UÇURUM

3. Bölüm "Plan"

Multimedya: Rüya

"Bizi mi dinledin?" dedi.

"Hayır." dedim. Az önceki konuşmaları beynim kavrayamamıştı. Çok içtiğim için hiçbir şey anlayamıyordum.

"Tamam kalk ellerin mahvolmuş." dedi Ege. Beni kaldırdı ve koltuğa oturttu. İkisi de kanıyordu. "Yelda yukarıdan acil yardım setini getir." dedi Ege.

"Ege sana inanamıyorum, ben gidiyorum." deyip vestiyerden montunu alıp çıktı. Ege kaşları çatmıştı. Bu sırada Mert içeri girdi.

"Mert, bana yukarıdan acil yardım setini getir!" diye bağırdı. Mert hızlı adımlarla yukarı çıktı. Ege elime baktı ve bana baktı. "Ben sana bu kadar içme demiştim." dedi Ege.

"Beni o halimden çekip çıkardığın için teşekkür ederim." dedim. Aklıma önceki üzgün hallerim gelmişti. "Senin yanında kendimi mutlu hissediyorum." dedim. Bu sırada Mert geldi ve ilk yardım setini koydu. Ege ellerimi ilk önce temizledi ve sonra sardı.

"İyi bari çok derinlere batmamış." dedi Ege.

"Benim çok uykum var." deyip kafamı Ege'nin omuzuna koydum ve koyar koymaz uykuya daldım.

*******

Gözlerimi açtığımda başım çatlıyor gibiydi. Etrafıma baktım ve farklı bir odadaydım. Akşam eve gitmemiş miydim? Akşam ne oldu? Başım çok ağrıyordu. Duvarda duran saate baktım, saat 11'di. Oflayarak kalktım. Tam kapıyı açacakken Ege açtı.

"Günaydın, hiç kalkmasaydın." dedi.

"Ege gece ne oldu? Ben eve gitmedim mi? Babam ve annem çok merak etmişlerdir." dedim.

"Sakin ol, ben onlara sabah erken çıktığını ve ders için bir arkadaşına gideceğini senin telefonundan mesaj attım." dedi. Büyük bir oh çektim ama başım hâlâ çok ağrıyordu.

"Başım ağrıyor, ölmek üzereyim." dedim.

"Gel ağrı kesici vereyim ama ondan önce bir şeyler yemelisin." dedi. Birlikte aşağı indik. Kahvaltı hazırdı. Beraber masaya oturduk. Yemek yiyecekken ellerimde ki sargıyı gördüm. Bunlar neden vardı?

"Bunlar ne?" dedim.

"Dün vazoya çarpıp bir de üstüne düştün, hatırlamıyor musun?" dedi. Ne?! Bu kadar sakar olamam.

"Of! Dün neler yaptım ben öyle? Hiçbir şeyde hatırlamıyorum." dedim. Biraz yedikten sonra ayağa kalktım. "Şu ağrı kesiciyi ver yoksa bu baş ağrısından öleceğim." dedim. Ayağa kalktı ve dolaptan ilaç çıkarıp bana uzattı. Haplardan birini alıp su ile içtim. Sabahtan dersim olmadığı için rahattım. Telefon sesi geliyordu ama uzaktan geliyordu. Sanırım benim telefonumdu.

"Oturma odasında sehpanın üstünde telefonun." dedi. Oturma odasına girip telefonu elime aldım. Annem arıyordu.

"Efendim anne." dedim.

"Kim bu arkadaş? Baban çok kızdı." dedi annem.

"Anne sakin olun, üniversiteden arkadaşım. Birazdan geleceğim, merak etmeyin." dedim ve kapattım. İyi de ben bu elbise ile eve nasıl gidecektim? Bununla uyuduğum için her yerim mahvolmuştu.

"Ege ben çıkıyorum." dedim.

"Nereye?" diyerek odaya girdi.

"Eve gitmem gerek. Üstümü çıkarıp derse gideceğim, bu elbise ile de nasıl eve gideceksem?" dedim.

"Gel duş al, ben sana üst getireceğim." dedi.

"Yok gerek yok ya." dedim.

"Kayra itiraz etme. Git duş al, oradan birlikte derse gideriz." dedi. Çok itiraz etmedim çünkü bu elbise ile eve gitmem mümkün değildi.