Taehyung ellerini belimde gezdirirken kalbimin çarpınıtısı daha da çok artıyor ve ben bunu engelleyemiyordum.
Dudaklarım dudaklarıyla ahenkle dans etmeye başlamıştı.
Ellerimi koyacak bir yer bulamıyor, sadece Taehyung'un dudaklarını hissetmekle meşguldüm.
Şu an o kadar güzel ve özel gelmişti ki bana..
Beni kendisine daha çok çekti ve vücutlarımız arasındaki mesafeyi yok etti. Ben de bu sırada ellerimi yanaklarına koymuştum. Yeni çıkmaya başladığı sakalları ellerime batmıştı ama önemli değildi.
Gözlerimi birkaç saniyeliğine açtığımda kirpikleri dikkatimi çekmişti. Uzundu ve kıvrıktı. Hep böyle bir kirpiğim olsun istemiştim.
Öksürük sesi.
Duyduğum anda Taehyung'u ittirmiştim. Anlamazca gözlerimin içine bakarken başımla arkasını gösterdim. Döndüğünde askeriyle karşılaştı.
"b..ben hiçbir şey görmedim efendim." Asker de ben gibi utanmıştı, bunu pembeleşmeye başlayan yanağından anlamıştım.
Bu haline güldüm.
Taehyung kaşlarını çatmıştı.
"ne diye rahatsız ettin?" dediğinde oradan koşarak uzaklaşmıştım. Odamın kapısını açtım ve içeriye girdiğim gibi kapattım.
Ben az önce Taehyung'la öpüşmüştüm! Ben ki Prenses Helena, beni kaçıran adamla öpüşmüştüm!
Derin bir nefes aldım ve elimi uslanmayan kalbime götürdüm. Halen son hızda atıyor, yanaklarım da eş zamanlı olarak git gide pembeleşiyordu.
Aklıma Taehyung'un hem öpüşmekten hem de rujumdan dolayı kırmızılaşan dudağı geldiğinde gülmeye başladım. Bu haliyle bile çok seksi duruyordu.
Kendimi yatağa attım ve örtüyü başıma kadar çektim ve aptal gibi gülümsemeye başladım.
Ah tanrım hala kendime gelemiyordum!
Eğer cezam buysa suç işlemeye dünden razıydım!
Babamın artık beni bulmasını hiç istemiyordum. Burada Taehyung'la beraber kalmak istiyordum ama bu nasıl mümkün olacaktı? O benden etkilenmemişti, gerçi bunu bilmiyordum ama bence öyleydi. Hem Helen denilen kız vardı, aslında Taehyung ona karşı bir şey hissetmediğini söylemişti.
Ama ben de babama Rhaim kralına bir şey hissetmediğimi, onunla evlenmek istemediğimi söylediğimde kabul etmemişti. Gerçi bu dönemde aşk denilen duyguyu önemsemiyorlardı, ailen kiminle evlen diyorsa onunla evlenmek zorunda kalıyordun. Evlendikten sonra senin nasıl bir hayat yaşadığını, ne hissettiğini önemsemiyorlardı.
Taehyung'un annesinin babam gibi davranacağını düşünmüyordum, babası ne yapar bilmiyordum ama umarım Helen denilen kızla evlendirmeye kalkmazlardı. Sonuçta Taehyung'un halkının refahını düşünme gibi bir zorunluluğu yoktu ki bunu düşünecek bir halkı da yoktu.Eğer Taehyung Helen'le evlenirse ben buradan giderdim, Rhaim kralının yanına büyük ihtimalle. Eğer babam onun oğluyla evlenmemi isteseydi bu kadar tepki göstermezdim, çünkü oğlu Taehyung'tan bir yaş büyük olmalıydı. Ve yakışıklıydı da.
Artık bunların bir önemi yoktu. Çünkü benim minik kalbim Taehyung'a doğru kanat çırpmaya başlamıştı bile..
Bu düşünceler arasında boğulurken kapımın açılma sesini duydum. Aniden kafamı örtünün altından çıkardım ve gelen kişiye baktım.
Taehyung'tu. Hala dudağındaki rujum yerini koruyordu.
"neye gülüyorsun?" dediğinde sırıtmamı kestim.
komodinin üstündeki aynayı aldım ve uzattım. Aldı ve baktı, elini dudağında gezdirdi.
"siktir, ben böyle mi konuştum bir saattir Peter'le."
Sonra hınzırca gülümsedi.
"sen yaptın sen sileceksin, prenses."
üff taehyung artık helena'ya aşık oll dkdndldn
shop yapabilen birine ihtiyacım var, yardımcı olur musunuz, bu kitap için.
vee yeni bölüm için 100 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.