36. Bölüm "Finale son 2 bölüm"

556 36 49
                                    

~Toprak~

Otelden çıktığımda direkt arabama bindim. O kız da kimdi? Elimde ayakkabısıyla arabamdaydım. Badem gibi gözleri vardı. Siyah küt saçları her şeyi çok farklıydı. Arabayı sürmeye başladım. Her zaman takıldığım bara geldiğimde indim ve içeri girdim. Herkes yine kendi kafasına göre takılıyordu. Bar kısmında oturdum ve Eren'e seslendim.

"Her zamankinden." dedim.

"Sen bu saatte gelir miydin?" dedi.

"Sorma başıma neler geldi." dedim.

"Tamam ağabey sormam." dedi.

"Oğlum benimle dalga mı geçiyorsun? Beni sinirlendirmek hoşuna mı gidiyor?" dedim. Her seferinde aynı şeyi yapıp beni deli ediyordu.

"Yok ağabey estağfirullah." dedi ve içeceği önüme koydu.

"Otelde takılıyordum yine, birden otel hizmetlisi girdi ve kafama ayakkabı attı. Sonra da 'sapık var' diye bağırdı. Kız tam deli çıktı. Bende kaçarak buraya geldim." dedim.

"Kıza bak sen." deyip güldü. Aklım hâlâ ondaydı. "Sen bir garipsin." dedi. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Nasıl?" dedim.

"Bilmem, burada böyle yalnız oturman bile garip." dedi.

"Ooo Toprak, bu saatte seni yalnız bulmak." deyip yanıma oturdu Aslı ve elini omuzuma koydu.

"Hiç havamda değilim Aslı." dedim ve elini indirdim.

"Neyi var bunun?" dedi Eren'e dönerek.

"Bilmem." dedi gülerek Eren.

"Aman be! Ben gidiyorum." deyip parayı masanın üstüne koyup kalktım. Arabama bindim. Yan koltukta kızın ayakkabısı vardı. Bu ne ya? Sindirella masalında mıyız? Arabayı geri otele sürdüm. O kızı bulacaktım. Yol boyu kızın gözleri gözlerime bakıyordu sanki. Geldiğimde direkt inip otelin resepsiyonuna gittim.

"Merhaba, burada çalışan siyah küt saçlı kızı tanıyor musun?" dedim.

"Özür dilerim ama kimden bahsettiğinizi anlamadım." dedi.

"Siyah küt saçlı, badem gözlü bir kız çalışıyor mu burada?" dedim.

"Siyah saçlı var ama siyah küt saçlı biri yok." dedi. Kaşlarımı çattım, ben hayal mi gördüm? Gitmeye yelteniyordum ki merdivenlerden inerken görmüştüm onu. Üstünü değiştirmişti ama oydu. Beni görünce direkt geri dönüp yukarı çıkmaya başladı. Arkasından gittim.

"Dur!" dedim ama durmadı. Nereye gitmişti bu? Koskoca otelde nereden bulacaktım onu? Elimde onun ayakkabısı katın başındaydım ama gözden kaçırmıştım. Diğer merdivenlerden giderken görmüştüm. Arkasından koştum bu sefer yakalayacaktım onu. "Kaçmayı bırak!" diye bağırdım. Merdivenlerden en yukarı çıktık. Koridorun sonundaydı ve artık kaçacak yeri yoktu. "Sonunda." dedim ve yavaş yavaş gülerek ona doğru ilerledim. Nefesi toplamaya çalışıyordu. Birden asansör açıldı ve binip kapısını kapattı. Of! Direkt aşağı kata inip asansörü çağırma butonuna bastım. Kapı açıldı ve kız karşımdaydı. Kenardan geçip gitmeye çalıştı ama onu içeri ilerletip kapıyı kapatma düğmesine bastım. Ardından da asansörü durdurdum.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi.

"Kimsin sen?" dedim.

"Sana ismimi öğrenecek kadar önemli biri değilsin dediğimi hatırlıyorum." dedi.

"Bu ayakkabıyı neden kafama yedim ben?"  dedim. Asansörde sadece biz vardık ve durdurmam çok iyi olmuştu. Kaçacak yeri de yoktu.

"Yanlış odaya girmiştim." dedi. Badem gözleri beni çok garip yapıyordu. "Kusura bakmayın gecenizi bozdum." dedi. Ne yapacağımı bilemedim. Dolgun dudaklarıyla karşımdaydı. Bir an gelen hissiyatla dudaklarına yapıştım. Onu öpmeye başlamıştım. Karşılık vermiyordu ve beni sert bir şekilde itip tokat attı.

UÇURUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin