LANETLİ EVLİLİKLER 2- LANETLİ BAĞ

Bölüm 10

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN LÜTFEN... BOL KEYİFLER...

Ormanın derinliklerinde yürümeye devam etti. Güneş tam batmadan çıkmıştı dışarı ama ağaçların arasında etkilenmiyordu. Bunu daha önce de defalarca yapmıştı. Hatta bir keresinde Mısır'da direk güneşte çıkmak zorunda kalmıştı.

Özel koruyucu kıyafetlerle...

Neyse ki Moskova'da böyle bir sorunla karşılaşmıyordu. Buranın kışı her zaman sertti ve karanlık bulutlar her daim güneşe üstün geliyorlardı. Erkek ağzını kapadı ve burnundan derin bir nefes aldı.

Koku çok azdı. Ancak takip edilebilirdi. Bir şekilde onun çok uzaklaşmayacağına emindi. Sonuçta aradığı ya da istediği şey her neyse malikânedeydi. Ondan uzaklaşması için hiçbir anlamı yoktu. Özellikle de içeride yoldaşı varken.

Reyes, Nathan'ın diğer kişiyi bulduğunu biliyordu. Kuzeninin tuhaf bir huyu vardı. Daha doğrusu bir hobiydi bu. Bulmaca çözmeyi seviyordu. Onun zihni bu şekilde işliyordu. Diğer kişiyi bulmuştu ve o da muhtemelen bulunduğunu biliyordu.

Şimdi Nathan bir laboratuvar faresi oynayacaktı. Onu sonuna kadar sıkıştırıp kendisini ihbar edene kadar bu şekilde devam edecekti. Bunu anlayabilirdi. Bu onun en keyif aldığı şeylerden biriydi. Finaline kadar da Reyes'e bir şey söylemeyecekti.

Gerçi Reyes'ın da kendi tarzı olduğunu söyleyebilirlerdi. O kadını bulmak istiyordu. Çilek kokusunu en derinlerine kadar ezberlemişti. Kendi kokusundan bile daha iyi biliyordu.

Blake her zaman Reyes'in asker olduğunu söylemişti. Kendi tarzları vardı. Reyes, bir tazıydı. Avını bulana kadar durmayan tarzda bir tazıydı. Oysa Nathan çok daha farklıydı. O bir yalan makinesi gibiydi.

Söylenen yalanların altında yatan gerçekleri her zaman bulurdu. Çok özel bir yeteneği vardı.

O kadının yüzünü görmemişti ancak o anı defalarca yaşamıştı. Tekrar ve tekrar. Bedeninin bütün hatlarını kafasından geçirmişti. Uzun sarı saçlarını ve beyaz tenini en ince ayrıntısına kadar kafasına kazımıştı. Geriye kalan tek şey onu bulmaktı.

İstediği her bilgiye sahipti. Aradığı kadının soyadını biliyordu. Coldoba, iki yüz elli yıl önce katledilen düşük sınıf bir soylu klanıydı. Muhtemelen de kadın hayatta kalan tek ya da iki üyesinden biriydi. Bu kadarını anlamak için Nathan'ın yeteneğine ihtiyacı yoktu.

Asıl soru neden onların peşinden gelmişlerdi? Kuran ailesinin o zaman bir üyesi yoktu kurulda. Çünkü Kade Kuran'ın babası ölmüştü ve Kade'de o zamanlar kurulda yer alamayacak kadar gençti. Her neyin peşindeyse bunun Kuran ailesi ile bir alakası olmaması gerekiyordu.

O iyi bir dövüşçüydü. Reyes gibi üst seviyede bir safkanın elinden kaçmak kolay bir şey değildi. Ancak bu sefer kendisini hazırlamıştı. İyi uyumuştu ve iyi beslenmişti. Şuanda üst seviyedeydi. Onu yenemezdi.

Bunu sıradan düşük sınıf bir soylu için yapacağını hiç düşünmemişti. Defalarca tehlikeye girmişti. Elizabeth Vitkova denen pilicin tebaasından pek çok kişiyi öldürmüştü. İhtiyar o zamanlarda bile onun tam güçte olmasına izin vermemişti. Ancak bu sefer durum farklıydı.

Bu kadın dövüşçüydü. Dövüşmeyi dışarıda öğrenmişti belli ki. Kendisini zor durumlardan kurtaracak ani reflekslere sahipti. Çok başarılıydı. Reyes'in bu zamana kadar kanını akıtabilen tek rakibi olmuştu.