YAZAR NOTU: Ben yine dayanamadım, yazdığım bomba bölümü ekstra olarak paylaşayım dedim. 💖 Neyse, Salı günü de bomba bir bölüm var merak etmeyin. Siz şimdilik bu bölümün tadını çıkarın ve diğer hikâyelerimin okurlarına bir şey demeyin, yoksa tefe korlar beni her dakika bu hikâyeye yeni bölüm yayınlıyorum diye. 🤫
Keyifli okumalar diliyorum. Sevgiler, bol kokulu öpçükler! 😘*
-18-
-GEÇMİŞ-
Elimi ilk kez o gece kana bulamadığımı söylemiştim. İlk cinayetim muazzam olmuştu. Yalnız şunu garanti edebilirim ki hak etmeyen kimseyi öldürmedim. Bana sorsanız sıradan bir hayatı tercih ederdim. Sonuçta hak eden herkesi ölümle cezalandırmak benim işim değil, haşa Allah değilim. Ancak bir kez bu çukura düştünüz mü artık masumiyetinizi korumanız pek de mümkün olmuyor.
Ah, Mehmet... İyi yürekli, herkesin yardımına koşan zavallı merhum kocam... İlk cinayetimle kocam Mehmet'in ne ilgisi olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Kanserden vefat eden melek kocam... Ya da öyle sanılan.
Gelelim Mehmet'e...
Hastaneden çıktıktan kısa bir süre sonra lüks bir restoranda garson olarak çalışmaya başlamıştım. Kısa sürede uyum da sağlamıştım ortama. Mehmet'le de o restoranda garsonluk yaparken tanışmıştım. Herkesin saygı duyduğu, servetinin bir kısmını hayır işleri için harcamaktan çekinmeyen yardımsever kocam. Evet, herkes onu böyle tanıyordu. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Bana sorarsanız hiç de şaşırmadım. Artık insanların diğer yüzlerine şaşırmamayı öğrenmiştim. Ve daha ilk gördüğümde beni baştan aşağı süzerken anlamıştım onun nasıl biri olduğunu. Bakışları ele veriyordu onu. Kısa bir araştırmanın ardından ise karanlık geçmişindeki gerçekler bir bir dökülmüştü ortaya. O dönem kanser başlangıcı teşhisi konmuştu Mehmet'e. Evlenmek için onu seçmemin en temel sebebi de buydu. Doğru, o beni değil ben onu seçmiştim. Zaten uzun zamandır seçilen değil, seçen taraf olduğumu tahmin ediyorsunuzdur. Onu tavlayıp evlilik aşamasına getirmek de pek zor olmamıştı doğrusu. Kırklı yaşlarının ortasındaydı, hastalığından ötürü kendisine ölecek gözüyle bakıyordu ve son dönemlerini de benim gibi bir kadınla geçirmek istiyordu. Onu anlıyordum.
Esved hapisten çıktığında biz çoktan evlenmiştik. Tüm bunlar ona epey ağır gelse de alıştı. Çünkü asla durmayacağımı biliyordu. O üç pislikten intikamımı almak için asla durmayacaktım ve o bunu her şeyden iyi biliyordu.
Yurt dışında hızlı bir biçimde evlendiğimizde sayısız estetik ameliyat geçirip yurda dönmüştüm. Öncesinde Mehmet'le asla fotoğraf çektirmiyordum. Arkamda hiç delil kalsın istemiyordum. Kendimle barışık olmadığım ve yüzümü sevmediğim yalanını uydurmuştum ve tuhaftır ki Mehmet bunu pek de sorgulamamıştı. Mesela baştan aşağı ameliyat olma, kendimi tamamen değiştirme gibi çılgınca isteğime bir itirazı olmamıştı. Ya ben profesyonel yalanlarımla insanları çok iyi manipüle ediyordum ya da o bu yalana kanmaya dünden razıydı. Esasında onun bu maceraperest yapısı hoşuma bile gidiyordu. Ölüme bu kadar yakınken bir sürü çılgınlığa sıcak bakması ya da geçmişimi hiçbir şekilde merak etmemesi bu yüzden düşününce tuhaf gelmemişti. Nasılsa ölecekti. Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. Ve ölmeden önce geçireceği güzel ayları da sorgulayarak çöpe atmak istemiyordu.
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanları severim. Bunu biliyor muydunuz?
Mehmet'le evliliğimin bana kattığı ayrıcalıklardan bahsetmeme gerek yoktu herhâlde. Sınırsız alışveriş, sayısız mücevherat ile davet ve kokteyllerde boy göstermenin dışında. En şanslı olduğum konulardan bir diğeri de Mehmet'in bu yaşa kadar hiç çocuğunun olmamasıydı. Neredeyse akrabası bile yoktu. Yurt dışında yaşayan bir ablası vardı ama yıllardır küs oldukları için görüşmüyorlardı. Dolayısıyla öldüğü takdirde şirketin yönetimi de dâhil tüm servetinin bana kalacağını ikimiz de biliyorduk. Avukatına buna dair bir protokol hazırlaması için direktif vermesi ve tek bir imzayla ölümünden sonra her şeyini bana bırakacağını tescillemesi çok sürmemişti. Böylece sonradan birileri çıkıp servet üzerinde hak talep edemeyecekti. Bu evlilik bir alışveriş gibiydi. O bana servetini bırakırken ben ona son günlerinde yaşadığı ve yaşayacağı güzel anılar bırakıyordum. Tamamıyla bir alışveriş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Zambaklar
Mystère / ThrillerSiz bir intikam için ne kadar ileri gidebilirdiniz? Bu yolda nelerinizi feda edebilirdiniz? Ben yüzümü, kimliğimi, canımı ortaya koyuyorum, yok mu arttıran? Copyright © Tüm Hakları Saklıdır KANLI ZAMBAKLAR | 19.7.2011 / 25.5.2018