Hep beraber içeei girip sıcak çikolata yapmıştık ve şimdi ise şöminenin etrafında oturmuştuk. Anka'ya döndüm. Artık ona gerçeği anlatmalıydım.
"Anneciğim, sana hep zamanı geldiğinde dediğim sorun varya. İşte o sorunun cevabını şimdi sana anlatacağım. Bu dayın Alaz, benim de kardeşim oluyor." deyip Alaz'ı gösterdim.
"Gerçekten mi?" dedi Anka. Şaşırdı ve bardağını bırakıp ayağa kalktı ve Alaz'ın karşısına geçti. "Sen benim dayım mısın?" dedi Anka.
"Evet civciv." dedi Alaz. Anka, Alaz'a sarıldı.
"Anneciğim, bu da teyzen Eylül." dedim Eylül'ü göstererek. Anka Eylül'ün karşısına geçti ve onada sarıldı.
"Teyzem." dedi Anka. Sıra Toprak'ı söylemekteydi.
"Bu da dayın Toprak." dedim. Gülümseyerek Toprak'a da sarıldı.
"Anne şu an çok mutlu oldum." dedi Anka.
"O zaman biraz daha mutlu ol." deyip arkasından Anka'nın oyuncağını çıkardı Toprak.
"Bubu!" deyip ayıcığı aldı ve Toprak'a sarıldı. "Çok teşekkür ederim." dedi.
"Ne demek." dedi Toprak. Anka geçip oturdu. Savaş konusunun ne olduğunu merak ediyordum.
"Anka, hadi gel sana küçükken oynadığımız oyuncaklaarı göstereyim." dedi Eylül.
"Anne gidebilir miyim?" dedi Anka.
"Tabiki anneciğim." dedim. Anka, Eylül'ün elini tuttu ve beraber odadan çıktılar. "Alaz anlatın hadi." dedim.
"Neyi?" dedi Alaz.
"Alaz, Savaş konusunu ne yaptınız?" dedim.
"Annemin bilgisayarından kızın bütün bilgilerini öğrendik. Çıktısını aldım, Savaş'ı tehdit etmeye gittim. Evindeydi, gittiğimizde ev darmadağın olmuştu. Anladığımız kadarıyla kafayı yemişti. Her şeyi ona söyledik. Kardeşim elimizde dediğimde ilk önce inanmadı. Sonra da annemin bildiğini ve benimde ondan öğrendiğimi söylediğimde inandı. Eşyalarınızı aldık ve çıktık, bu kadar." dedi Alaz.
"Hepsi bu kadar mı?" dedim.
"Evet." dedi Alaz.
"Alaz! Bana yalan söylemeyin." dedim.
"Tamam tamam, yumruk attım." dedi Toprak. Bunu biliyordum çünkü eli sarılıydı.
"İyi ki kardeşini daha bulamamıştı. Annemde iyi saklamış kızı." dedi Alaz.
"O kızı hâlâ neden benden üstün tuttuğunu bilmiyorum. Bir insan kızını korumak yerine neden başka bir kızı seçer?" dedim.
"Bilemiyorum." dedi Alaz.
"Neyse, şimdi ne olacak?" dedim.
"Biraz daha zorlayacağız onu, sonra da sen artık burada yaşamak zorunda kalmayacaksın." dedi Toprak.
"Şimdi çıksam ne olur ki?" dedim.
"Eğer çıkarsan Savaş seni bulur ve seni Anka'dan ayırır. Sonra da bizi tehdit eder ve kardeşini alır." dedi Toprak.
"Amerika'ya geri dönsem?" dedim soru sorar bir şekilde.
"Seni bir kere kaybettim, bir daha kaybetmeyi göze alamam." dedi Toprak. Öylece kaldım. Nefeslerim hızlandı.
"Ben bir Anka'ya bakayım." deyip odadan çıktım. Birden garip hislere boğulmuştum ve bu histen kurtulmak için Anka'nın yanına gittim. Eylül ile beraber oyuncaklarla uğraşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
ChickLitMTB'nin 2. kitabıdır ama 1. kitap okunmasa da anlayabileceğiniz şekilde. Uçurumdaydım, bir uçurumun kenarında yol alıyordum. İlk adımı benden bekliyordu ama ben uçurumun kenarındaydım. Bir adım ötesi ölümdü.