Mutluluk Sektörü - GOOGLE KİTAPLARDA SATIŞTA!

Part 18

BÖLÜM 18

İşe adım atalı birkaç ay olmuştu, ilk bir ay çalışamaması gözlem yapması ve daha da azmederek araştırması bakımından çok verimli geçmişti Kaan için. Hayal edemeyeceğiniz türde teklifler yağmıştı bu süre zarfı içinde. Bu durum cinsel kimliğinden tamamen emin olmasını sağlamıştı. Fark etti ki ucu bucağı yoktu bu fantezilerin. Hazırlık olarak gardolabına birkaç parça eşya eklemişti, takımından tutun da markalı iç çamaşırına kadar. Yatırım olarak bakıyordu harcadığı paralara.

"Kız arkadaşımın bekaretini bozar mısın ?" bile uç noktada değildi kendisine yöneltilen teklifler arasında. Akıl almaz derecede ahlak yoksunluğundan kaynaklanan bir teklifti ama diğer gelenler arasında normal sayılabilirdi. Kız korkuyordur, profesyonel birine bu işi yaptırarak daha sonra kendi ekmeğine bakma çabası olabilirdi erkek için. Ekmek demem sizi rahatsız edebilir, o erkekler kız arkadaşlarına o gözle baktığı için seçtim o kelimeyi.

Her zaman pornolarda gördüğümüz kurguların birçoğunun, gerçeklerden esinlenilmiş olduğunu kanıtlar nitelikteydi yaptığı görüşmeler. En akıl almazı da şuydu muhtemelen "Kız kardeşimin bekaretini bozar mısın?" Aklın bittiği yerde fantezi dünyası başlıyordu başka açıklaması olamazdı bunun. Karısını paylaşanlar halk arasında gavat olarak adlandırılır ya Kaan'ın duyduklarından sonra bu algısı bile değişmişti. Bu tip çağrılar hep telefonun diğer ucunda kaldı, bir yandan yapmak istiyordu, öbür yandan karakteri izin vermiyordu. İlk ayından sonra bağlantılarını kurunca daha mütevazi teklifler almaya başlamıştı ama arayan erkek sayısı hiç azalmadı.

İkinci ayındaydı, telefonuna mesaj gelmişti. Genellikle doğrudan aranırdı, çok az mesaj alırdı. Operatörden mi acaba diye eline aldı telefonu, "Fiyatını öğrenebilir miyim?" şeklinde bir mesajdı, hemen alt satırında da mail adresini vermişti. İsim içermeyen bir maildi. Başta cevap vermemeyi düşündü. Sonra internet üzerinden numaranın kime ait olduğunu arattırmayı denedi, sonuç yoktu. En azından erkek mi kadın mı öğrenmek istiyordu. Şansını denedi, kafasında bir fiyat listesi oluşturdu, mail ile iletti. Kadın piyasası ile kıyaslandığından fiyat yarıya tekabül ediyordu ama günümüzde işçilerin günlük ücretlerini düşünürsek uçuk bir paraydı. Cevap gelmez diye düşünürken iki saat içinde cevap almıştı mailine. Kaan'a ait biraz daha fotoğraf istiyordu. Fotoğrafları ayarladı, mailine ekledi. Eğer erkek ise çalışamayacağını belirterek müşterisi hakkında bir miktar bilgi de istedi. Geri dönüt olarak "Sen mi müşterisin ben mi" şeklinde terslemeye yakın bir mail aldı. Sinirlenmişti ama erkek olsa cevap vermez mantığı ile alttan alarak güvenliğini gerekçe göstermişti bir adet te fotoğrafını istemişti müşteriden. Kesin emin olmak istiyordu. Bu tavır karşısındakinin de hoşuna gitmiş olacak ki fotoğraf ile birlikte kısa bir bilgi içeren bir mail daha aldı. Bu mailleşme daha da uzayacak gibi duruyordu. Gönderdiği fotoğraftaki kadının suratında ufak bir karartma vardı. Koltuğun köşesine dirsekleri üzerinde çırılçıplak uzanmış bir fotoğraftı. Saçları sarı, gayet te bronz ve fit bir vücudu vardı. Vücudundan otuzlarında olduğu anlaşılıyordu. Yurtdışında yaşadığını bir nedenden dolayı iki gün sonra İstanbul'a geleceğini belirtmişti mailde. Bu tavırlara karşın müşterisi Kaan'ın fotoğraflarının gerçek olup olmadığı düşüncesine kapılmış olacak ki bir soyunma kabininde veya benzer bir yerde elinde söylediği isim yazılı olan bir kağıt tutarken aletiyle birlikte fotoğraflarını istemişti. Kaan başta uğraşmak istemezken sonradan neden olmasın ki dedi, zaten dışarı çıkacaktı. Bir mağazanın kabininden fotoğraf çekilip atabilirdi. Denemekten zarar gelmezdi, soran olursa da deneme kabininde mastürbasyon yapmadım demeyecekti. Akşama kadar beklemesini fotoğrafları atacağını söyledi.

Hazırdı yeni tanıştığı bir arkadaşıyla kahve içecekti zaten. Yanına gittiğinde kahve içip kısa bir sohbet ettiler sonra pantolon bakmak istediğini söyleyerek onu da yanında sürüklemişti mağazaya kadar Kaan. Bir pantolonu beğenmiş gibi yaparak aldı, kabine gitti. Arkadaşı da kabinin önünde bekliyordu. Elinde yazılı bir kağıt yoktu ama iki tane telefonu vardı. Birinden müşterisinin gönderdiği fotoğrafı açacak diğeriyle fotoğraf çekecekti. Sertleşmesi gerekiyordu ki güzel bir görüntü oluşsun. Normalde kolayca sertleşebiliyordu ama düşündüğü gibi olmamıştı. Çırılçıplak soyunduktan sonra her ne kadar uğraşsa da tam anlamıyla sertleşemiyordu. Halka açık bir yerde olmasının heyecanından olabilirdi. Tam anlamıyla sertleşemese de güzel birkaç görüntü yakalamıştı. Yeterli olacağını düşündü. Kıyafetlerini giyip kabinden çıktı. On dakikaya yakın sürmüştü bu uğraş. Arkadaşı hala kabinin önündeydi, Kaan yanından geçip gitti, biraz uzaklaşmıştı ama hala gelmiyordu. Döndü, baktı oturur pozisyonda kafasını kaldırmadan gülüyordu. Yanına gidip "hadi" diyerek omzuna dokundu. Ayağa kalktı ama hala gülüyordu, aldığı pantolonu yerine bıraktıktan sonra mağazanın çıkışına gelmişlerdi ki "amına koyayım senin" dedi arkadaşı Kaan'a ve daha sesli gülmeye başladı. Ne oldu diye sorunca "gölgeden her şey gözüküyordu" cevabını aldı. Kabinin kapısı kısaydı altta bir karış kadar bir boşluk vardı ama Kaan akıl edememişti bunu. Çok utanmadı ama başka biri görmüş müdür acaba diye düşünmekten kendini alıkoyamadı. Arkadaşına "İçerdeyken kız arkadaşım fotoğraf istedi" şeklinde açıklama yaptı. Normal karşılamıştı ama dağılana kadar dalga konusu olmuştu. Yürürlerken fotoğrafı yolladı müşterisine.