Kanlı Zambaklar

⚜ KANLI ZAMBAKLAR | 9/2

-9- / 2

Akşam yemeğinden sonra üç arkadaş kafa dağıtmak için dışarı çıkmaya karar vermişlerdi. Kapıdan çıktıkları sırada Tarık araca doğru yürüyerek direksiyona geçmeye yeltenen Ertan'ı durdurdu. "Arda kullansın arabayı." Dostunun kendisine gözlerini devirmesiyle ilgilenmeyen adam şoför koltuğuna yerleşen Arda'nın yanına oturdu ve "Dikkatli kullan." diye uyardı.

"Tamam, anladık."

Arda aracı çalıştırırken "Beril Rüya muhabbetinden bıkıp gitmeseydi birlikte takılırdık. Şansına küssün artık." dedi ve omuz silkti.

Arka koltukta oturan Ertan ise umursamaz bir tavır takınmıştı. "İyi oldu, boş ver. Kalsaydı Rüya dedikodusu yapar, kafamızı şişirirdi. Kıskanç kadın gıybetini kafam kaldırmaz şimdi."

Düşünceli bir ifadeyle "Rüya'ya neden bu kadar tepkili, anlamıyorum." dedikten sonra imayla "Gerçi aramızda Rüya'dan hazzetmeyen te kişi Beril değil ama..." diye ekledi. Esasında Tarık'ı da anlamadığını vurgulamak istemişti. Rüya gibi bir kızdan neden şüphelendiklerine dair en ufak bir mantıklı açıklama bulamıyordu.

Onun aptallığa varan bir saflıkla Rüya'yı korumasına katlanamadığı için "Sen önüne bak yeter, başka bir şey anlamana gerek yok. Kaza yapmak istemeyiz, değil mi?" demekle yetindi. Şimdi tekrar Rüya tartışmasına girmek istemiyordu fakat Arda'nın kıza dut gibi tutulmuş olmasına bakılırsa ilerleyen günlerde bu tartışmayı bol bol yapacakları su götürmez bir gerçekti. Bu yüzden kendisine çevrilen imalı sözlere yanıt niteliğinde tekrarladı. "Söyledim size, hiç gerçekçi gelmiyor bana. Yapay, sahte! Gerçek olamayacak kadar iyi. Her konuda."

Ertan güldü. "Beril'in estetikli dudaklarından daha gerçek değil diyorsun yani." Her konuyu alaya aldığı gibi bununla da dalga geçmekten çekinmiyordu. Üstelik Tarık'ın kendisine bakarak memnuniyetsizce gözlerini devirmesiyle de zerre ilgilenmiyordu.

Onlara nazaran Arda daha hassas ve korumacı yaklaşıyordu Rüya konusuna. "Sırf çok iyi biri diye nefret edilir mi ya birinden? Mantık bunun neresinde?"

"Nefret etmiyorum, konuyu çarpıtma. Sadece samimi bulmuyorum hepsi bu."

"Yanılıyor olamaz mısın peki?"

"Olabilir, ama umurumda değil açıkçası. Hayatımda bu ihtimali düşünecek kadar önemli bir yer kaplamıyor."

Alayla güldü Ertan. "Valla iyiliği hoşluğu beni hiç alakadar etmiyor. Beni dişiliği etkiledi. Ateşli ve seksi." Onlara nazaran kendisi olayların daha çok duygusallıktan uzak kısımlarıyla alakadar oluyordu. Belki de bu yüzeysel bir çapkın olmasından kaynaklanıyordu ama Allah aşkına, kimin umurundaydı ki?

Çocukluk arkadaşı da olsa Ertan'ın Rüya hakkında bu şekilde konuşması hiç hoşuna gitmiyordu ve yavaş yavaş Arda'nın sinirlerini bozmaya başlamıştı. "Kes sesini, parazit yapma."

"Ne oldu, kıskandın mı yoksa?" Arda'nın bu saf ve korumacı tavrı hep eğlendirmişti Ertan'ı. Şimdi de tıpkı her zamanki gibi eğlencesine bakıyordu. "Ama hatırlatırım, dul bir kadın olduğu için Süreyya teyze sana uygun görmüyor onu." Manalı bir edayla omuz silkti sonra. "Gerçi benim için hiçbir önemi yok, yatakta nasıl olduğuyla daha çok ilgileniyorum."

Rüya'dan hazzetmemesine rağmen Ertan'ın onun hakkında bu tür muhabbetlerde bulunması Tarık'ı bile rahatsız ediyordu. Daha görür görmez hoşlanmadığı hâlde Rüya'nın o tür bir kadın olmadığını da görmüştü çünkü. "İki dakika iğrençleşme Ertan ya. Ayrıca kızın sana yüz verdiği falan yok, böyle şeyleri anca fantezi dünyanda yaşatabilirsin."

Arda'dan beklese de en azından Tarık'tan bu tür bir tepki beklemediği için adamın bakışları ketum arkadaşına döndü. "Yoksa sen de mi hoşlanıyorsun kızdan? Nefretten doğan aşk durumları mı?" Dikiz aynasından imalı bir göz kırpış armağan etti Tarık'a. "Anlat oğlum, anlarım ben." diye takıldı dostuna. Böyle şeylere bozulduğunu bildiğinden gidebildiği kadar üstüne gitmeyi tercih etti. "Hem bak senin şansın daha yüksek. Ragıp amca dul oluşuyla ilgilenmiyor. Herkesten, tüm büyüklerden tam puan aldı Rüya. On numara beş yıldız bir gelin adayı kendisi, rahat ol yani."

"Saçmalamayı ne zaman keseceksin diye bekliyorum Ertan." Dikiz aynasından Ertan'a ölümcül bakışlar atan Arda'yı ise öfkeyle uyardı. "Sen de yola bak! Öldüreceksin bizi." Kısa süre sonra arabanın içinde sessizlik hâkim olunca Arda'nın söylediklerini düşünmeye başladı adam. Rüya hakkında yanılıyor olabileceğinin farkındaydı. Hem gerçekten iyi biri olmasa niçin şirketlerini ortak olarak önermişti ki? Belki de kendisi yaşananlardan ötürü herkese şüpheyle yaklaşıyordu. Bu dünyada saf iyilikle dolu insanların olduğuna dair inancını kaybettiği için de kurban olarak Rüya'yı seçmişti, kim bilir.

Her ne kadar insanlara güvenmek istese de yaşanan felaketler buna müsaade etmiyordu.

...