda ortadan kayboldu.

İşte en çok bunu yapmasından nefret ediyordu. Nathan, nefes nefese zorlukla ayağa kalktı. Her seferinde bir şeyler söylüyor ve sonra da havalı bir şekilde ortadan kayboluyordu. Gerçekten de yaşlanmış olmanın getirileri büyüktü.

Reyes, tıpkı onun gibi zorlukla doğruldu ve nefes nefese kuzenine baktı. İkisi de çok hırpalanmıştı ve her yerleri toz toprak içindeydi. Blake Kuran, onları bırakmıştı. Ancak eve geldiğinde her ikisinin de toparlanmış bir halde olmasını isterdi. Bu yüzden ikisi de gidip yıkanmalı ve üzerlerine çeki düzen vermeliydiler.

Buradan nefret ediyorlardı. Bu yaşamdan ve bu adamdan nefret ediyorlardı. Bunu kendileri seçmişti. Ancak beş yaşındaki bir çocuk ne anlardı ki? Ailelerini göremiyorlardı. İki senedir ne anne ne babalarını görmemişlerdi. Blake Kuran'ın bu süre içinde iki defa onların yanına gittiklerini biliyorlardı. Her gelişinde onlara ailelerinden ufak tefek şeyler getirmişti.

Bunlar bile bu çocuklar için birer nimetlerdi. Ne Reyes ne de Nathan asla dile getirmiyorlardı ancak çok özlemişlerdi.

Birlikte her zaman yaptıkları gibi nehre gidip soyundular. Blake Kuran döndüğünde onları temiz bir şekilde görmek isterdi. Bu konuda da diğer her şeyde olduğu gibi son derece katıydı. Ne olursa olsun her zaman çocukları temiz bir halde olmasını istiyordu.

LANETLİ EVLİLİKLER 2- LANETLİ BAĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin