bir süre sonra..
Sabah gözlerimi yeni bir güne araladığımda, elimi yanımdaki yastığın üstüne koydum. Taehyung'un yüzüne değmemişti tenim, gözlerimi daha çok açıp soluma döndüm. Gerçekten de yoktu. Gerindim ve esneyip kendimi bıraktım. Ellerimle gözlerimi ovaladıktan sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve üstüme elbiselerden birini giydim ve odadan çıktım.
"taehyung? Neredesin bebeğim?" diye bağırarak dolaşmaya başlamıştım upuzun koridorda. Kimse ses vermiyordu. Hazel'in odasının önüne geldiğimde durdum. Kapıyı tıklattıktan sonra birkaç saniye bekledim ama ses gelmemişti içeriden. Merak edip kapıyı hafifçe araladım.
"hazel, uyandın mı?" deyip başımı içeriye soktuğumda, gözüme bozulmamış bir yatak takıldı. O da uyanmış olmalıydı. Ofladım ve kapıyı kapatıp ilerlemeye başladım.
Kim bilir neredeydiler?
Yemek odasına ilerlediğimde orada da görememiştim. Hizmetçilerden birine nerede olduklarını sorduğumda o da bilmediğini söylemişti. Belki de sabahtan gezintiye çıkmışlardır, diye düşünüp tam masaya oturacaktım ki, yukarıdan gelen piyano sesiyle kaşlarımı çattım ve adımlarımı sesin geldiği yöne çevirip ilerledim.
Piyano sandalyesinde oturan Hazel küçük elleriyle bir şeyler çalıyordu. Yavaş adımlarla içeriye ilerledim. Masa hazırlanmıştı, üstünde gül yaprakları vardı. Gözlerimle etrafı taradım. Aniden ensemde hissettiğim nefesle arkamı döndüm. Taehyung'tu. Beyaz gömleğinin önü biraz açıktı ve köprücük kemikleri gözüküyordu. Esmer teni daha da güzel gelmişti gözüme. Gömleğini siyah pantolonun içine sokmuştu. Uzun saçlarını dalgalı yapmıştı.
Güzel görünüyordu her zamanki gibi.
Gülümsedim.
"bunlar da ne?" dediğimde tek kaşını kaldırdı.
"senin için." dedi ve beni kendisine çekip burnumu öptü.
"doğum günün kutlu olsun, sevgilim." dedikten sonra da boynumu öpmüştü. Ne yani tüm bunlar doğum günüm için miydi? Gülümsedim ve dudağına öpücük kondurdum. Taehyung da karşılık olarak öpmeye başlamıştı ve sonuç olarak şuan öpüşüyorduk. Kulağıma hoş gelen piyanonun sesi kesilmiş yerine bir öksürük sesi gelmişti. Geri çekildim.
Kaşları çatık olan Hazel bize bakıyordu.
"ben burada piyano çalıyorum güzel yemek yiyin diye, siz öpüşüyorsunuz. Ayıp bu yaptığın abi yazdım bir kenara." dedi.
Güldüm.
"seninle böyle anlaşmamıştık, küçük civciv." dedi ve masanın üstündeki gülü ağzına aldı.
Arkadan yeniden müzik sesi geldiğinde Taehyung önümde diz çöktü ve elini uzattı.
"benimle dans eder misiniz, güzel bayan?" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım ve küçük elimin bana oranla büyük elinde kaybolmasını sağladım. Anında beni kendisine çekti, elini belime koydu.
Ben, o ve piyano sesi bir bütün olmuş, notalarla beraber dans ediyorduk.
Keşke bu anı ölümsüzleştirebilseydim, dedim içimden. Keşke saklayabilsem bir kavanozun içinde sonsuza kadar..
yiaa aşık oldumm
son 5..
yeni bölüm için 120 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.