12; 'misafir'

6.2K 584 146
                                    

Taehyung'un dedikleri lanet olsun ki doğruydu ama babamın beni bulmasını istememdeki nedenlerden biri Taehyung'un bana kötü davranabilir düşüncesiydi. Davranmıyordu, hatta ondan etkilenmeye başlamıştım bile diyebilirdim.

Ki karşımdaki lanet olası derecede seksi ve kusursuz adama etkilenmemek elde değildi, etkilenmeyen kişi de salağın en önde gideni falan olmalıydı.

"seninki de seni arama için yardımda bulunacakmış."

'Seninki' tabirini kullandığı kişinin kim olduğunu anlayınca kaşlarımı daha da çok çattım.

"benimki falan değil o, bir gözü toprağa bakıyor zaten." dedim ve ellerimi göğsümde birleştirdim.

Gülmeye başladı. Dediğim şeyin neresinde komiklik vardı anlayamamıştım ama gülmesi çok eşsizdi.

Helena kendine gel..

"seni bulup getirene ödül de koymuşlar. Acaba  seni götürüp ödülü alsam mı?" dedi.

Tek kaşımı kaldırdım.

"saçmalama?"

Duruşunu dikleştirdi.

"neden? Ne güzel işte ailene kavuşursun."

Artık aileme mi kavuşurum yoksa o yaşlı bunağa mı giderim tekrardan ancak onu tanrı bilir.

"beni babam o yaşlı bunağa verir tekrardan ve bunu istemiyorum." dedim tek nefeste.

Güldü.

"sizi yan yana düşünemiyorum bile. Düşünsene bu yaşta çocuğu oluyormuş." tekrar gülmeye başladı.

Gözlerimi devirdim.

"böyle bir şey asla olmazdı. Onun yanına bile yaklaşmazdım."

Yemeğimi yedikten sonra kitap okumak üzere kütüphaneye gittim. Benden birkaç saat sonra Taehyung da gelmişti.

Bu adam hiç mi dışarı çıkmazdı? Hadi ben tutsaktım çıkamazdım ama Taehyung çıkabilirdi.

Kitabı alıp okumaya başladığım anda burnuma dolan vanilya kokusuyla tüm dikkatim dağılmıştı. Dikkatimin bozulmaması için sessiz olmaya ve beni rahatsız etmemeye özen gösteriyordu ama benim dikkatim çoktan bozulmuştu. Fark ettirmeden onu izlemeye başlamıştım.

Giydiği pantolon boldu ve çok hoş duruyordu. Üstüne giydiği gömleğin yakası da çok açıktı ve göğüs kasları gözüküyordu. Evde rahat giyiniyordu.

Kitabı okumaya başladığında ben de fark etmesin onu izlediğimi daha fazla diye okuyormuş gibi yapmaya başlamıştım.

Gözlerim kelimelerin üzerinde geziniyor ama hiçbir anlamlı bir cümle oluşturmuyordu şuanda. Aklımda Taehyung'un mükemmelliyetliği varken kitabı anlamam peo de mümkün olmuyordu açıkçası. Tekrar gözlerimi kaçırdım kitaptan ve onu izlemeye başladım.

Sokrates'in Savunması'nı okuyordu ve arada kaşları çatılıyordu. Taehyung'un felsefeyle ilgilendiğini hiç tahmin etmezdim ama ona yakışırdı.

Derin bir nefes aldım ve kitabıma döndüm. Sayfa sayısına çarptı gözüm. Başkarken de aynı sayfadaydım, hala da aynı sayfadayım. Taehyung sayfayı değiştirmediğimi fark etmişse kesinlikle rezil olmuştum. Ofladım ve sessiz olmaya çalışarak kitabı rafa geri koydum.

Kapının tıklatılma sesini duyduğumda o yöne döndüm ve içeriye askerlerden biri girdi.

Taehyung da ayağa kalmıştı.

"efendim, anneniz geliyor." dediğinde Taehyung tamam dedi ve beni kolumdan tuttuğu gibi odama götürdü.

"sakın sesini çıkarma ve odadan çıkma. Annem hiçbir şeyi bilmiyor." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Odadan çıktı ve kapıyı kapattı.

Kulağımı kapıya dayadım ve içerisini dinlemeye başladım.

"hoşgeldin anne."

Bir şaplak sesi.

"hayırsız evlat, burasını yaptırdığından beri hiç mektup yazmıyor, bize uğramıyorsun. kız kardeşin seni çok özledi."

Annesinin sesi de çok güzeldi.

"işlerim vardı, özür dilerim anne."

Annesinin yanında daha da yumuşuyordu. Salona geçmişlerdi sanırım sesleri biraz uzaktan geliyordu ama duyabiliyordum.

"sana anlatacaklarım var, oğlum."

"evet?"

"geçen Bayan Sara geldi bize. Kızı vardı Helen küçükken beraber oynardınız, hatırlıyor musun?"

"evet hatırlıyorum anne."

"sana karşı boş değilmiş." dediğinde duyduklarım karşısında kalbimin teklediğini hissetmiştim bir anda.

"ama ben o kız hakkında hiç böyle bir duygu beslememiştim ve şuan evlenmeyi düşünmüyorum anne, biliyorsun. Bunu söylemek için mi geldin buraya?" sesi sertleşmeye başlamıştı.

"hayır, sadece bu değil prenses Helena kaçırılmış, bütün evleri arayacaklarmış bunu da söylemek için gelmiştim. Ayrıca sanane istediğim zaman gelirim-" ayağım sehpaya çarptığında sehpa yere düşmüştü.

"siktir." dedim ve kulağımı kapıdan çektim. Saklanmalıydım saklanmalıydım!

"ah anne hizmetçi temizlik yaparken düşürmüştür-"

Kapı açılma sesi.

"Prensesim?"

Yapmacık bir şekilde gülümsedim. Gözlerim Taehyung'un gözlerine kaydı. Bana çok sert bakıyordu.

"Bir dakika, Taehyung sen..."

sıçtın taehyungg sjsbwlwbsşsb

yeni bölüm için 90 oy

princess ⚘ kim taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin