Miseilan Krallığı
Sabah uyandığımda kaz tüyüyle doldurulmuş olan yastığıma biraz daha gömüldüm ve esnedim. Başyardımcım kapıyı açıp içeriye girmişti.
"günaydın efendim." dediğinde gülümsedim.
"sana da günaydın Svana." dediğimde yataktan yavaşça kalktım ve yüzümü yıkamak adına banyoya ilerledim.
Bugün güzel bir gün olmalıydı. Bahçede dolaşıp sonra halkın içine karışmalıyım.
İşim bittiğinde, Svana elinde sabahlığımı tutuyordu. Sırtımı dönüp geceliğimi çıkarmasını bekledim ve sonrasında sabahlığımı giymeme yardım etmişti.
"kahvaltı hazır mı?" diye sorduğumda başını olumlu anlamda salladı.
"hazır efendim. Babanız sizi bekliyor." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım ve odadan çıktım. Elbisemin eteklerine basmamak adına tutup ve kaldırdım hafifçe. Masada oturan anne, babamı ve abimi gördüğümde önlerinde eğildim ve yerime oturdum.
"günaydın." hepsi de bana karşılık verdikten sonra yemeğimi yemeye başlamıştım.
"helena, seninle bir şey konuşmam gerek kızım." dediğinde babam, mendille ağzımı sildim ve ona döndüm.
"buyrun baba, sizi dinliyorum."
"senden bir ricam var."
Heyecanlanmıştım.
"evet, baba."
"senin evlenmeni istiyorum."
Kaşlarım çatılmaya başlarken elimdeki kaşığı masaya düşürdüm.
"efendim?"
"senin Rhaim kralıyla evlenmeni istiyorum."
Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"siz ne diyorsunuz baba! O yaşlı ve bunak herifle mi beni evlendireceksiniz cidden?"
Kaşlarını çatmıştı.
"o yaşlı ve bunak dediğin kişi koskaca bir kral, Helena. Terbiyeli ol!"
"ben o kralla evlenmek istemiyorum, baba. Siz de bir kralsınız buna izin veremezsiniz!"
Babamın söyledikleri bir bir kalbimi yaralarken gözümden düşenleri engelleyemiyordum.
"evleneceksin dediysem evleneceksin, Helena! Krallığımızın devamı için bunu yapmak zorundasın!" dediğinde anneme döndüm.
"anne, babam ne diyor? Karşı çıkın lütfen. Bu mümkün değil! O kral sizin babanız yaşında." dediğimde annemin de gözleri dolmuştu.
Salak Helena.. annem ne yapabilirdi ki? Babam kararını vermişti ki belli ki.
"abi.. bari siz bir şey deyin. Siz prenssiniz." Abim babama döndü. "Helena haklı baba, o adam çok yaşlı." babam, "bana hiç öyle bakma, oğlum. Biliyorum, ben de istemiyorum ama bu krallığımızın devamı için gerekli. Hem görmüş ve Helena'yı beğenmiş."
"onun beğenmesi eksik kalsın! Ben onunla evlenmem! Kendimi öldürüm daha iyi!" deyip masadan bir hışımla kalktım ve odama koşar adımlarla ilerledim.
Girdikten sonra kapısını hızlıca çarptım. Babamın bağırması umrumda bile değildi. Kapının önüne çöktüm ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
O adamla asla evlenmezdim. Tanrı beni en ağır ceza ile cezalandırsa bile, kraliçe olacak olsam bile o adamla evlenmezdim.
Halkın dediği doğruymuş, babam zalimmiş. Kızının hayatını kendi ülkesi için harcayacak kadar zalim kralın tekiydi.
Bense kaderine mahkum edilmiş bir prensestim...
ilk defa tarihi bir fic yazıyorum, o yüzden desteklerinizi iki kat daha fazla bekliyorum.
lütfen oy verin.
+30 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"beni ister dostun olarak gör, ister düşmanın; bana istersen sevgi besle, istersen nefret ama bana sakın aşık olma, prenses." to my sweet princess, @nurrora tamamlandı.