Mutluluk Sektörü - GOOGLE KİTAPLARDA SATIŞTA!

Part 19

BÖLÜM 19

Özlem ile geçirdiği o gece işine verdiği önemi azaltmamıştı, aksine Elif'in Kaan'a yaptırdıklarından sonra Esra'ya dönüşü olsun, Özlem ile görüşmesi olsun iş hayatına ivme kazandırmıştı.

Yaptığı anlaşmalardan sonra Avrupa üzerinden aramalar ve mesajlaşmalar artmıştı. Çoğu ileriye dönük konuşmalar olsa da, Türkiye'de ki kadar erkek aramıyordu en azından. Arayan çoktu, bir kısmı eşini mutlu edebilmek için diğer bir kısmı kendini mutlu edebilmek için arasa da hızlanmıştı hayatı. Yeni anlaşmanın vasıtası ile Türkiye'de çalışan yabancı kökenli escort arkadaşı dahi olmuştu. Kaan sadece misafirperverlikten dolayı yardımcı olmak için uğraşsa da, teşekkürünü fazlasıyla alıyordu. Şikayetçi değildi, kaldıkları yerler arasında biraz mesafe olsa da o kadar yol sorun oluşturmuyordu.

İki gündür sınır komşumuz ülkelerden birinden yabancı bir kişi ile konuşuyordu. Müşterinin İngilizcesi çok iyi değildi, kötü bile sayılabilirdi. Eşi ile düzenli olarak Türkiye'ye geldiklerini, görüşüp görüşemeyeceklerini soruyordu. Neden olmasın, Kaan yabancı olmasa da Türkler ile benzer çok ilişki yaşamıştı. Kabul etmişti ama Türk müşterilerinin aksine çok fazla detay istiyorlardı. Çekinceleri var gibi hissetmesine neden oldu Kaan'ın. Sabırla dediklerini gerçekleştirmeye çalışıyordu. Peşin peşin gey olmadığını da söylemişti. Detaylar haricinde her şey olumlu gözüküyordu. Fotoğraflaşmadan sonra vücudunu komple tıraş edip edemeyeceğini sordular. Edebilirdi, muhtemelen kadının alerjisi vardı kıla. Bir saat iş içinde yapabileceği bir şey değildi. İki saat ve üzeri birliktelik olması halinde bu şartı da kabul etmişti. Karşı tarafta onayladı, biraz içtikten, tanıştıktan sonra başlarız şeklinde anlaşmışlardı. Bu görüşmeyi yaparken de nasıl bu kadar uzun süre sevişebildiğini sormuşlardı Kaan'a. Normal şartlar altında kullandığı bir ilaç yoktu. Çok uzun ilişki istenirse partnerinin çekiciliğine göre yarım hap alıyordu. Hap dediğimiz uyuşturucu falan değil mavi hap olarak bilirsiniz siz, onun yan etkisi az ve daha etkili olanlarından. Bunu konuştuktan sonra müşterisi Türkiye'de bulup bulamayacağını sormuştu. Her hangi bir eczaneden alabileceğini belirtip gerek olmadığını söylemişti. Kaan için değil kendi için sorduğunun farkında değildi. Haftanın son günü orada olacaklarını geldiklerinde haber vereceklerini söyleyip konuşmayı bitirdiler. Konuşma bitse de iki de bir gerekli gereksiz sorular sormak için mesaj atan tipten insanlardı. Kaan arkadaşları ile bu kadar mesajlaşmıyordu. Dişini sıka sıka konunun kapanmasını bekledi. En sonunda bitmişti, bu randevuyu ajandasına yazması gerekiyordu. Her saat inanılmaz işsiz olup bir şeyler yaptıklarını iddaa eden insanlar gibi.

Kaan'ın yabancı bir çiftle ilk tecrübesi olacaktı. Heyecanlı sayılırdı, yazın sıcağı bunaltıyordu o günlerde. Takım giyecekti ama akşam buluşsa da ceket giyemeyeceği kadar sıcaktı. Yeni bir yeleğe ihtiyacı vardı. Evdekilerden giymek istemedi, daha orta tonlu bir yelek istiyordu. Evdeki pantolonları ile kontrastı yakalayabilirdi bir şekilde. İnternetten biraz araştırdıktan sonra kendisine yakışacağına inandığı üç düğmeli bir model bulmuştu. Gidip denemek için o markanın en yakın mağazalarına baktı. Biraz pahalıydı, dert etmedi. Yakınlarda bir mağaza da bulmuştu. Hemen çıkmak istedi, üzerine beyaz gömlekle bir pantolon uydurdu. Mağazaya yöneldi, beklediği üzere satış danışmanları çok nazikti. İnternetten baktığı yelekten de vardı. Yeleği göstererek bedenini istedi, üzerine en kolay oturan parçaydı yelek. Arkadan sıkılabildiği için olabilir. Bedenden sıkıntı yaşamıyordu yelek seçerken. Yeleğin bedenini buldu, satış danışmanının tatlı dili ile gömlek bakarken buldu kendini. Beyaz gömleği vardı, bir tane de likralı olanlarından aldı. Hissiyatı inanılmazdı, rahatlıyordu içindeyken. Kasaya geldiğinde neden bu kadar iyi hissettirdiğini anladı. Yelekten çok para vermişti gömleğe. Parasını hak ettiği sürece problem yoktu.