Karnım iyice büyümüştü ve ben yürümekte zorlanıyordum. Heyecandan ölüyordum neredeyse. Sağ olsun, buradaki annem yaşındaki hizmetçiler benimle çok ilgileniyorlardı. Sanki öz çocuklarıymışım gibi. Hazel ve Taehyung'un ilgisi de cabasıydı. Hazel, benden iki kat heyecanlıydı bebek için. 'hala olacağım!' deyip kulağını karnıma koyuyor, karnımdaki minik bedeninin varlığını hissetmeye çalışıyordu. Hazel bir erkek olsun istiyordu ama Taehyung hiç böyle bir istekte bulunmamıştı. Yanıma gelmiş ve elini karnıma koyup 'sağlıklı olsun da gerisi önemli değil.' demişti. Benim için de cinsiyet o kadar önemli değildi.
'lütfen ilk önce hala desin!' diyor ve bunun yüzünden Taehyung'la kavga ediyorlardı çokçası. Taehyung da iyice çocuklaşmıştı, hem bana ilgi gösteriyor, hem de Hazel ile laf dalaşına giriyordu. Asla yanımdan ayrılmıyor ve ben uyuyana kadar uyumuyordu. Üstüme çok titriyordu.
Bu haberi abime vermeyi çok istemiştim ama sarayda durumlar çok karışıkmış Peter'in dediğine göre. Savaş çıkabilirmiş iki krallık arasında. Babamın beni evlendirmek istediği kral ölmüş, yerine oğlu geçmiş ve hala beni istediklerini beyan etmişler babama.
Buna inanamıyordum cidden!Taehyung'un saraydaki adamı bütün bilgiyi buraya uçuruyordu. Bu aslında kötü bir şeydi, eğer Taehyung Miseilan'ın düşmanı olsaydı. Benden bir şey saklıyorlardı, bunu hissediyordum ama asla anlayamıyordum be olduğunu.
Saat gecenin bilmem kaçıydı ve karnımdaki minik meleğim durmak bilmediğinden beni uyandırmıştı. Ayağa kalktım ve cama doğru ilerledim. Yağmur yağıyor ve küçük su taneleri cama vurup güzel bir melodi koyuyordu ortaya. Gözlerimi kapattım ve bu melodiyi dinlemeye başladım. Bu bana huzur veriyordu.
Bir süre sonra büyük bir şimşek çakmıştı, neredeyse bütün odanın aydınlandığını görmüştüm. Korkunçtu.
Birkaç dakika sonrasında hafifçe kapı tıklatıldı.
"hey, Helena. Lütfen uyanık ol." dedi kapının arkadındaki ses. Tedirgin geliyordu, tahmin ettiğim gibi, sanırım Hazel şimşekten korkmuştu.
Yavaş adımlarla ilerledim ve kapıyı araladım. Beni gördüğünde şükredercesine tavana baktı sonrasında da sarıldı.
"ulu tanrım, çok teşekkür ederim!" dediğinde gülümsedim. Bu kız benim mutluluk kaynağımdı.
"Helena, şimşeklerden çok korkuyorum, benimle uyur musun?" dedi ve gözlerimin içine masum köpek yavruları gibi bakmaya başladı. Tanrı aşkına nasıl geri çevirebilirdim!
Kapıyı ardımdan kapattıktan sonra Hazel'in odasına doğru ilerledik. Hazel'i anlıyordum, ben de küçükken yağmurlu havalarda tek başıma uyuyamazdım, abim beni kırmaz ben uyuyana kadar saçımla oynardı.
Yatağına yatmasını izledim, hemen ardından ben de uzandım ve saçıyla oynamaya başladım.
"biliyor musun, Helena," dedi ve elini şiş olan karnıma götürdü. "çok güzel bir anne olacaksın, biliyorum." dedi, konuşmama fırsat vermeden gözlerini kapadı.
"teşekkür ederim meleğim." dedim. Uykum kaçmıştı, o uyuyana kadar abimin bana yaptığı gibi saçlarıyla oynadım bir abla edasıyla.
Tam uyudum derken, şiddetli bir şekilde çalan kapı sesiyle bundan uyanmıştım. Bu da neyin nesiydi böyle? İçimi bir korku kaplarken, Taehyung, kapıyı açmış, "sakın dışarı çıkma!" diye uyarıp geri kapatmıştı.
Tanrım yardım et.
Hazel de uyanmıştı ve mahmur gözlerle bana bakıyordu. Kulağımı kapıya dayadım ve içeride neyin olduğunu anlamaya çalıştım.
Umarım babam bizi bulmamıştır.
"efendim, sizi gecenin bu saatinde rahatsız ediyorum ama." dedi askerlerden biri kısık sesle.
"Prens Luke, ölmüş efendim."
ahh luke..
son 2+1..
yeni bölüm için 130 oy
black swan'a hepinizi bekliyorumm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.