Taehyung'un annesi kaşlarını çatmış bir bana bir de Taehyung'a bakıyordu. Taehyung'un kulağından tuttuğu gibi salona sürükledi ben de peşlerinden Taehyung'un bu haline gülmemek adına kendimi zor tutarak gitmiştim.
"sen niye kaçırdın prensesi?" dediğinde Taehyung bağırdı.
"ilk önce kulağımı bırak, acıtıyorsun!" gözleri gözlerimle buluştu ve 'sen bittin' bakışı attı. Bir an tüm kanımın çekildiğini hissetmiştim.
Annesi elini kulağından çektiğinde kendisi elini kulağına götürdü ve ovmaya başladı.
"sana ses çıkarma demiştim, prenses!" deyip bana doğru bir adım attığında annesi kolundan tutup engellemişti.
Yutkundum. Sanırım bu gece kesinlikle -afedersiniz ama- boku yemiştim.
"prensesinle düzgün konuş! Ah Tanrım, ben sana küçükken böyle mi öğrettim saygılı olmayı!"
"b-ben.." demiştim. Neden afalladığımı da bilmiyordum.
"ayrıca bu olayı bizden saklayacak mıydın gerçekten Taehyung? Sana yazıklar olsun oğlum!" dedi ve kendini deri koltuğa bıraktı.
"anne-"
"sus ve anlat her şeyi."
Ofladı ve annesinin yanına oturup anlatmaya başladı.
"size çalışmak için gidiyorum demiştim ya, kral beni sürgüne göndermişti ve ortaya çıkmaması için yalvarmıştım o yüzden size hiçbir şey söylemedim. İntikam almak için de prensesi kaçırıp bu binada tutmak için de burasını yaptırdım." dediiğinde, annesi dikkatli bir şekilde oğlunu dinlemişti.
"e aramaya buraya geldiklerinde ne olacak?"
Taehyung bakışlarını bana çevirdi.
"bilmiyorum, anne. Düşünmedim hala."
Yalan söylüyordu. Kesinlikle yalan söylüyordu.
"bunun başka bir yolu olmalıydı, Taehyung. Böyle değil oğlum." dedi ve bana döndü.
"oğlum size kötü davranmıyor değil mi prensesim? Eğer öyleyse lütfen söyleyin kulağını çekeceğim."
Taehyung'un gözleri üzerimdeyken kendimi baskı altında hissediyordum!
"şunda prenses havası var mı gerçekten?" deyip göz devirdi.
Sen kaşındın.
"ilk haftalarda beni çok ağlatmıştı kabul etmeliyim." dediğimde annesi oğluna döndü.
"sen güzel bir sopayı hakettin. Sana küçük kız kardeşini yollayayım da onunla ilgilenirken cezanı çekmiş olursun." dedi yanağını öptü.
"dikkatli ol oğlum."
"babama sakın bundan bahsetme anne. Yoksa beni evlatlıktan reddeder."
"tamam söylemeyeceğim. Prenses'e iyi bak, yoksa seni öldürürüm." bana döndü.
"eğer kötü davranırsa bana mektup gönderin. Askerler ev adresini biliyorlar, onlar getirirler." deyip göz kırptığımda istemsizce gülümsedim.
Annesi hoş bir kadındı, önümde eğildi ve sonrasında dış kapıya doğru ilerledi.
Taehyung hiçbir zaman benim önümde saygıdan eğilmemişti.
Annesi kulağıma yaklaştı ve konuştu. "yakından çok daha güzelsiniz, prensesim."
Utanmıştım. İçimden 'umarım oğlunuz da bir gün bunu fark eder.' dedim.
Evet, şimdi de Taehyung'tan yiyeceğim azarları bekliyordum.
Üzerime üzerime geliyordu. Tanrı aşkına ne yapıyordu bu adam?
"sana sadece," dedi ve tekrar bir adım attı.
"sadece düzgün dur demiştim ama sen ne yaptın?"
Bir adım daha attı.
"annem gidene kadar doğru düzgün bile duramadın!"
Tam karşımda durdu. O kadar ciddi ve sert bakıyordu ki, bir an beni öldürecek sanmıştım.
"işte cezan. Çek bakalım şimdi."
Beni belimden tutup kendine çekti ve dudaklarıyla dudaklarımı öpmeye başladı.
hsktr taehyung ne yapıyosun aq ndlsbdşsbd
bölüm hakkındaki görüşlerinizi şuraya alayım+
yeni bölüm için 95 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.