Sinirli bir şekilde gülmeye başladım.
"saçmalıyorsun.." gülümsedi.
"hayır, gayet ciddiyim." aniden kaşlarım çatıldı.
"benden izinsiz böyle bir şeyi yaparsan bu tecavüze girer."
sözlerimle tek kaşını kaldırdı ve sesli gülmeye başladı. Anlaşılan bayağı eğleniyor olmalıydı. Gerçi ben bunda eğlenilecek bir şey göremiyordum da, neyse.
"bunu isteseydim seni ilk bulduğum anda yapardım. Biraz salaksın galiba?"
"ha ha ve ha," dedim, yapmacık bir ifade takındım yüzüme ve devam ettim konuşmaya. "İstesen de yapamazsın zaten, abimi de öldüremezsin, saraya girmek o kadar kolay değil."
Elindeki kaşığı bırakıp karşıdan üstüme eğildi.
"sarayı avucumun içi gibi biliyorum. Hem belki de içeride adamlarım vardır?"
Ayağa kalktı.
"yapmayacaktım ama sen kesinli konuştuğun için yapacağım. Bu intikam yöntemimi kullanacağım." deyip beni kolumdan çekiştirmeye başladı. Gözlerim korkuyla açılırken bağırmaya başladım.
"bırak kolumu! Ne yapıyorsun!"
Daha da sıktı kolumu güçlü bir şekilde çekiştirmeye başladı.
"intikamamı almak için ilk basamağı uygulayacağım." bir odanın kapısını açıp beni içeriye soktu ve ittirdi. Yatağın hemen önüne dengemi kaybedip düştüğümde ellerimin acısıyla inlemiştim. Gözlerimin dolmasına ramak kaldığını hissediyordum.
Önümde eğildi ve kendisine bakmam için elini çeneme yasladı.
"bana bak, prenses. Ben o aşağılık adamlardan değilim." sonrasında elini çekip başımın tekrar eğilmesini sağlamıştı.
"böyle bir şeyi tabii ki de yapmayacağım." deyip beni odada yalnız bıraktı. Atkasından ağlamaya başlamıştım. Annemi ve abimi özlemiştim. Belki biraz da babamı. O zalimce aldığı karardan sonra bile.
Ne kadar ağlamıştım bilmiyordum ama en son hatırladığım şey olduğum yerde uyumuş olduğumdu. Gözlerimi açtığımda bir yatakta yatıyordum, biri beni yatağa yatırmış olmalıydı ki bu da Taehyung oluyordu.
Sessizce odadan çıktım ve dolanmaya başladım. Bayağı bir büyük ve ihtişamlı bir binaydı cidden. Saraydan biraz daha küçüktü.
Odalar da büyüktü ve sayamadığım kadar oda vardı.
"gezintiye mi çıktın yoksa kaçmak mı istiyordun?" arkamdan işittiğim sesle ürperdim ve oraya döndüm. Taehyung'du.
"gezintiye çıktım." dedim. "nasıl kaçabilirim ki, -kapının önünde bekleyen iki tane adamı gösterdim- onlar varken." işaret ettiğim yere baktı ve memnuniyetle gülümsedi.
"bunu anlaman güzel. Neyse." dedi ve yanımda yürümeye başladı. Beraber dolaşıyorduk. Etrafı meşaleler aydınlatıyordu ve avizede onlarca mum vardı.
"ailen nerede?" diye soruvermiştim.
"onlar kendi evlerinde yaşıyorlar."
"burası sadece senin mi?" dedim şaşırmış bir ifadeyle.
"bu soruyu ikinciye cevaplayayışım. Alzheimer falan mısın?"
"hayır, inanamadıysam demek ki tekrar sorma ihtiyacı duymuşum." dedim ve omuzlarımı kaldırıp indirdim.
Kulağıma fısıldadı.
"senin için yaptırdım. Beğendin mi?"
ya bir şey soracağım, bu kurguyu cidden sevdiğiniz mi?
neler düşünüyorsunuz hakkında, sevdiğiniz sevmediğiniz yönleri?
biliyorum biraz kısa :/50 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.